Her yılın 9 Mayıs günü, İkinci Dünya Savaşı'ndan galibiyetle ayrılan eski Sovyet ülkelerinde Zafer Bayramı olarak kutlanıyor. Özbekistan'da ise bugün Hatıra ve Anma Günü adıyla biliniyor. SSCB döneminde 9 Mayıs, “Ulu Vatan Savaşı Zaferi Günü” olarak kutlanıyordu. Bu isim 1999 yılında Özbekistan Cumhurbaşkanı İslam Kerimov’un kararı ile Hatıra ve Anma Günü olarak değiştirildi. Böylelikle sadece savaş gazileri değil, ülkenin kalkınmasına katkı sağlayan kişiler ve yaşlılar da anılmaya başlandı.
SAVAŞTA 5 OĞLU ŞEHİT DÜŞMÜŞTÜ
Özbekistan Cumhurbaşkanı Şevket Mirziyayev, bugün Taşkent’teki Zafer Parkı’nı ziyaret etti. Askerî orkestra, Hatıra şarkısını seslendirdi. Savaşta beş oğlunu şehit veren Zülfiye Zakirova, gelinleri ve torunları anısına dikilen Metanet Anıtı’na çelenk bıraktı.
Yeni Özbekistan Parkı’nda Hatıra ve Anma Günü münasebetiyle havaî fişek gösterisi yapıldı. Ayrıca Cumhurbaşkanı hâlâ hayatta olan İkinci Dünya Savaşı gazileri Abbas Appanov, Feyodor Fedin ve Ekmel Ekremov'u evinde ziyaret etti.
ÖZBEKİSTAN İKİNCİ DÜNYA SAVAŞI'NA BEŞ YÜZ BİN ŞEHİT VERDİ
Özbekistan’da İkinci Dünya Savaşı gazisi 236 kişi hâlâ hayatta. Savaş döneminde ülkenin nüfusu 6,5 milyondu. Özbeklerden 1,5 milyon asker savaşa katıldı. 500 bin kişi dönmedi. Hayatta kalanlardan 640 bin kişi evine yaralı bir şekilde döndü.
SSCB yönetimi 120 bin Özbek askerini çeşitli madalya ve unvanlarla ödüllendirdi. 280 asker de SSCB Kahramanı gibi en yüksek ödüle layık görüldü.
BİR BUCUK MİLYON MÜLTECİ ÖZBEKİSTAN'A SIĞINDI
İkinci Dünya Savaşı sırasında 300 bin çocuk olmak üzere 1,5 milyon mülteci Özbekistan’a sığındı. Özbek aileleri 4500 yetim çocuğu evlat edindi. Şahmuradovlar, Samadovlar, Kasımovlar gibi aileler 10-15 çocuğu kendi evlatlarıyla birlikte büyüttüler.
SAVAŞ SIRASINDA 280 YENİ FABRİKA AÇTILAR
Savaş sırasında savaş bölgelerinde 100’den fazla sanayi fabrikası tahliye edilmiş, 280 yeni sanayi fabrikası açılmıştı. 113 askerî hastanede binlerce asker hayata dönmüştü. Özbekistan, savaş bölgesine büyük oranda gıda, silah, hammadde tedarik etmişti. Savaşta gösterdiği maddi ve manevi desteğinden dolayı Taşkent, "Ekmek Şehri" olarak anılmaya başlandı.