Uzmanlar son iki yıldır Hindistan hükümetini Müslüman azınlığı soykırımın eşiğine itmekle suçluyor. Geçen Salı günü Hindistan’da Hz. Muhammed hakkında aşağılayıcı sözler sarf eden bir Hindu terzinin iki Müslüman erkek tarafından öldürüldüğünü aktaran Middle East Eye yazarı, olayların Ruanda’da yaşananlara benzer şekilde ilerlediğine dikkat çekti.
TEK BİR OLAY RUANDA SOYKIRIMINI BAŞLATMIŞTI
Ruanda’da Hutu Devlet Başkanı Juvenal Habyarimana’yı taşıyan uçağın düşürülmesiyle Tutsilere karşı bir soykırım başlatıldığını vurguladı. Middle East Eye yazarı C. J. Warleman, Hindistan’ın 1990’ların Ruanda’sını hatırlattığına dikkat çekti.
“MÜSLÜMANLARI PAKİSTAN’A AİT İŞGALCİLER OLARAK ÖTEKİLEŞTİRİYOR”
C. J. Warleman, Modi Hükümetinin son sekiz yılda Müslümanları Pakistan ile özdeşleştirerek yabancı işgalciler olarak ötekileştirdiğini belirtti ve benzer şekilde Udaipur’daki Hindu terzi cinayetinin de büyük önemi olduğunu işaret etti.
PAKİSTAN’DAN GELEN TEHDİT YALANI
Middle East Eye yazarı, uzmanların uyardığı gibi Hindistan’da bir soykırım gerçekleşecekse bunun “hain siyasiler tarafından manipüle edilen olaylar tarafından tetikleneceğini” belirtti ve yazısında aşağıdaki ifadelere yer verdi:
“Hiçbir şey ülkenin Hindu çoğunluğunu hayali Pakistan tehdidi kadar birleştiremez ve harekete geçiremez, bu yüzden Modi rejimi, cinayeti, Müslümanların çoğunlukta olduğu Pakistan’a bağlamaya çalışıyor.”
KEŞMİR MÜSLÜMANLARINA YÖNELİK OLUMSUZ ALGI OLUŞTURUYORLAR
C. J. Warleman, Hindistanlı yetkililerin Hindu terzinin katillerinin Pakistan’daki Dawat-e-İslami ile bağlantıları olup olmadığını araştırdıklarını aktardı. Öte yandan hükümet yanlısı yorumcular ise cinayet ile yakın zamanda yayınlanan Hindu milliyetçisi propaganda filmi “The Kashmir Files” arasında paralellikler kurmaya çalışıyor. Warleman, Modi rejiminin Keşmir Müslümanlarını kana susamış cihatçılar ve Pakistan'ın aparatları olarak resmedeceğini vurguladı.
HİNTLİ MÜSLÜMAN GAZETECİLER SUSTURUUYOR
Önde gelen Hintli Müslüman gazetecilerin sosyal medyada susturulduğunu hatta hapse atıldığını söyleyen Warleman, bu durumun Keşmirli Müslümanlara yönelik terörist algısı oluşturulmasına da destek olduğunu belirtti.
HİÇBİR ÇETE SALDIRISINA “TERÖR OLAYI” DENMEMİŞTİ
Modi rejimi Udaipur’daki Hindu terzi olayını bir bahane olarak kullanacağını düşünen Warleman’a göre, Hindistan hükümetinin Udaipur'u "terör olayı" olarak adlandırması boşuna değil. Çünkü “terör olayı” Modi'nin sekiz yıllık yönetimi sırasında Hindu milliyetçilerin Müslümanlara karşı gerçekleştirdiği yüzlerce çete saldırısı için bir kez bile kullanmadığı bir terim.
NEFRET SÖYLEMİNDE BÜYÜK ARTIŞ
Hint televizyon ağı NDTV tarafından yapılan bir analiz, ülkenin 2014'ten bu yana nefret söyleminde büyük bir artış yaşadığını ve bunun yüzde 80'inden fazlasından Modi'nin Bharatiya Janata Partisi'nin (BJP) sorumlu olduğunu ortaya koydu.
EDİTÖRLER BİRLİĞİ’NDEN SERT TEPKİ: RUANDA’DAN ESİNLENİLİYOR
Hindistan Editörler Birliği geçen ay hükümet yanlısı medya kuruluşlarını, azınlık topluluklarının hedef alınmasına yol açan “kasıtlı ve sorumsuz davranışları” nedeniyle kınamıştı. Yayında bu medya kuruluşlarının “kışkırtıcı yayınlarının Afrika ülkesinde bir soykırıma neden olan Radio Ruanda'nın değerlerinden esinlendiği” ifade edilmişti.
BİR KIVILCIMA BAKAR
Warleman, Hindistan’daki Müslüman karşıtı propagandanın ülke çapında, geniş çaplı Müslüman karşıtı şiddete dönüşmesinin yalnızca bir kıvılcıma bakacağını açıkça ifade etti.
Warleman ayrıca, Şubat 2020’de mevcut hükümetin yalnızca tek bir BJP bakanının konuşmasıyla Delhi isyanlarında üç düzine insanın saldırıya uğradığını, vurulduğunu ve yakılarak öldürüldüğünü hatırlattı.
HİNDULAR İDAM CEZASI İÇİN YÜRÜDÜ
Binlerce Hindu milliyetçisi geçen Perşembe, soykırım sloganları atarak Udaipur kentinde yürüyüş yaptı ve Hindu terziyi öldürmekle suçlanan iki Müslüman için ölüm cezası talep etti.
SOYKIRIMDAN KAÇINMAK İÇİN SOĞUKKANLILIK GEREKİYOR
Middle East Eye yazarı, kitlesel cinayetlerden veya soykırımdan kaçınmak için soğukkanlı olmak gerektiğini belirtirken Hindistan hükümetinde bu tür yetkililerin olmadığını hatırlattı.
Warleman, Modi’nin bir kez bile toplumsal şiddeti veya nefret suçlarını kınamadığını, ayrıca, ABD’nin Modi’yi yüzlerce Müslümanın ölümüyle sonuçlanan 2002 Gujarat ayaklanmalarını kışkırtmaktan sorumlu tuttuğunu hatırlattı.
“200 MİLYON HİNTLİ MÜSLÜMAN İÇİN DAHA TEHLİKELİ BİR DÖNEM OLMAMIŞTI”
Ruanda soykırımını yıllar önce öngören bir kişinin gerekçeleri ile Hindistan’da da Müslümanlara yönelik olası bir soykırım hakkında uyarıda bulunanların gerekçeleri arasındaki benzerlik dikkat çekicidir. 2017’de yüzlerce Rohinga Müslümanı öldürülmüştü. Warleman “200 milyon Hintli Müslüman için şimdiye kadar olduğundan daha tehlikeli bir dönem olmamıştı.” İfadelerini kullandı.