Yazar: John Raine
Çeviri: M. Hulusi Cengiz
Hem ortakları aracılığıyla güç projeksiyonu yapamaması hem de hava savunmasının zarar görmesi nedeniyle zayıflayan yönetimin, Devrim Muhafızları tarafından uzun süredir savunulan İsrail'le savaş eşiğinin altında mücadele etme stratejisi inandırıcılığını yitirdi.
Bu strateji, İran'ın hava savunma sistemlerinin tahrip olmasına, füze kabiliyetinin zarar görmesine ve stratejinin kilit taşı olan Hizbullah'ın kabiliyetlerine yıkıcı bir darbe indirilmesine neden oldu. Liderlik şimdi de devlet düzeyindeki kilit müttefiki ve kaybetmeyi göze alamayacağı hamisi Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad'a yönelik yeni bir tehditle yüzleşmek zorunda.
Ne kadar devrimci coşku ve retorik sergilerse sergilesin, İran'ın strateji ve hırslarının parametreleri yeni ve zor operasyonel gerçekler tarafından kısıtlanacaktır.
Dört sorun
İlk olarak, İsrail'in Hizbullah ve Devrim Muhafızları'nın lider kadroları da dahil olmak üzere hedefleri hızlı ve isabetli bir şekilde ele geçirip vurabilmesi, Devrim Muhafızları'nın savaş alanının artık şeffaf olduğunu etkili bir şekilde göstermiştir.
Hamas geniş bir tünel ağı kullanarak İsrail Savunma Kuvvetleri'ni atlattı. İsrail, Gazze'den dersler çıkardıkça ve herhangi bir hasmının gerekli altyapıyı geliştirme girişimlerine karşı önleyici saldırılar için pozisyon aldıkça bu, Hizbullah için artık bir seçenek olmayabilir.
Lider kadrosunun İsrail tarafından hedef alınma riskinin artmasının yanı sıra Tahran, İsrail'in Suriye üzerinden geçen güzergâhları ağır bir şekilde kesintiye uğratmasının ardından ağını yeniden ikmal etmenin lojistik zorluğuyla da mücadele etmek zorunda.
İkinci olarak, İsrail bölgede kendisine bir ateş serbest bölgesi yarattı.
İsrail'in egemen devletlerin topraklarının derinliklerine saldırması ya da çağrı cihazlarının silahlandırılması gibi ölümcül sabotaj teknikleri kullanması önünde hiçbir siyasi kısıtlama bulunmuyor. ABD'nin etkisi, Başkan Joe Biden döneminde düzensiz olmuştur.
Bu yönetim, İsrail'i Ekim 2024'te İran'daki nükleer ve enerji hedeflerini vurmaktan alıkoyarken, İsrail de Gazze'de itidal çağrılarına kulak asmadı. Trump yönetiminin daha ağır kısıtlamalar getirmesi pek olası değil. Uluslararası toplum ise bölünmüş ve güçsüz durumdadır.
Üçüncü olarak, İsrail büyük bir misilleme için eşiği düşürdü.
Hem Hizbullah hem de İran ile on yıllardır sürdürdüğü gri bölge savaşında geliştirdiği sınırlar dahilinde çatışma modelini fiilen bozdu. İran destekli gruplara ve bu grupların kendi çevresindeki varlığına yönelik toleransı artık İran'ın stratejisinin gerektirdiğinden çok daha düşük.
Operasyonel düzeyde, İsrail'in bölge genelinde Devrim Muhafızları ve Hizbullah liderliğini hedef alan yüksek tempolu saldırıları, Devrim Muhafızları'nın bölgedeki ileri üslere güvenmeye devam etmesini zorlaştıracak ve oldukça riskli hale getirecektir.
Ağı yeniden yapılandırmak kolay değil. İsrail, İran'ın Hizbullah ve Hamas'ı yeniden inşa etme girişimlerinin İsrail'in silahlı müdahalesiyle karşılaşacağını açıkça belirtmiştir. Hizbullah içindeki hizipleri bir arada tutan ve İsrail tarafından öldürülmesi, Tahran'ın müttefiklerini koruma kabiliyetindeki sınırlamaları açıkça ortaya koyan Hasan Nasrallah'ın ölümü, Tahran'ın işini zorlaştıracaktır. Bu da ağını kurma ve kullanma kapasitesinin kilit bir belirleyicisidir.
Bir çözüm yolu mu?
Riskler göz önüne alındığında, Tahran gerilimi azaltma stratejisinin bir parçası olarak ağın saldırgan kullanımını hafifletmeyi seçebilir. Tahran'ın meydan okuyan söylemine rağmen, Hamas'ın İsrail'e yönelik 7 Ekim saldırılarından bu yana hem itibarını hem de ortaklarını kalibre edilmiş ve kendi iddiasına göre orantılı tepkilerle korumaya çalışıyor.
Geniş çaplı çatışmanın ortasında İran, rejimin onayladığı ılımlı bir cumhurbaşkanı olan Mesud Pezeşkiyan'ı seçti. Ayrıca Suudi Arabistan ile Mart 2023'te yaptığı anlaşmaya da saygı gösterdi.
Donald Trump ve ekibinin başkan olarak ikinci döneminde İran'ın gerilimi azaltmasına nasıl tepki vereceğini tahmin etmek zor. Trump “maksimum baskı” kampanyasının ve Kasım Süleymani suikastının mimarıydı ancak Biden yönetiminin aradan geçen dört yılında bölgede çok şey değişti. Irak'taki milisler, ABD üslerine saldırma iştahlarını azalttı.
Ancak İran yönetiminin gerilimi düşürmek istemesi için daha acil başka nedenler de var.
Yaşlanan dini lider Seyyid Ali Hamaney'in yaklaşan halefliğini süreklilik ve güven yansıtacak şekilde yönetmeleri gerekiyor. Aynı zamanda ekonomik ve sosyal gündemleri yerine getirmedeki başarısızlıkları nedeniyle içten içe kaynayan hoşnutsuzluğu da yönetmek zorundalar.
İran liderliğinin içinde bulunduğu stratejik belirsizlikten nasıl çıkacağı, bölgede pek çok şeyi etkileyecek. Özellikle de Lübnan ve İsrail arasındaki yeni ateşkesin devam edip etmeyeceğini. Tahran’ın hesaplarına, her zaman olduğu gibi Devrim’in hayatta kalmasını sağlama stratejik önceliği hâkim olacaktır.
Kaynak: Uluslararası Stratejik Araştırmalar Enstitüsü (IISS)
*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Makalede temsil edilen görüşlerin sorumluluğu yazara aittir, söz konusu yazı ve görüşler Hamaset'in editoryal politikasını yansıtmayabilir.