AZERBAYCAN-TÜRKİYE KARDEŞLİK SİNEMASI NE VADEDİYOR?

System.Web.UI.WebControls.Label / AZERBAYCAN-TÜRKİYE KARDEŞLİK SİNEMASI NE VADEDİYOR? / AZERBAYCAN-TÜRKİYE KARDEŞLİK SİNEMASI NE VADEDİYOR? / hamaset.com.tr

21 Nisan 2022 Perşembe

859 Görüntüleme

KÜLTÜR
Nicat Memmedov | AZERBAYCAN

Azerbaycan’ın Sovyetler Birliği’ne dahil olduğu 70 yıllık süreçte Türkiye ve Azerbaycan arasında ortak kültürel faaliyetler yürütmek mümkün değildi. Azerbaycan’ın bağımsızlığını kazanması ile iki ülke ilişkileri için bunalım süreci sona erse de ortak kültürel faaliyetler beklenildiği düzeyde değil. Kardeşlik Sinemasının kurulma zamanı yetişti.

AZERBAYCAN-TÜRKİYE KARDEŞLİK SİNEMASI NE VADEDİYOR? / hamaset.com.tr

İnsanoğlu sinemanın keşfiyle hayatına farklı bir renk kattı. 127 yaşında olan sinema; ekonomik, politik, kültürel ve teknolojik gelişmeler sonucu kendine farklı içerik ve anlatı biçimi oluşturdu. Lumiere Kardeşler'in L'Arrivée d'un train engare de La Ciotat (Bir Trenin La Ciotat Garı'na Varışı) filminin, 29 Aralık 1895'te, Paris'teki ilk gösteriminden yaklaşık bir yıl sonra Osmanlı da sinema ile tanıştı. Halka açık ilk sinema gösterimi, 19 Mart 1910’da, İstanbul Şehzadebaşı’nda “Millî Sinema” adı ile gerçekleştirilmiştir.

Sinema Azerbaycan'a keşfinden üç yıl sonra gelmiştir. 1898'de Azerbaycan'da ilk kez Fransız fotoğrafçı ve görüntü yönetmeni Alexander Michon, yerel temalar üzerine “Bibiheybat'ta Petrol Çeşmesi Ateşi”, “İlişdin”, “Kafkas Dansı”, “Balakhani'de Petrol Çeşmesi” gibi birçok belgesel yaptı. “Şehir Bahçesinde HalkYürüyüşü”nün çekimlerinin başlamasıyla Azerbaycan sinemasının temelleri atıldı. Aynı yılın 2 Ağustos'unda bu filmler gösterime girdi. Bu sebeple 2 Ağustos Azerbaycan’da “Milli Sinema” günü olarak kutlanır.

SİNEMADA BİRLEŞEN YOLUMUZ

Türk sinemasının gelişim süreci Osmanlı döneminde başlamış, 1923 sonrasında da devam etmişti. Fakat, Azerbaycan sinemasının gelişim süreci 1922 yılında Azerbaycan'ın Sovyetler Birliği’ne dahil olmasıyla başladı. Azerbaycan’ın Sovtetler birliği’ne dahil olduğu 70 yıllık süreçte Türkiye-Azerbaycan arasında herhangi bir ortak kültürel faaliyet gerçekleşmedi. Sovyetler Dönemi’ni iki kardeş ülke için bunalım süreci olarak kabul edebiliriz. Zaten Sovyetler Birliği’nin kültür politikasında ortak filmlerin üretilmesi yer almıyordu. Azerbaycan'ın bağımsız olmaması, Türkiye ile yakınlaşmasına engel oluyordu. Fakat Sovyetler Birliği’nin düzenlediği film festivallerinde Türkiyeli ve Azerbaycanlı oyuncular, yönetmenler biraraya geliyorlardı. 1976'da “Bizim Aile” filminin ekibi, Sovyetler Birliği'nde düzenlenen Taşkent Film Festivali'ne katılmıştı.

AZERBAYCAN-TÜRKİYE KARDEŞLİK SİNEMASI NE VADEDİYOR? / hamaset.com.tr

Fotoğrafta Türkiyeli oyuncu Tarık Akan, Azerbaycanlı oyuncu Hasan Memmedov ve Rasim Balayev ile birlikte.

Azerbaycan’ın Türkiye ile ortak faaliyetleri, Sovyetler Birliği’nden ayrılıp, 18 ekim 1991’de bağımsızlığını kazanmasından sonra başladı. 90’larda Azerbaycan’da Türkiye konulu filmler çekilmeye başladı. Biz bunları Rasim Ocakov sinemasında görüyoruz. Yönetmen “Otel Odası” ve “Hem Ziyaret Hem Ticaret” filmlerinde Türkiye'nin sosyolojik durumunu beyaz perdeye yansıtıyor.

TÜRKİYE–AZERBAYCAN ORTAKLIĞINDAKİ İLK SİNEMA PROJESİ: MAHMUT ILE MERYEM

Azerbaycan–Türkiye ortak yapımı sinema filmi Mahmut ile Meryem

Yönetmenliğini Mehmet Ada Öztekin'in yaptığı, Azerbaycan–Türkiye ortak yapımı sinema filmi Mahmut ile Meryem, Azerbaycanlı yazar Elçin Efendiyev'in aynı adlı romanından uyarlanmıştır. Yapımcılığını Ali Kaygısız ve Sevda Kaygısız’ın yapmış olduğu filmin senaryosunu Yerkan Kahraman ve Eşref Dinçer kaleme almıştır. Filmin başrollerinde Aras Bulut İynemli, Rus asıllı Eva Dedova, Azerbaycanlı oyuncu Fahreddin Manafov ve Melahat Abbasova rol almıştır. 1500'lü yılları anlatan film, Müslüman Mahmut ile Hristiyan Meryem'in imkânsız aşkını ele alıyor.

KARDEŞLİK SİNEMASININ KURULMA ZAMANI YETİŞTİ

Mahmut ile Meryem filminin gösterime girmesinin üzerinden yaklaşık 9 yıl geçti. Bu uzun sürenin ardından Azerbaycan-Türkiye ortak film üretimi gündemdedir. Fakat, yalnızca devlet desteği almayan, komedi filmleri çekilmiştir. Bu filmlerin ise içerik ve anlatım biçimi açısından oldukça vasat, kültürel faaliyetlere katkısı açısından ise yetersiz olduğunu düşünüyorum. Konulu filmler dışında belgesel, animasyon türlerine de başvurulması daha uygun olacaktır. Gelecekte ortak sinema akademisinin ve festivallerin kurulmasının Azerbaycan-Türkiye arasında sadece kültür değil aynı zamanda eğitim alanında da farklı kapılar açacağını, ekonomik açıdan da fayda sağlayacağını öngörüyorum.

“TÜRKİYE’NİN TECRÜBESİNİ GÖZ ÖNÜNDE BULUNDURMALIYIZ”

Azerbaycan–Türkiye ortak yapımı sinema filmi Mahmut ile Meryem

Azerbaycan Kültür Bakanı Anar Kerimov düzenlediği yıl sonu değerlendirme toplantısında, Türkiye ziyaretinde birçok konuyu müzakere ettiklerini ve sinema alanına da büyük yer ayırdıklarını ifade etti. Ardından Kerimov şu ifadeleri kullandı. “Ortak film üretimi planlıyoruz.Türkiye'nin tecrübesini göz önünde bulundurmalıyız. Türkiye, sinema sektöründe kısa sürede büyük atılım ve başarı elde etmiştir. Bu tecrübeyi onlardan öğrenmek istiyoruz. Bizim yönetmen ve oyuncularımız da onlardan geri kalmıyor.Ortak iş yapmak ve tecrübe paylaşımı gibi bir iş birliği planlıyoruz. Yeni yılda Türkiye ile ortak filmlerin yapımı gündemde.”

 



Yazara Ait Diğer Yazılar

DİĞER YAZILAR


Haritalar ile belirlenen sınırların ötesinde

2022 © Tüm hakları saklıdır.