Yazar: Hamid Bahremi
Çeviri: M. Hulusi Cengiz
IranPoll anketine göre, İran halkının nükleer silahlara desteğinde görülen artış, büyük ölçüde Gazze'de devam eden çatışmalara ve İsrail'in algılanan eylemlerine bağlanıyor. İranlılar, İsrail ile olası bir savaşta sivillerin hedef alınacağına inanarak güçlü bir caydırıcılık kabiliyeti arayışını artırıyorlar.
İran'ın stratejik kültürü, halkının nükleer silahlanmaya verdiği desteği derinden etkiliyor. Bu kültür, ülkenin tehdit algılarını ve stratejik düşüncesini şekillendiren tarihsel miraslar, paylaşılan inançlar ve kolektif deneyimlerle belirleniyor. İran, 1979 Devrimi'nden bu yana büyük güçlerin müdahalelerine maruz kaldı ve bu da Batı'ya karşı güvensizlik duygusunu pekiştirdi.
İran, tarihsel olarak Orta Doğu'da lider bir rol üstlenmeyi bekleyen ve büyük güçler tarafından kuşatılmayı önlemeye çalışan bir ülke olarak, coğrafyanın stratejik önemini vurguluyor. Mevcut İran rejimi, milliyetçiliği Şiilikle harmanlayarak ulusal birliği sağlamaya çalışıyor ve bu birleşim, toplumu birleştirmeye yönelik stratejik bir girişimi yansıtıyor.
İran'ın jeopolitik izolasyonu ve bağımsızlık arayışı nükleer hedeflerini etkiliyor. İranlı liderler, ülkenin egemenliğini koruyarak gelişmiş bir ulus olma arzusunu sürdürüyor. Bu istek, nükleer kapasitenin ulusal güvenlik için önemli bir bileşen olarak görülmesine yol açıyor.
ABD'nin çekilmesi ve yeni yaptırımların uygulanmasının ardından Kapsamlı Ortak Eylem Planı'nın (KOEP) çökmesi, İran halkının diplomatik çözümlere olan güvenini zedeledi. Bu durum, nükleer silahların güçlü bir caydırıcılık sağlayabileceği inancını pekiştiriyor.
İran'ın nükleer silahları destekleme yönündeki değişim, bölgesel çatışmalar, stratejik kültür ve tarihsel deneyimlerle şekilleniyor. Bu durum, İran'ın güvenlik kaygılarının ve stratejik davranışlarının incelenmesi gerektiğini ortaya koyuyor. İran'ın stratejik hedeflerini anlamak, nükleer politikası ve bölgesel güvenlik dinamikleri açısından önemli sonuçlara işaret ediyor.
Kaynak: middleeastmonitor.com
*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Makalede temsil edilen görüşlerin sorumluluğu yazara aittir, söz konusu yazı ve görüşler Hamaset'in editoryal politikasını yansıtmayabilir.