FÜZE SALDIRISI KORKULAN BÜYÜK SAVAŞIN ATEŞLENDİĞİNİ GÖSTERİYOR

System.Web.UI.WebControls.Label / FÜZE SALDIRISI KORKULAN BÜYÜK SAVAŞIN ATEŞLENDİĞİNİ GÖSTERİYOR / FÜZE SALDIRISI KORKULAN BÜYÜK SAVAŞIN ATEŞLENDİĞİNİ GÖSTERİYOR / hamaset.com.tr

3 Ekim 2024 Perşembe

153 Görüntüleme

DÜNYA
Çeviren:Haber Merkezi |

Tel Aviv'e inen füzelerin görüntüsü, geçtiğimiz yıl boyunca çok korkulan bölgesel çatışmanın nihayet ateşlenmiş olabileceğine dair hayal edilebilecek en açık işaretti.

FÜZE SALDIRISI KORKULAN BÜYÜK SAVAŞIN ATEŞLENDİĞİNİ GÖSTERİYOR / hamaset.com.tr

Yazar: Julian Borger

Çeviri: M. Hulusi Cengiz

Orta Doğu'daki itidal güçleri her geçen gün zayıflarken, İsrailli yetkililer İran saldırısını savaş ilanı olarak nitelendirdi. 

Bu, İran'ın altı aydan kısa bir süre içinde İsrail'e düzenlediği ikinci hava saldırısıydı; ancak geçen sefer birkaç gün önceden haber verilmişti.

Çok daha yavaş olan insansız hava araçları ve seyir füzeleri önce gelmişti ve asıl hedef az nüfuslu Negev çölündeki bir askeri üsttü. Bu sefer ise balistik füzeler 12 dakikalık bir uçuş süresinin sonunda ilk varan füzeler oldu ve hedefler yoğun kentsel alanları da içeriyor gibi görünüyor. 

Yerel basında İsrailli yetkililerin bu saldırıyı İran'ın savaş ilanı olarak nitelendirdikleri aktarılıyordu. Her ne kadar can kaybı yaşanmamış olsa da şehirlerin hedef alınmış olması İsrail'in vereceği yanıt açısından kritik önem taşıyor. İran'ın Nisan saldırısından sonra misilleme büyük ölçüde göstermelik olmuştu. 

İran içinde vurulan tek hedef İsfahan yakınlarındaki bir askeri üste bulunan bir hava savunma karakoluydu. İsrail vatandaşlarının bu kadar açık bir şekilde tehdit edilmesinin ardından Benjamin Netanyahu'nun çok daha kapsamlı bir karşılık vermesi beklenebilir. Seçenekler, savaş kabinesinin seçmesi için çoktan hazırlanmış olacak ve hedef listesinin önemli olması beklenebilir. Buna İran'ın nükleer tesisleri de dahil olabilir. 

İran'ın füze fırlatacağına dair ilk alarmı veren Beyaz Saray oldu

 Muhtemelen saldırının sürpriz unsurunu ortadan kaldırmak ve caydırmak gibi zayıf bir umutla. Bu başarısız olunca, ABD'nin füze fırlatılmadan önce gazetecilere verdiği brifing, Washington'un en azından gafil avlanmadığını göstermek gibi bir siyasi fayda sağladı. 

Bu saldırı, Orta Doğu için yarattığı tüm tehlikelere rağmen, Donald Trump'ın Joe Biden ve Kamala Harris liderliğindeki yönetimi dünya sahnesinde şanssız bir şekilde derinliksiz olarak göstermeye çalıştığı bıçak sırtı bir başkanlık seçimine beş hafta kala ABD siyaseti üzerinde de önemli bir etki yaratma tehdidinde bulunuyor. 

ABD, aylardır Gazze'de barış için bir rehine anlaşmasına aracılık etmekte başarısız oldu ve geçen hafta BM genel kurulu sırasında Fransa ile birlikte Lübnan'da bir ateşkes müzakere etme çabaları da en hafif deyimiyle sonuçsuz kaldı. İsrail'in yanıtı Netanyahu'nun New York'tan BM'ye seslenmesinden kısa bir süre sonra, Hizbullah lideri ve İran'ın bölgedeki önde gelen ortağı Hasan Nasrallah'ı öldüren hava saldırısıyla geldi. 

İran Devrim Muhafızları, düzenlenen füze saldırısının, Nasrallah'ın ölümüne ve temmuz sonunda Tahran'da misafir olarak bulunan Hamas'ın siyasi lideri İsmail Haniye'ye düzenlenen suikasta misilleme olduğunu açıkladı. 

Geçen yıl 7 Ekim'de Gazze savaşının patlak vermesinden bu yana Biden yetkilileri, şiddetin bölgesel bir çatışmaya dönüşmesini önlediklerini iddia ediyorlardı. Ancak bu iddia artık geçerliliğini yitirdi. 

Nisan ayında İran'ın İsrail'e yönelik son füze saldırısının ardından yönetim, Netanyahu'yu gelen füzelerin neredeyse tamamını vurarak "kazanmayı kabul etmeye" ikna etmek için ABD hava savunma yardımının kaldıracını kullanarak İsrail'i yanıtında itidalli olmaya çağırmıştı. Bu kez ABD'nin Tahran'a, İran'ın ikinci bir saldırısı durumunda kısıtlayıcı bir etkisi olmayacağı ve olamayacağı mesajını verdiği bildirildi. 

Orta Doğu'daki itidal güçleri her geçen gün zayıflıyor

Siyasi açıdan bakıldığında Biden yönetimi, İran'ın İsrail şehirlerine yönelik bir saldırısı karşısında İsrail'in elini kolunu bağlıyor olarak görülemez. İran rejimi, özellikle de Devrim Muhafızları, Hizbullah'tan Yemen'deki Husilere kadar bölgedeki vekillerine ve müttefiklerine zayıf bir güç değil, "direniş ekseninin" lideri olan önemli bir bölgesel güç olduğunu göstermek için baskı hissediyor. 

Bu arada Netanyahu'nun eli daha serbest. Tel Aviv'in üzerinde İran füzeleri varken, Washington'ın onun eylemlerini etkilemeye çalışması çok daha zor ve başbakanın muhaliflerinin onu görevden alma çağrısı yapması çok daha zor. Netanyahu, bugün aynı zamanda uzun zamandır arzuladığı hedefe de çok daha yakın: ABD'yi İran'a karşı bir savaşa dahil etmek ve 2015'te programı sınırlar içinde tutan çok taraflı anlaşma JCPOA'nın çöküşünden sonra silah yapma kapasitesine yaklaşan İran'ın nükleer programını yok etmek. 

Gelen son haberlere göre İran'ın füzeleri çok az yaralanmaya yol açmış olsa da, önümüzdeki birkaç yıl içinde yaşanabileceklerin habercisi oldu: İsrail'e 12 dakika mesafede nükleer başlık taşıyan füzeler. 

İsrail'in önce Hamas sonra da Hizbullah gibi bölgesel düşmanlarına karşı yürüttüğü yıkım savaşları, İranlı şahinlerin ülkeyi ancak nükleer bir silahın güvende ve güçlü tutabileceği yönündeki argümanlarına aciliyet kazandıracaktır. Buna karşılık, bu argümanların Tahran'da işe yarayacağı korkusu, İsrail'de önleyici savaş çağrılarını körükleyecektir. 

Böylesi tehlikeli zamanlarda bölge tarihsel olarak Washington'dan gerilimi kontrol altına almasını ve tırmandırma mantığını tersine çevirmesini beklemiştir. Ancak şu anda Oval Ofis'te oturan kişi, ABD'nin Orta Doğu'daki en yakın müttefiki tarafından son aylarda aşağılanacak kadar görmezden gelinen topal bir ördek başkan. 

ABD savunma kurumlarında uzun zamandır, ABD'nin İran'ın nükleer programına karşı önleyici olarak harekete geçmesini isteyen sesler yükseliyordu. Şimdi bu sesler, İran tehdidine karşı İsrail'i savunma sözü veren bir başkanı etkileme çabası içinde artacaktır. 

Biden'ın yönetimi, yurtdışında askeri girişimler söz konusu olduğunda genellikle temkinli davrandı ve Harris'in de İsrail'e daha az duygusal bir bağlılıkla benzer bir yol izlemesi bekleniyor. Ancak Orta Doğu'da tırmanan şiddet, Harris'in Beyaz Saray'da Biden'ın yerine geçme şansına zarar verecek ve en büyük joker olan Donald Trump'ın geri dönme ihtimalini daha da yakınlaştıracaktır. 

Kaynak: 

*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Makalede temsil edilen görüşlerin sorumluluğu yazara aittir, söz konusu yazı ve görüşler Hamaset'in editoryal politikasını yansıtmayabilir.



DİĞER YAZILAR


Haritalar ile belirlenen sınırların ötesinde

2022 © Tüm hakları saklıdır.