EKVADOR'UN TRAJİK ÇÖKÜŞÜ

System.Web.UI.WebControls.Label / EKVADOR'UN TRAJİK ÇÖKÜŞÜ / EKVADOR'UN TRAJİK ÇÖKÜŞÜ / hamaset.com.tr

13 Şubat 2025 Perşembe

Çeviren:Haber Merkezi |

Bir zamanlar umut vaat eden Güney Amerika ülkesi, şimdi karteller ve suçlular için cehennemi bir oyun alanına dönüştü.

EKVADOR

Yazar: Joseph Addington

Çeviri: M. Hulusi Cengiz

Geçen yıl, popüler televizyon programı El Noticiero’yu izleyen Ekvadorlular, ekranda kaosun patlak vermesiyle büyük bir şok yaşadı.

Ellerinde pompalı tüfekler, tabancalar ve patlayıcılar bulunan maskeli saldırganlar, canlı yayın setini basarak sunucuları ve ekibi silah zoruyla yere yatırdı. Silahlarını kameraya doğrultarak tehditler savuran saldırganlar, ülke çapında milyonlarca kişinin izlediği bir kabusa neden oldu. Bu dramatik olay, şiddet ve suçun ağırlığı altında yavaş yavaş ezilen bir ülkedeki toplumsal çürümenin en görünür örneklerinden yalnızca biriydi.

Ekvador, 2023 yılında her 100.000 kişide 45'i aşan cinayet oranıyla – ABD'nin yaklaşık dokuz katı – Latin Amerika'nın en tehlikeli ülkesi ve dünyanın en şiddet yanlısı bölgelerinden biri hâline geldi. Dünyada yalnızca Jamaika'da kasıtlı cinayet oranı daha yüksekti.

Oysa her zaman böyle değildi.

2017 yılında Ekvador, Latin Amerika'nın en güvenli ve en istikrarlı ülkelerinden biriydi. Cinayet oranı ABD’ninkine eşitti ve ekonomisi son on yılda iki katına çıkmıştı.

Sol görüşlü Carlos Correa, petrol ve maden rezervlerinin artan gelişiminden faydalanan bu küçük ülkede uzun ve müreffeh bir başkanlık dönemini henüz tamamlamıştı. Kendi seçtiği halefi Lenín Moreno’nun yönetiminde ülke, istikrarlı ve barışçıl bir büyüme sürecine girmeye hazır görünüyordu.

Ancak o dönemden sonra bu rüya kül olup gitti. Son birkaç yıl içinde suç ve yolsuzlukta büyük bir patlama yaşandı ve bu durum, hükümetin müdahale kapasitesini tamamen ortadan kaldırdı.

Bu çöküşün temel nedenlerinden biri, Ekvador'un jeopolitik konumu ve kokain nakliyesi için kullanışlı bir geçiş noktası olmasıdır. Ülke, önemli bir tarım ürünleri ihracatçısıdır ve özellikle Avrupa pazarına yönelik muz ticareti oldukça güçlüdür.

Ancak, narkoteröristler bu fırsattan yararlanmak için komşu Kolombiya'dan güneye sızarken, Arnavut suç lordları da denizaşırı ülkelerden ülkeye giriş yapmıştır.

Ekvador’daki organize suç yapıları, uzun yıllar boyunca zayıf çetelerden oluşuyordu. Ancak, Meksika’daki kartellerle kurdukları bağlantılar sayesinde, büyük miktarda nakit ve silah akışı sağladılar. Bu durum, yerel çetelerin güçlenmesine ve ülkede suçun kontrol edilemez bir seviyeye ulaşmasına neden oldu.

Ekvador hükümeti ise bu gelişmeler karşısında tamamen hazırlıksızdı.

Correa yönetimi, ABD karşıtı bir politika benimsemişti ve başkan, Manta’daki Amerikan askeri üssünü kapatarak uyuşturucu ile mücadelede kullanılan gözetleme ve engelleme operasyonlarını sonlandırmıştı. Hatta ülkenin ABD tarafından eğitilmiş narkotikle mücadele polis birimini de feshetti.

Bunun yanı sıra, Correa yönetimi Ekvador'un uyuşturucu yasalarını gevşeterek belirli bir miktarın altındaki yasadışı uyuşturucu bulundurulmasını suç olmaktan çıkardı. Bu düzenleme, yalnızca kişisel kullanım için getirilmiş gibi görünse de, gerçekte uyuşturucu kullanımını artırarak mikro satıcı ve uyuşturucu taşımacılığı ağlarının önemli ölçüde genişlemesine yol açtı.

Bugün, karteller yalnızca sokakları değil, hapishaneleri de kontrol ediyor. Hükümet yetkililerini tehdit ediyor ve televizyon kanallarına dahi saldırıyorlar. Guayaquil limanı, Ekvador’un Avrupa’ya ihraç ettiği muzları, Kolombiya'dan gelen kokainle dolduran Arnavut mafyası tarafından yönetiliyor. Avrupa’da ele geçirilen kokainin dörtte biri Ekvador’dan geliyor.

Suç örgütlerine karşı çıkmak ölümcül sonuçlar doğurabiliyor.

2023 yılında, sağcı politikacı Fernando Villavicencio, başkanlık kampanyasının bir parçası olarak suçla mücadele çağrısında bulunduktan sonra, Ekvador’un en büyük yerel organize suç şebekesi Los Lobos tarafından öldürüldü.

Bu durum, sıradan vatandaşlar için de ağır sonuçlar doğurdu. The American Conservative’e konuşan bir Ekvadorlu, “Buradaki durum ölümcül,” diyerek, ailesiyle birlikte ülkeyi terk edip çok daha güvenli bir yer olan Paraguay’a taşındığını anlattı.

Guayaquil’de yaşayan Caroline ise, “Tüm bu suçlar yüzünden sürekli güvensizlik içinde yaşıyoruz,” diyerek içinde bulunduğu durumu aktardı. Küçük bir işletmesi olan herkesin çetelerin tehdidi altında olduğunu belirterek, “İster bir hırdavatçı dükkanınız olsun ister sokakta yemek satan küçük bir işletmeniz, bu çeteler kazandığınız her kuruşun peşine düşüyor,” dedi. Çetelerin koruma adı altında yerel işletmelerden haraç topladığını ve ödeme yapmayanların kaçırıldığını veya öldürüldüğünü anlattı.

Ana Cristina adındaki bir başka Guayaquilli, komşusunun yaşadığı kâbusu şu sözlerle özetledi: “Restoran sahibi bir arkadaşım, çetelere haftalık ödeme yapmak zorunda. Eğer ödeme yapmazsa ailesinden birini öldürmekle tehdit ediyorlar.”

Ekvador’un şu anki sağcı başkanı Daniel Noboa, olağanüstü hâl ilan etti ve ülkede faaliyet gösteren 22 organize suç grubunu terör örgütü olarak sınıflandırarak orduyu görevlendirdi. Ancak, bu adımlar ülkedeki kanunsuzluğu durdurmada pek başarılı olamadı.

Ekvador ordusu, yetersiz eğitim ve donanım nedeniyle organize suçla mücadelede etkisiz kaldı. Yolsuzluk ise hükümet ve polis teşkilatının her kademesine sızmış durumda. Kartel liderleri tutuklansa bile, polis memurları ve hapishane görevlilerinin iş birliği sayesinde kısa sürede serbest kalıyorlar.

İki büyük uyuşturucu baronunun durumu, hükümetin içinde bulunduğu çaresizliği gözler önüne seriyor. Los Choneros kartelinin lideri Adolfo Macías, Guayaquil’deki Litoral hapishanesinden örgütünü yönetiyordu.

Hükümet, onu maksimum güvenlikli bir hapishaneye nakletmeye hazırlanırken, kaçmayı başardı ve bu olay, Noboa’nın ülkeyi iç savaş durumuna sokan bir dizi şiddet olayını tetikledi. Aynı şekilde, Los Lobos lideri Fabricio Colón Pico, başsavcıya suikast düzenleme planıyla suçlandıktan kısa süre sonra hapisten kaçtı.

Organize suçla mücadele etmek, devletlerin güç kullanarak ortadan kaldırmakta zorlandığı bir süreçtir. El Salvador’daki Nayib Bukele’nin sert önlemleri bir istisna olarak görülse de, Kolombiya’daki ELN veya Meksika’daki CJNG gibi güçlü suç örgütleri, büyük finansal kaynakları sayesinde uzun vadede hayatta kalmayı başarabiliyor.

Bugün Ekvador’un karşı karşıya olduğu kriz, Meksika ve Kolombiya gibi daha büyük ve güçlü ülkelerin bile mücadele etmekte zorlandığı bir tehdittir. Eğer hükümet, suç ve yolsuzluğu kontrol altına alamazsa, Ekvador’un bir "başarısız devlet" hâline gelmesi kaçınılmaz olabilir. Bunun bedelini ise sadece Ekvador halkı değil, dünya genelindeki uyuşturucu ve suç mağdurları da ödeyecektir.

Kaynak: The American Conservative

*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Makalede temsil edilen görüşlerin sorumluluğu yazara aittir, söz konusu yazı ve görüşler Hamaset'in editoryal politikasını yansıtmayabilir.



DİĞER YAZILAR


Haritalar ile belirlenen sınırların ötesinde

2022 © Tüm hakları saklıdır.