Yazar: Carole Cadwalladr

Çeviri: M. Hulusi Cengiz

1. Biri size kim olduğunu söylediğinde ona inanın.
Donald Trump, geçen hafta Rus propagandası yapan bir istihbarat müdürünü, Hristiyan milliyetçisi bir savunma bakanını ve aşı şüphecisi bir sağlık bakanını atadı. Eğer Trump Amerikan demokrasisini, devletini ve değerlerini yok etmek isteseydi, bunu tam da böyle yapardı.

2. Önce gazeteciler, sonra diğer herkes.
Trump, gazetecilere ve yayıncılara milyarlarca dolarlık davalar açacağını duyurdu. FBI direktörü adayı ise gazetecileri kovuşturma arzusunu dile getirdi. Otoriter rejimlerin ilk hedefi gazeteciler ve entelektüellerdir. Ancak sırada doktorlar, öğretmenler ve diğer meslek grupları vardır. Otoriterlik her zaman öngörülebilir bir şekilde ilerler.

3. Adlandırmak anlamaktır.
Bu yeni bir McMuskizm dönemi: McCarthycilik’in modern bir versiyonu. Siyasi zulüm, Trump, Elon Musk ve Silikon Vadisi’nin gözetim araçlarının birleşimiyle yeni bir cadı avı çağı doğuyor.

4. Korkutucu geliyorsa, plan budur.
Trump’ın yönetimi beceriksiz ve pervasız olabilir, ancak bireyler hedef alınacak, kurumlar korkutulacak ve kuruluşlar hızla parçalanacaktır. Korku, bu süreçteki en güçlü silahtır.

5. Düşündüğünüzden daha fazla güce sahipsiniz.
Otoriter rejimlerin amacı, bireyleri güçsüz hissettirmektir. Ancak bu doğru değil. Eğer bir kuruluşsanız, bir acil durum komitesi oluşturun. Otoriter rejimlerin altında yaşamış insanlardan tavsiye alın.

6. Yüzüğü öpmeyin.
Güce boyun eğmek, otoriterliğe hizmet etmek demektir. Herkesin açıkça direnmesi beklenemez, ancak en azından gereksiz teslimiyetlerden kaçınılmalıdır.

7. Kim olduğunuzu bilin.
Yale tarihçisi Timothy Snyder’ın On Tyranny kitabı, bu dönemde temel bir rehberdir. İlk öğüt: "Peşinen itaat etmeyin." Kendi değerlerinizi net bir şekilde belirleyin ve neyin doğru olduğuna odaklanın.

8. Özel hayatınızı koruyun.
Gözetim kapitalizminin ötesine geçerek gözetim otoriterliği dönemine girdik. 80'lerin Doğu Almanya'sında geçen The Lives of Others filmini izleyin. Bu dünyada yaşadığınızı varsayın.

9. Kool-Aid’i atın.
Silikon Vadisi'nin sunduğu parlak teknolojik araçların arkasındaki gözetimi fark edin. Telefonlar eğlenceli olduğu kadar aynı zamanda sizi sürekli izleyen birer araçtır.

10. Renkli kadınları dinleyin.
İnternetteki tüm kötü şeyler önce onların başına gelir. Teknolojinin adaletsiz etkileri, yalnızca beyaz erkekleri etkilediğinde "sorun" olarak görülür.

11. Kişisel verilerinizi çıplak selfie’ler olarak düşünün.
Bir teknoloji gazetecisi, kişisel verilerinizin düşmanlar tarafından nasıl kullanılabileceğini unutmayın diye bu benzetmeyi yapmıştı. Bu tehdidi ciddiye alın.

12. Saçmalıklara kanmayın.
Gazeteciyseniz, kayıt dışı brifingleri reddedin ve her zaman yazılı iletişim kullanın. Yanlış bilginin size ulaşmasını engelleyin.

13. Farklı görüşlere sahip insanlarla bağ kurun.
Kendi fikir dünyanıza hapsolmayın. İletişim kurmanın yollarını arayın, çünkü bağlar direnç oluşturabilir.

14. Nakit ödeme yapın.
Verilerinizin her birinin bir silah olarak kullanılabileceğini unutmayın. Şifreli mesajlaşma uygulamalarını kullanın ve mümkünse veri izlerinizi en aza indirin.

15. Unutmayın.
Tarih boyunca otoriter rejimlerin ilk hedefi, gerçekleri normalleştirerek manipüle etmek olmuştur. Gerçeklere sıkı sıkıya bağlı kalın.

16. Beklenmedik yerlerde müttefikler bulun.
Kimi zaman, düşüncelerine katılmadığınız kişiler bile size destek verebilir. İş birliği için açık kapılar arayın.

17. Gerçek diye bir şey vardır.
Şüphe, otoriterlerin en güçlü araçlarından biridir. Gerçekleri bilmek ve savunmak, otoriterliğe karşı en etkili direniş biçimidir.

18. Plan yapın.
Silikon Vadisi uzun vadeli düşünür, siz de öyle yapın. Hakikat sonrası dönemde direnmek için stratejik bir yol haritasına ihtiyaç var.

19. Dalga geçin.
Mizah, güçlü bir direnç aracıdır. Korkuyu alt etmenin etkili bir yoludur.

20. Onlar tanrı değil.
Teknoloji milyarderleri sadece doğru zamanda doğru yerde olan insanlardır. Onlara bu çerçevede davranın.

Kaynak: The Guardian

*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Makalede temsil edilen görüşlerin sorumluluğu yazara aittir, söz konusu yazı ve görüşler Hamaset'in editoryal politikasını yansıtmayabilir.