SİYONİSTLER BÖLGESEL SAVAŞ RİSKİNİ NEDEN GÖZE ALDI ?

System.Web.UI.WebControls.Label / SİYONİSTLER BÖLGESEL SAVAŞ RİSKİNİ NEDEN GÖZE ALDI ? / SİYONİSTLER BÖLGESEL SAVAŞ RİSKİNİ NEDEN GÖZE ALDI ? / hamaset.com.tr

15 Ağustos 2024 Perşembe

142 Görüntüleme

MERCEK
Çeviren:Haber Merkezi |

Bölgesel bir savaş, Siyonistlerin yok olmasına neden olabilir çünkü ABD'nin doğrudan müdahalesi bile Siyonistlerin galip gelmesini sağlayamaz.

SİYONİSTLER BÖLGESEL SAVAŞ RİSKİNİ NEDEN GÖZE ALDI ? / hamaset.com.tr

Yazar: Robert Inlakesh

Çeviri: M. Hulusi Cengiz

 

Bölgesel bir savaş, Siyonist Varlığın yok olmasına yol açabilir çünkü ABD’nin doğrudan müdahalesi bile Siyonistlerin galip gelmesini sağlayamayacaktır.

 

İsrail-ABD ittifakı, birkaç saat içinde iki üst düzey suikast gerçekleştirerek topyekûn bir savaşa hazır görünse de hızla çıkmaza girecek bir bölgesel çatışmayı idare edebilecekleri açıktır. Ancak bu tırmanış yanlış bir yöne giderse, önlerinde sadece iki seçenek kalır ve her ikisi de korkunçtur.

 

Gazze'de zafer elde edemeyen Siyonistler, savaşı ya bitirecek ya da tırmandıracaktı. İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu'nun ABD Kongresi'nde yaptığı konuşmada, liderin gerilimi tırmandırma konusunda kararlı olduğu ve ABD'den iki partili destek alacağı netleşti.

 

İsrail ordusu, işgal altındaki Golan Tepeleri'nde 12 Suriyeli Dürzi çocuğun katledilmesi olayında hemen Hizbullah'ı suçlayarak Beyrut'un güneyindeki bir binaya saldırı düzenledi. Siyonistler, Golan'ın yerli halkının kanını kendi propagandaları için kullanmaya çalıştı ancak halk, köylerindeki katliamdan Siyonistleri sorumlu tuttu; Hizbullah ise olayla herhangi bir bağlantısı olduğunu reddetti.

 

Katliamın zamanlaması İsrail için uygun bir ana denk geldi. İsrail Başbakanı ABD gezisinin sonundayken, İsrail güçleri Beyrut'un güney banliyölerine saldırdı; bu saldırıda yedi Lübnanlı öldü ve yaklaşık 80 kişi yaralandı. Asıl hedef, 30 Temmuz Salı günü üç çocuk ve iki kadınla birlikte şehit edilen Hizbullah askeri lideri Fuad Şükür'dü. Birkaç saat sonra, Hamas'ın siyasi lideri İsmail Haniye, Tahran’da suikasta uğradı.

 

Bu olayların hiçbiri tesadüf değil ve ABD’nin bu olayda parmağı olmadığını iddia etmek, son derece gülünçtür.

 

ABD-İsrail Stratejisi Nedir?

 

Bölgesel bir savaş, Siyonistlerin yok olmasına neden olabilir çünkü ABD'nin doğrudan müdahalesi bile Siyonistlerin galip gelmesini sağlayamaz. Nükleer silahların kullanılabileceği varsayılsa bile, Direniş’in ateş gücü, İsraillilerin karşılaştığı füze saldırıları karşısında onları büyük zarara uğratacaktır.

 

Zaferin mümkün olmadığı bilindiğinden, savaşın kaçınılmaz sonucunu engellemek için stratejiler uygulanmaktadır. İsrailliler ve Amerikalılar, Filistin Direnişi karşısında yaşadıkları başarısızlıklardan dolayı büyük bir hayal kırıklığı içindeler. Siyonist Varlık’ın güvenlik, askeri, siyasi, toplumsal ve ekonomik alanlarda aldığı darbeler o kadar büyük ki, toparlanması zor görünüyor.

 

Bu çıkmaz karşısında, ABD-İsrail ittifakının iki seçeneği vardı: Ya stratejik yenilgiyi kabul edip diplomatik bir çözüm arayacaklar ya da gerilimi tırmandıracaklardı. Beyrut ve Tahran’daki suikastlar, tırmandırmayı seçtiklerini gösteriyor.

 

İsrailliler, son yıllarda iki büyük savaş tatbikatı gerçekleştirerek, ordularının çok cepheli bir savaşta neler yapabileceğini test ettiler ve her ikisini de kaybettiler. Ancak şu anda Siyonist ordusu zayıf, az eğitimli, aşırı çalışıyor ve motivasyon eksikliği çekiyor. Ayrıca, Gazze’de binlerce tank ve zırhlı personel taşıyıcıları hasar görmüş durumda.

 

İsrail, bu savaşta savaşma kapasitesine sahip olmadığını gösterdiği için, suikastlar birçok kişiyi şaşırttı. İsraillilerin savaşı uzatmak için son bir stratejisi kaldı:

 

Lübnan ile bir savaş başlatmak, ancak bunu karşılıklı darbelerle sınırlı tutarak çatışmayı çıkmazla kapatmak. Hizbullah'la yapılacak bir savaş, İsrail'in altyapısına büyük zarar verecek ve halkın dikkatini Gazze Şeridi'ndeki savaştan uzaklaştıracaktır. Bu da İsrail Başbakanı’nın Gazze’de Hamas’la bir ateşkes anlaşması yapmasına uygun bir ortam yaratacaktır. Ardından, Batı Şeria’daki toprakların %60’ını ilhak edebilir ve oradaki Direniş savaşçılarının çoğunu öldürmek için büyük bir askeri operasyon başlatabilir.

 

Böyle bir durumda, Netanyahu, suikastları bir zafer olarak sunacak ve Batı Şeria’daki toprak gaspını da bir fetih olarak lanse edecektir. Ancak, durum hızla kontrolden çıkabilir ve Siyonist Varlık’a verilen zarar, hayatta kalabilirse bile, onu tamamen zayıflatabilir. Bu tehlikeli bir stratejidir ve ABD-İsrail hegemonyasını yeniden tesis etmeye yönelik bir girişim olarak görülse de aynı zamanda büyük bir zayıflık ve çaresizlik yansıtır.

 

Siyonistler için işler ters giderse, iki seçenek kalır: İlk seçenek, "Samson Seçeneği" olarak bilinen nükleer silahların kullanılmasıdır. İkinci seçenek ise, Siyonist Varlığın çöküşünü engellemek için bölgesel güçlerin işgal altındaki Filistin’e konuşlandırılması olabilir. Her ne olursa olsun, Siyonistler büyük bir risk aldılar ve bunun sonuçlarını sadece zaman gösterecek.

 

Kaynak: Al Mayadeen

*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Makalede temsil edilen görüşlerin sorumluluğu yazara aittir, söz konusu yazı ve görüşler Hamaset'in editoryal politikasını yansıtmayabilir.

 



DİĞER YAZILAR


Haritalar ile belirlenen sınırların ötesinde

2022 © Tüm hakları saklıdır.