Bosna Hersek ve Hırvatistan arasındaki köprü krizi geçtiğimiz günlerde Türkiye’nin gündeminde önemli bir yer tuttu. Söz konusu krizin Türkiye’de gündeme gelmesinde en önemli etken ise, Bosna Hersek Denizcilik Birliği Başkanı Dr. Izet Bajrambasic’in Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a ve Türk halkına yönelik sosyal medyadan yaptığı çağrı oldu. Hamaset.com.tr olarak Dr. Bajrambasic’e ulaştık ve Peljesac Köprüsü projesini, bu projenin Bosna-Hersek’e etkisini sorduk.
TEK ÇIKIŞ NOKTAMIZ
Neum Limanı’nın Bosna Hersek’in denize tek ulaşım noktası olduğunu değerlendiren Bajrambasic, bölgenin sadece siyasi olarak değil aynı zamanda ekonomik ve turizm açısından da kritik önemi olduğunu ifade etti.
“Neum, Bosna Hersek'te Adriyatik Denizi'ne kıyısı olan tek şehirdir ve Bosna Hersek'in deniz sahasının tamamı bu şehirdedir. Bu da, 24,71 km kara kıyısı ve 14 km'den fazla deniz sahası anlamına geliyor. Neum’da turizm son derece gelişmiştir ve bu özellikle vatandaşlarımız için önemlidir. Akdeniz ikliminin turizme elverişli olması da bu şehrin ve hinterlandının daha fazla gelişmesi için büyük bir fırsat.”
Yeni dönemde devletlerarası çatışmanın karadan havaya, sonra da denize evrildiğini göz önüne aldığımızda Neum limanının askeri-siyasi önemi de oldukça yüksek. Bosna- Hersek’te denizciliğin gelişmesi için bu liman kentine ihtiyaç duyulduğunu ifade eden Bajrambasic, “Denizciliğin geliştirilmesi ve açığa serbest erişim imkanı da bizim için önemlidir. Bu şekilde herhangi bir etki ve kısıtlama olmaksızın tüm dünya ile her zaman denizcilik işbirliğine sahip olabiliriz” dedi.
Bosna-Hersek Denizcilik Birliği Başkanı Dr. Izet Bajrambasic
HIRVATİSTAN HAKKIMIZA SAYGI GÖSTERMELİ
Avrupa’nın projeye desteğinin engellenmesi için doğru tanıtım ve bilgilendirmenin önemine değinen Bajrambasic, “Bence proje yanlış bir şekilde tanıtıldı ve Bosna Hersek yetkililerinin bu projeye yönelik tutumu gizlendi. Bu anlamda, Avrupa Komisyonu yönetimi tarafından büyük usul hataları yapılmıştır ve bunda bazı önemli AB politikacılarının etkisi göz ardı edilemez. Bosna Hersek Cumhurbaşkanlığının Peljesac Köprüsü’nün inşa edilmesi karşısındaki tutumunu dikkate almadılar. Hırvatistan Cumhuriyeti’nin yarattığı bu sorunlar çözülene kadar Bosna Hersek büyük zarara uğrayacaktır” ifadelerini kullandı ve ekledi;
“Hırvatistan Cumhuriyeti iç deniz sularını; Bosna Hersek'in denizdeki tarihi sınırlarına, Bosna Hersek’e ait deniz sahasına, uluslararası haklarına (genel olarak) ve bağımsız ve egemen bir ülke olarak denizcilik haklarına saygı göstermeksizin kanunla ve devamlılık arz edecek şekilde belirlemiştir. Böylelikle kendi yasalarına uygun olarak Hırvatistan, Bosna Hersek iç deniz sularında devlet egemenliğini ilan etmiş ve Bosna Hersek'in denize erişimini engellemiştir.”
TÜRKİYE KONSEYİN ÜYESİ, KONUYU GÜNDEME GETİREBİLİR
Sosyal medya paylaşımlarına Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Türk halkına çağrılarda bulunan Bajrambasic, uluslararası kamuoyunun Peljesac Köprüsü projesine dair bilinçlendirilmesi gerektiğini söyledi ve bu konuda Türkiye’nin de adım atabileceğini ifade etti.
“1995'te Dayton Barış Anlaşması'nın imzalanmasının ardından, Ek 4'te Bosna Hersek Anayasasını içeren bu anlaşmanın uygulanması için yetkili makam olarak Bosna Hersek Yüksek Temsilciliği kuruldu. BM ve AGİT gibi çok sayıda üye devlet ve uluslararası kuruluşun yer aldığı Barışı Uygulama Konseyi de 1995’te Londra’da kuruldu. Saraybosna'daki Türkiye Büyükelçisi bu konseyin bir üyesidir ve diğer üyeler gibi bu konuyu gündeme getirebilir. Çünkü bu uluslararası kamu hukukuna ve çok sayıda uluslararası mevzuata aykırıdır. Bu konu önemli çünkü Bosna Hersek'in egemenliği ve toprak bütünlüğü ihlal edildi.”
TOPRAK BÜTÜNLÜĞÜMÜZ İHLAL EDİLİYOR, HER YOLU DENİYORUZ
Bosna-Hersek Denizcilik Birliği Başkanı Bajrambasic, Bosna-Hersek’in egemenlik haklarının ihlal edilmesinin karşısında duracaklarını ve bunu duyurmak için her yolu deneyeceklerini ifade etti.
“Bosna Hersek Denizcilik Birliği, bir devlet kurumu olmamasına rağmen, başta Hırvatistan, Bosna Hersek, Avrupa Birliği, Birleşmiş Milletler olmak üzere tüm uluslararası kuruluşlara egemenliğimizin, toprak bütünlüğümüzün ve açık denizlerde serbest geçiş hakkımız dâhil uluslararası haklarımızın ihlal edildiğini bildirmek istiyoruz. Bunu başarmak ve yardım edebilecek herkese bilgi sağlamak için her yolu deniyoruz.”
