Yazar: Giorgia Bianchi
Çeviri: M. Hulusi Cengiz
Müzik dünyasında yılda bir kez düzenlenen ve dünyanın dört bir yanından ulusları bir araya getiren benzersiz bir etkinlik: Eurovision Şarkı Yarışması. 2023 yılında, çevrimiçi katılım ve 162 milyondan fazla izleyici ile önceki rekorları kırarak büyük ilgi gördü. Ancak, bir zamanların baskın kültürel etkinliği bu yıl bilet satmakta zorlanırken nedenleri üzerinde tartışmalar yaşanıyor. Bu tartışmaların merkezinde Avrupa Yayın Birliği'nin (EBU) ahlaki ve etik standartlarını uygulamadaki göze çarpan tutarsızlığı yer alıyor.
Rusya'nın 2022'de Ukrayna'yı işgal etmesinin ardından EBU'nun hızla Rusya'nın katılımını yasaklaması, etkinliği zalimin karşısında duran ve mazlumun yanında olan bir karar olarak sunmuştu. Ancak bu karar, aslında görünüşte "apolitik" olması gereken bir etkinlik için doğru ve yanlış arasındaki sınırın ne kadar bulanık olduğunu gösterdi.
Eurovision'un İdari Sorumlusu Martin Osterdahl, bu kararla ilgili olarak "Politik olmadığımızı söylediğimizde, her zaman savunmamız gereken şey demokrasinin temel ve nihai değerleridir" yorumunu yapmıştı. Ancak, bu tür kararların ne kadar açık ve tutarlı olduğunu belirlemek için net bir kriter bulunmuyor gibi görünüyor. Örneğin, Rusya'ya karşı alınan benzer bir kararın ardından İsrail'in Gazze'deki çatışmalar nedeniyle aynı muameleyi görmesi beklenirdi, ancak böyle bir durum yaşanmadı.
54,000'den fazla kişinin imzaladığı bir dilekçe ile İsrail'in yarışmadan çıkarılması talebine rağmen, EBU daha önce kararlılıkla uyguladığı tutumu gerçekleştirmemeyi tercih etti. Bu durum, İsrail'in planlanan protestolar nedeniyle İsveç'e Eurovision seyahati uyarısında bulunduğunu da belirtiyor. Ayrıca Finlandiya'da 1.400'den fazla müzik endüstrisi profesyonelinin İsrail'in yarışmaya katılmasına karşı çıktığı, Finlandiya kamu yayıncısı Yle'yi çifte standartla suçlayarak bu konuda kararlılık göstermesi gerektiğini dile getirdiği bilgisi de paylaşıldı.
İsrail'in katılımına karşı yapılan protestolar görmezden gelinerek 68. Eurovision Şarkı Yarışması'nın Büyük Finali, İsveç'in Malmö kentinde gerçekleşti ve pop yıldızı Olly Alexander Birleşik Krallık'ı temsil etti. Queers for Palestine tarafından dağıtılan ve oyuncuların da imzaladığı binlerce kişinin mektubu, Years & Years solistini yarışmadan çekilmeye çağırmıştı. Ancak, Alexander ve diğer bazı yarışmacılar mart ayında "acil ve kalıcı bir ateşkesi" savunmakla birlikte yarışmayı boykot etmekten vazgeçtiklerini açıkladılar.
Özellikle Yunanistan'ın yarışmacısı Marina Satti ve İsrail'in yarışmacısı Eden Golan arasındaki açık gerilimler ve sıkılma belirtileri de basının dikkatini çekti.
Bu durum hem provalarda hem de İsrailli yarışmacı Eden Golan'ın performansı sırasında seyirciler tarafından yuhalanmasıyla sonuçlanan finalde pek çok izleyicinin tepkisini yansıtarak yarışmadaki daha geniş çaplı gerilimleri gözler önüne seriyor. Tartışmalara rağmen İsrail, televizyon oylamasında ikinci en yüksek oyu alarak genel sıralamada 5. oldu. Bu sonuçlar, özellikle Filistin yanlısı grupların etkinliği boykot etme çağrıları ışığında, siyasi görüşlerin evlerinden oy verenleri etkilemiş olabileceğini gösteriyor.
Dünya çapında pek çok kişi tarafından yakından izlenen bu sonuç, Eurovision Şarkı Yarışması'nın eğlence, siyasi ifade ve uluslararası diplomasinin kesiştiği karmaşık bir konumda olduğunu vurguluyor. Bu da bu alanların birbirleriyle ne kadar derinden bağlantılı olabileceğini gösteriyor.
Kaynak: www.middleeastmonitor.com
Giorgia Bianchi: Londra Ekonomi ve Siyaset Bilimi Okulu'ndan (LSE) Uluslararası Göç ve Kamu Politikası alanında yüksek lisans derecesine sahiptir ve aynı zamanda Siyaset ve Felsefe alanında lisans eğitimini de tamamlamıştır. Halen Londra'daki News Associates'te NCTJ diplomasına devam ediyor. Mesleki ilgi alanları mülteci, göç ve insan hakları konularındadır
*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Makalede temsil edilen görüşlerin sorumluluğu yazara aittir, söz konusu yazı ve görüşler Hamaset'in editoryal politikasını yansıtmayabilir.