Yazar: Gordon Repinski

Çeviri: M. Hulusi Cengiz

Berlin

Scholz, pazar günü New York'ta BM Genel Kurulu'na katılırken, siyasi geleceği 6,000 kilometre uzaktaki bir bölgesel seçimde belirlenecek. Bu hafta sonu alınacak bir yenilgi, Scholz'un sonunu getirebilir ve panik halindeki partisi tarafından bir kenara itilerek ABD Başkanı Joe Biden'ın kaderini paylaşmasına yol açabilir.

Scholz'un merkez sol Sosyal Demokrat Partisi (SPD), Berlin'i çevreleyen doğu eyaleti Brandenburg'da Pazar günü yapılacak seçimler öncesinde yapılan anketlerde aşırı sağcı Almanya için Alternatif'in (AfD) az farkla gerisinde. SPD'nin bu geleneksel kaleyi kaybetmesi, seçim başarısızlıkları serisinin sonuncusu olacak.

Haziran'daki Avrupa seçimlerinde AfD'nin gerisinde kalarak üçüncü sıraya düşen partinin bu kaybı, Almanya'nın doğusundaki seçimlerde yaşanan iki büyük geri dönüşle daha da derinleşti. 1 Eylül'de aşırı sağ, İkinci Dünya Savaşı'ndan bu yana en büyük başarısını elde ederek Thüringen eyaletini kazandı ve Saksonya'da yakın bir farkla ikinci oldu. Scholz'un SPD'si her iki oylamada da ezildi.

Aşırı sağın bir kez daha hezimete uğraması, SPD'nin ipleri ne zaman çekeceğine dair hesaplarını hızlandıracaktır. Bu durum, erken seçim ya da daha popüler olan Savunma Bakanı Boris Pistorius'un 2025'te yapılacak ulusal oylama için birincil seçim bölgesine manevra yapması anlamına gelebilir.

Brandenburg Konçertosu

Pazar günkü oylama görünürde Brandenburg'da yeni bir eyalet parlamentosuyla ilgili olsa da, Scholz'un kendisinin de oy pusulasında olduğunu anlaması gerekecek. SPD, eyalette 34 yıldır iktidarda ve bu sürenin neredeyse üçte birinde Dietmar Woidke başbakan olarak görev yaptı. Parti, bu kadar güçlü olduğu bir eyalette kaybetmekten kaçınamayacak ve sonuç, göç korkusu ve AB'nin en büyük ekonomisindeki derin çatlaklarla boğuşan ülkede Scholz için daha geniş bir referandum olarak görülecek.

Brandenburg'daki SPD kampanyacılarına göre, federal hükümetteki kötü performans Pazar günkü yarışta umutları zayıflatıyor. Partinin eyalet liderleri, ulusal düzeydeki SPD politikacılarının televizyondaki performanslarından endişeli.

Woidke'nin yardımcısı Katrin Lange, parti lideri Saskia Esken'in televizyona çıkmasını “dayanılmaz” olarak nitelendirerek, “Öncelikle, bazı insanlar artık tartışma programlarına katılmazsa çok şey kazanılır” dedi.

Scholz'un Pazar günü kazanacağı pek bir şey yok. SPD'nin kazanması halinde bu, açıkça başbakan olmadan kampanya yürüten bölge başkanı Woidke için bir başarı olarak değerlendirilecek. AfD'nin kazanması halinde ise tam tersine Scholz suçlanacak. SPD'nin parti başkan yardımcısı ve inşaat bakanı Klara Geywitz, perşembe günü POLITICO'ya verdiği demeçte “Federal siyasetin şu anda popülerliğinin zirvesinde olmadığı bir sır değil” dedi.

Alman Scholz, Biden'ın Kaderini Riske Atıyor 

SPD'nin önde gelen bazı isimleri, Brandenburg'daki bir kaybın, SPD, Yeşiller ve liberal FDP'den oluşan “trafik ışığı” ortaklığı olan iktidar koalisyonunun çökmesine yol açabileceğini ifade etti. Scholz'un bir sonraki federal seçimleri kazanamayacağı konusunda partinin içinde bir anlayış oluşuyor.

Scholz için kaygı verici bir alternatif mevcut: Savunma Bakanı Pistorius. Pistorius, koalisyon hükümetindeki en popüler siyasetçi ve açık ara en popüler Sosyal Demokrat olarak öne çıkıyor. Yapıcı ve iyi bir iletişimci olarak görülüyor; bu da Scholz'un en büyük zayıflığı. Pistorius'un göreve hazır olup olmadığına dair sorular sorulmadığı hiçbir etkinlik yok. Şu ana kadar Scholz'u tahttan indirmekle ilgilendiğini her zaman ustalıkla reddetti.

Pistorius, SPD'nin muhafazakâr kanadında yer alsa da, Aşağı Saksonya'dan gelen bu adamın bir sonraki genel seçimlerde aday olması halinde bunun tüm parti için oy kazandırıcı olabileceğini anlayan solcuların da desteğini alıyor. Hatta bazı Sosyal Demokratlar, Münih Belediye Başkanı Dieter Reiter gibi seslerini yükseltmeye başladı: “SPD, Pistorius'u başbakan adayı olarak düşünmeli” dedi.

SPD içinde tartışılan senaryo şu yönde ilerliyor: Brandenburg eyalet seçimlerinden sonra federal koalisyon içindeki çatışmalar yeniden alevlenecek. Ancak SPD, uzlaşma aramak yerine emekli maaşları gibi önemli konularda çatışmaya girmeli ve FDP'li liberallere daha fazla taviz vermeyi reddetmelidir.

Bu strateji benimsendiği takdirde, Kasım ayında koalisyonun çökmesine ve ilkbaharda yeni bir seçimin yapılmasına yol açabilir. Bu durumda SPD'nin başbakan adayı tartışması ön plana çıkacaktır. Birçok açıdan bu sonucun şimdiden belli olduğu ve Scholz üzerindeki baskının giderek arttığı söylenebilir. SPD, bu ayın başında Saksonya ve Thüringen'de yapılan eyalet seçimlerinde kötü bir performans sergiledikten sonra, parti lideri Lars Klingbeil'e başbakana verilen destek sorulduğunda, Klingbeil'in yanıtı hiç de iç açıcı değildi: “Herkes daha fazla çaba göstermeli.”

Kaynak: Politico

*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Makalede temsil edilen görüşlerin sorumluluğu yazara aittir, söz konusu yazı ve görüşler Hamaset'in editoryal politikasını yansıtmayabilir.