Yazar: Moira Donegan
Çeviri: M. Hulusi Cengiz
Pennsylvania'nın Butler kentinde düzenlenen kampanya mitinginde Donald Trump'a yönelik yalnız bir saldırgan tarafından gerçekleştirilen suikast girişiminde bir izleyici hayatını kaybetti, birkaç kişi de ağır yaralandı. Saldırgan da öldü.
Eski başkanın sağ kulağından küçük bir yara alması sonucu hastaneden taburcu edildi. Saldırgan ve motivasyonları hakkında henüz çok az bilgi olmasına rağmen, bu olay, içinde yaşadığımız yeni yoğun siyasi şiddet çağının acımasız bir hatırlatıcısı oldu.
Amerikan siyasetinde şiddet uzun zamandır var. Demokrat Kongre üyesi Gabby Giffords 2011'de Arizona'da bir seçmen etkinliğinde vuruldu; Başkan Reagan 1981'de bir suikast girişiminden sağ kurtuldu. Siyah Amerikalılar, on yıllar boyunca imtiyaz hakkını kanlı güç kullanımıyla elde etmeye çalışırken şiddetli baskılarla karşılaştılar.
Trump'ın kendi otoriter siyaseti, bağnazlık, öldürücü siyasi kabilecilik ve şiddet içeren düşman cezalandırma isteğiyle desteklenmiştir. Trump'ın mitingleri, 2016'daki ilk başkanlık kampanyasından bu yana sık sık şiddet olaylarının yaşandığı yerler oldu.
Trump destekçileri uzun zamandır düşmanlarına karşı kanunsuz siyasi şiddet uygulamayı kendilerine görev edinmiş durumdalar. 2018'de Florida merkezli bir Trump destekçisi olan Cesar Sayoc, Trump'ı eleştirenlere bombalar postaladı. 2022'de David DePape, Nancy Pelosi'nin evine girerek kocası Paul Pelosi'ye saldırdı.
Trump'ın vahşice ve zaman zaman düpedüz şiddet içeren tahakküm politikalarına olan hevesi bulaşıcı gibi görünüyor ve Cumhuriyetçi Parti içinde taklitçiler doğurdu: 2018'de Montana temsilcisi Greg Gianforte, bir muhabire saldırdı ve Trump bu hareketi övdü.
Tüm bunlara 6 Ocak'ta Kongre Binası'na yapılan saldırı dahil değil. Trump destekçilerinden oluşan öfkeli ve şiddet yanlısı bir kalabalık, 2020 seçim sonuçlarını bozmak amacıyla Kongre'yi bastı ve Trump'ın başkan yardımcısı Mike Pence'i asacaklarını söylediler.
Trump'ın etkisi, siyasi şiddeti Amerikan siyasetinde daha merkezi, daha sık ve daha kanlı bir güç haline getirdi. Bu silahlı saldırıyla birlikte değişen tek şey, bu tür bir şiddetin ilk kez Trump'a yönelmiş olması.
Bundan sonra olacaklar çok tehlikeli olabilir. Trump, kurşunlardan kaçmak için eğildikten sonra etrafı Gizli Servis ajanları tarafından sarıldı. Ancak Trump, görünüşe göre onların isteklerine karşı gelerek sahneden kalktı ve yumruğunu havaya kaldırarak "Dövüşün!" diye bağırdı.
Trump destekçilerinin, liderlerinin intikamını almak ya da düşman olarak gördükleri kişileri cezalandırmak amacıyla kanunsuz şiddet eylemlerine girişme riski yüksek olacaktır. Trump'ın ya da vekillerinin bunu reddedeceğine dair bir işaret yok. Daha önce hiç yapmadılar.
Daha saldırganla ilgili bilgiler kamuoyuna açıklanmadan Trump'ın destekçileri saldırıdan Biden'ı sorumlu tutmaya başladı. Ohio senatörü JD Vance, "Biden kampanyasının temel önermesi, Başkan Donald Trump'ın ne pahasına olursa olsun durdurulması gereken otoriter bir faşist olduğudur" diye tweet attı. "Bu retorik doğrudan Başkan Trump'a suikast girişimine yol açtı."
Georgia'dan Cumhuriyetçi Mike Collins, Biden'ı rakibine suikast emri vermekle suçladı. "Emirleri Joe Biden gönderdi" diye yazdı. Sadece kirli, tek fikirli bir kişisel çıkar, şiddetten olabildiğince faydalanma telaşı vardı.
Demokratlar ise yeni kurallara göre oynamadılar. Demokrat Parti'nin ulusal düzeyde önde gelen isimleri, Trump'ın güvenliğinden duydukları memnuniyeti ifade eden ve şiddetin siyasette yeri olmadığını söyleyen açıklamalar yaptı.
Bu açıklamalar doğru değildi, temenni niteliğindeydi: şiddet artık Amerikan siyasi hayatının merkezi bir parçası ve bundan kısa sürede kurtulamayacağız.
Kaynak: theguardian.com
Moira Donegan Guardian ABD köşe yazarı
*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Makalede temsil edilen görüşlerin sorumluluğu yazara aittir, söz konusu yazı ve görüşler Hamaset'in editoryal politikasını yansıtmayabi