Yazar: Ayaan Hirsi Ali
Çeviri. M. Hulusi Cengiz
Tüm seçimlerin sonuçları vardır ve bu sadece Donald Trump ve ekibi için değil, GOP için de hayat değiştiren bir sonuç.
Cumhuriyetçi Parti, Mitt Romney'nin Barack Obama'ya karşı kaybettiği 2012'den çok daha iyi bir noktada. Parti daha genç (Başkan Yardımcısı JD Vance yalnızca kırk yaşında), etnik ve bölgesel çeşitliliği daha fazla ve yalnızca Elon Musk'ı değil, Demokrat Parti'den de pek çok yenilikçi ismi bünyesine katmış durumda.
Elon'un yoğun çabaları ve Twitter'ı satın almasının bu seçim sonuçlarında önemli bir fark yarattığına inanıyorum. Cumhuriyetçi Parti, sendikaları ve Pas Kuşağı'nı bir kez daha Trump'a güvenmeye ikna ederek işçi sınıfının partisi olma yolunda. Eğer GOP bu koalisyonu bir arada tutabilirse, geleceği parlak olacaktır.
Aynı zamanda, Trump'ın zaferinin Demokrat Parti için de iyi olduğunu düşünüyorum.
Partinin, 2016’da Rusya'nın seçimlere müdahalesi aldatmacasına kapıldıktan sonra erteledikleri hesaplaşmayı başlatma zamanı geldi. Bugün Demokrat Parti, küreselci oligarklar, bürokratlar, sosyalistler ve Hamas yanlısı İslamcılardan oluşan beklenmedik bir koalisyon olarak görülmekte. Hâlâ partiyi bu Amerikan karşıtı güçlerden geri alabilecek namuslu ve ılımlı Demokratlar var.
Bu seçim sonucunu ana akım medya için de iyi bir sonuç olarak görüyorum. Amerika'nın tüm kurumları arasında halk arasında en az güven duyulanlar onlar. Belki de artık yalan söylemenin ve korku tellallığı yapmanın kısa vadede kazanç sağlasa da güven kaybının ağır bir bedel olduğunu görmelerinin zamanı gelmiştir. Kamuoyu, haber ve bilgi toplama konusunda alternatif bir yol buldu.
Cumhuriyetçiler Beyaz Saray’ı ve Senato’yu alırken, Temsilciler Meclisi’ndeki çoğunluklarını da artırdılar ve bu, Amerika'nın geleceğini yeniden şekillendirmek için altın bir fırsat sundu. Donald Trump kampanyasını yeni bir "Altın Çağ" vaadiyle sonlandırdı.
Eğer bu zaferi iyi kullanabilirse, bu vaadi gerçekleştirebilir. Bataklığı kurutmamız gerekiyor. Elon, Devlet Verimliliği Departmanı’nı kurarak, devlet harcamalarında hesap verebilirliği sağlayabilir. Sadece israfı değil, aynı zamanda DEI programlarını ve meritokrasiye ((liyakata) yönelik tehditleri de ortadan kaldırmak önemli. Eğitim sistemini ideolojik ve Amerikan karşıtı propagandadan arındırmanın zamanı geldi.
1951 Cenevre Sözleşmesi'nden çekilmedikçe ve kontrolümüz altında ulusal bir mülteci ve iltica yasası hazırlamadıkça aklı başında bir göç politikası mümkün değil.
Sığınma talebinde bulunan göçmenlerin çoğu sadece daha iyi bir ekonomik gelecek arayışında. Bu, Amerika ve göçmenler için herkesin kazançlı çıkacağı bir göç yasası getirmemiz gerektiği anlamına geliyor. Karmaşık sistemden kurtulmamız gerekiyor.
Bir kez daha “Güç Yoluyla Barış” ilkesini dış politikamızın temeli yapmalıyız.
Ulusal borcumuzu azaltmalı, savunma kapasitemizi güçlendirmeli, müttefiklerimizin yanında durmalı ve düşmanlarımıza bizimle uğraşmamalarını açıkça ifade etmeliyiz. Elveda “gerilimi azaltma”, hoş geldin caydırıcılık.
Bu zafer, Batı'nın geri kalanı için de bir kazanımdır. Amerika, doğru politikalarla ulusal çıkarların değerli ve asil bir temel olduğunu gösterebilir. Ne yazık ki, bu seçim sonucunu zafer değil, tehdit olarak gören milyonlarca Amerikalı var. Onlar, Trump’ın bir Nazi veya faşist olduğunu iddia eden medya tarafından korkutuldular.
Her Amerikalıya korkacak hiçbir şeyleri olmadığı güvencesini vermek gerekiyor. Atılacak ilk adım, adalet sisteminin siyasi muhaliflere karşı kullanılmayacağını açıklamaktır.
Yasal süreci ve suçluluğu kanıtlanana kadar masum sayılmayı hatırlıyor musunuz? Demokratlar bu ilkeleri unuttular. Şimdi, bunları yeniden öğrenmeleri için dört yıl var.
Kaynakça: courage.media
*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Makalede temsil edilen görüşlerin sorumluluğu yazara aittir, söz konusu yazı ve görüşler Hamaset'in editoryal politikasını yansıtmayabilir.