Analiz: Dawn

Çeviri: M. Hulusi Cengiz

Normal durumlarda genellikle barışçıl olan Umman Sultanlığı, İslam Devleti (İD) olarak kendini tanımlayan grubun militanlarının Muharrem törenleri için toplanan yüzlerce kişinin bulunduğu bir camiye saldırmasıyla sarsıldı.

Saldırıda dördü Pakistanlı olmak üzere altı kişi hayatını kaybetti. Perşembe günü Umman polisi, saldırının arkasında "sapkın fikirlere" bağlı üç şüphelinin olduğunu açıkladı. Bu şüphelilerin hepsinin kardeş ve Umman vatandaşı olduğu, güvenlik güçlerine direnmeleri üzerine öldürüldükleri bildirildi.

İD, daha önce "yıllık ayinlerini yapan Şiileri" hedef almakla övünmüştü. Ummanlı yetkililerin hızlı hareket etmesi, durumun kontrol altına alınmasına yardımcı oldu. Aksi takdirde çok daha fazla can kaybı yaşanabilirdi.

Umman, diğer bazı Körfez komşularının tanık olduğu terör şiddeti ve mezhepsel ayrılıklardan büyük ölçüde uzak kalmıştır. İbadi mezhebi sultanlığa hakimken, büyük bir Sünni topluluk ve küçük bir Şii azınlık da bulunmaktadır. Tüm mezhep grupları barış içinde yaşamakta ve hoşgörü ruhunu korumaktadır.

Siyasi açıdan Umman, İran ve Suudi Arabistan arasında bir köprü rolü oynamış ve Körfez devleri arasındaki diplomatik temasların sürdürülmesine yardımcı olmuştur. Dolayısıyla bu saldırı, sultanlıkta mezhepsel gerilimleri körüklemeye yönelik bir girişim gibi görünmektedir.

Yemen'de İD'in hatırı sayılır bir dayanak noktası olduğu unutulmamalıdır. Ummanlı yetkililer, şiddet yanlısı mezhepçi aktörlerin ülkedeki barışçıl atmosferi bozmaması için tetikte olmalıdır. Daha geniş bir perspektiften bakıldığında, İD'in Irak ve Suriye'de küçültüldükten sonra yeni alanlara yayılmaya çalıştığı görülüyor.

Terör örgütü, yakın geçmişte Rusya ve İran'da saldırılar üstlenmişti. Şimdi profilini korumak ve davasına yeni üyeler çekmek için diğer 'kolay' hedefleri vurmak istiyor olabilir. Dolayısıyla, İD sınır tanımadığı ve uluslar ötesi bir terör tehdidi olduğu için bölge devletlerinin teyakkuz halinde olmaları ve birbirleriyle iletişim kanallarını açık tutmaları gerekmektedir.

Pakistan, sadece bu ülkenin talihsiz mezhepsel şiddet geçmişi nedeniyle değil, aynı zamanda İD-Horasan 'vilayeti' savaşçılarının Afganistan sınırının ötesindeki gölgelerde gizleniyor olması nedeniyle de özellikle tetikte olmalıdır.

İD, yaklaşık on yıl önce büyük bir terör örgütü olarak ortaya çıktığında uluslararası toplumu gafil avlamıştı. Kalıntılarının yeniden inşa edilmesine ve kana bulanmış mirasını sürdürmesine izin verilemez.

Kaynak: dawn.com

*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Makalede temsil edilen görüşlerin sorumluluğu yazara aittir, söz konusu yazı ve görüşler Hamaset'in editoryal politikasını yansıtmayabilir.