MALEZYA BATI'YA MESAFE KOYARKEN ÇİN’E YAKINLAŞIYOR

System.Web.UI.WebControls.Label / MALEZYA BATI'YA MESAFE KOYARKEN ÇİN’E YAKINLAŞIYOR / MALEZYA BATI'YA MESAFE KOYARKEN ÇİN’E YAKINLAŞIYOR / hamaset.com.tr

3 Eylül 2024 Salı

139 Görüntüleme

DÜNYA
Çeviren:Haber Merkezi |

Avustralya, Malezya'nın Çin'e yakınlaşmasının, Avustralya'dan ya da Batı'dan uzaklaşmak anlamına gelmediğini anlamalıdır. Başbakan Enver İbrahim'in Çin'e yönelik açıklamaları endişe yaratmamalıdır.

MALEZYA BATI

 

Yazar: Abdul Rahman Yaacob

Çeviri: M. Hulusi Cengiz

 

Enver'in eylemlerinin Çin yanlısı olarak yorumlanması, Avustralya ile Malezya arasında gereksiz bir gerginliğe yol açabilir ve bu durum, özellikle iki ülke Beş Güç Savunma Düzenlemeleri'nde (FPDA) ortak oldukları için, bölgesel güvenlik ve refahı zayıflatabilir.

 

The Strategist'te yazan Euan Graham, Enver'in Batı'dan uzaklaşıp Çin'e yöneldiğini ve Malezya'nın, en azından Enver'in görevde olduğu sürece, Avustralya'nın güvenlik ortağı olarak daha az güvenilir olacağını öne sürüyor. Bu görüşe göre, Enver ve bakanlarının sık sık Çin lehine açıklamalar yapmaları ve Çin'e yönelik eleştirilerin eksikliği, bu kaygıyı destekliyor.

 

Ancak, Enver hükümetinin Pekin ile ilişkisi, önceki Malezya yönetimlerinden çok da farklı değil.

 

2021 yılında AUKUS duyurulduğunda, dönemin Malezya Savunma Bakanı Hishammuddin Hussein, bu konuda Pekin'e danışma niyetinde olduğunu belirtmişti. O dönemde Enver, muhalefet partisi lideri olarak Hishammuddin'i bu nedenle eleştirmişti. Malezya, 2016 yılında Necip Razak'ın başbakanlığı sırasında Çin'den savaş gemileri satın alarak savunma ilişkilerinde Çin'e yaklaşmıştı.

 

Daha geriye gittiğimizde, 1974 yılında Malezya, Güneydoğu Asya Ülkeleri Birliği'nin kurucu beş üyesi arasında Çin ile diplomatik ilişki kuran ilk ülke olmuştu.

 

Bu geçmiş göz önüne alındığında, Avustralya, Malezya'nın Çin'e yönelik son hamlelerine nasıl yaklaşmalıdır?

 

Bu sorunun cevabı, Malezya'nın stratejik kültüründe yatıyor. Malezya, diğer Güneydoğu Asya ülkeleri gibi, stratejik çevresine ikili bir mercekten bakmıyor. Bazı konularda Çin ile yakın çalışmayı, diğerlerinde ise ABD ile iş birliğini tercih ediyor. Malezya, Avustralya veya Batı'dan uzaklaşmadan Çin ile yakınlaşmanın mümkün olduğuna inanıyor.

 

Malezya, Çin ile ilişkilerinde sessiz diplomasiye öncelik veriyor; Çin'in askeri gücü karşısında sınırlı kaynaklarını kabul eden ve gerilimi tırmandırmamaya çalışan bir yaklaşım izliyor. Üst düzey Malezyalı siyasetçiler ve diplomatlar, Çin'e kapalı kapılar ardında direndiklerini ifade etmişlerdir.

 

Avustralya, Malezya'nın güvenlik kaygılarının Avustralya'nınkilerle çelişmediğini bilmelidir.

 

Aksine, bu kaygılar aynı doğrultudadır. Malezyalı savunma yetkilileri, Çin'in Güney Çin Denizi'ndeki askeri yığınaklarını ve aşırı deniz iddialarını önemli güvenlik tehditleri olarak görüyor. Bu nedenle Malezya, ülkenin Çin'in Güney Çin Denizi'ndeki iddialarına en yakın bölgesi olan Doğu Malezya'daki savunma kabiliyetlerini güçlendiriyor.

 

 Ayrıca, üst düzey yetkililerin ABD'nin Çin'e karşı koymadaki rolünü memnuniyetle karşılaması, güvenlik sorunlarına ilişkin ortak bir anlayışı gösteriyor. Malezya-Avustralya ilişkilerinin değerlendirilmesinde, bu güçlü bağların yalnızca Malezya'nın değil, aynı zamanda Avustralya'nın da yararına olduğu unutulmamalıdır.

 

Avustralya, Malezya'nın Butterworth hava üssü sayesinde bölgede askeri bir dayanağa sahip ve Hint Okyanusu ile Güneydoğu Asya'nın bazı bölgelerini kapsayan gözetleme operasyonları yürütmektedir. Avustralya, bu üsse erişimini Malezya'nın iyi niyetiyle kazanmış ve bu ilişki Avustralya diplomasisiyle beslenmiştir.

 

Avustralya, Malezya'ya sağladığı askeri yardımı dolaylı olarak kendi ekonomik refahına da fayda sağladığını göz önünde bulundurmalıdır. Ülkeye giren ya da çıkan malların yüzde 99'u deniz yoluyla taşındığından, güvenli bir deniz ortamı Avustralya için hayati öneme sahiptir. FPDA tatbikatlarında Avustralya ile birlikte eğitim gören Malezya Kraliyet Donanması, bölgedeki iki kritik su yolu olan Malakka Boğazı ve Sulu Denizi'nde devriye gezmektedir.

 

Avustralya'nın dikkatini Malezya'dan başka yöne çevirmesi akıllıca olmayacaktır.

 

 Pekin, ABD'nin angajmanını azalttığında Kamboçya'da yaptığı gibi, nüfuzunu artırmak için boşluklardan yararlanabilir. Avustralya, bölgeye bir bütün olarak yaklaşmalı ve eylemlerinde tutarlı bir dış politika sergilemelidir.

 

En son 2023 Savunma Stratejik İncelemesi ve 2020 Savunma Stratejik Güncellemesi'nde belirtildiği gibi, Güneydoğu Asya'nın güvenliği Avustralya için kritik öneme sahiptir. Bu nedenle, dış politikası da bölgeye uygun bir öncelik vermelidir. Avustralya, bölgeyle diplomasi ve savunma ilişkilerine yatırım yapmalıdır.

 

Kaynak: The Strategist

*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Makalede temsil edilen görüşlerin sorumluluğu yazara aittir, söz konusu yazı ve görüşler Hamaset'in editoryal politikasını yansıtmayabilir.



DİĞER YAZILAR


Haritalar ile belirlenen sınırların ötesinde

2022 © Tüm hakları saklıdır.