Yazar: Alina Frolova
Çeviri: M. Hulusi Cengiz
Batı kamuoyunda, Ukrayna'nın savaşı kaybettiği ve daha fazla kayıptan kaçınmak için bir barış anlaşması peşinde koşması gerektiği fikri giderek daha fazla kabul görüyor. Bu algı, büyük olasılıkla medyaya hâkim olan ve takip edilmesi daha kolay olan görünür kara operasyonlarına orantısız bir odaklanmadan kaynaklanıyor.
Oysa savaşlar taktiklerle değil, stratejilerle kazanılır.
Bu alanda Ukrayna, Rusya'yı savaş alanında tutmanın net bir yolunu gösterebilir ve nihayetinde dayanılmaz kayıplar verdirebilir. Bu kulağa kuşkulu geliyorsa, Beşar Esad'ın düşmesinden 12 gün önce rejiminin kesinlikle güvenli göründüğünü hatırlayın.
Rusya'nın Ukrayna'ya karşı yürüttüğü saldırı savaşı, son 11 yılda çeşitli aşamalardan geçti. Çatışmanın 2022'de başladığına dair yaygın kanının aksine kökenleri, 2014'e kadar uzanıyor. Bu süreç, Ukrayna'nın savaş alanındaki ilk kayıplarıyla başladı ve Eylül 2014'teki Minsk Anlaşmalarının ardından düşük yoğunluklu, neredeyse donmuş bir çatışmayla devam etti.
Şubat 2022'de tam ölçekli savaşın başlamasından bu yana, gelişen savaş alanı dinamiklerine ve her iki tarafta değişen taktiklere rağmen çatışma, stratejik düzeyde yıpratıcı olmaya devam ediyor. Çoğu konvansiyonel savaş, yıpratma, manevra ve yeniden yapılanma arasında gidip geldiği için bu durum şaşırtıcı değil.
Hem Ukrayna hem de Rusya, insan gücü ve teçhizat açısından ciddi darbelerle karşı karşıya kaldı. Her iki taraf da bu kayıpları hafifletmek için büyük ölçekli birleşik ordu manevraları gerçekleştiremedi. Başka bir deyişle, Rusya Ukrayna hatlarını geçse bile bu avantajını, belirleyici ve savaş kazandırıcı bir etki yaratacak şekilde kullanacak güçlerden yoksun.
Peki Ukrayna'nın durumu nedir? Bunu değerlendirmek için çatışmaya stratejik ve çok alanlı bir bakış açısı getirmek çok önemli.
Çok Alanlı Savaş: Ukrayna'nın Stratejik Konumu
NATO gibi gelişmiş askeri doktrinlerin de kabul ettiği üzere modern savaşlar, kara, hava, deniz, uzay, siber uzay ve bilişsel alan gibi birden fazla alanda gerçekleşir. Ukrayna'nın Rusya ile olan savaşı da tüm bu boyutları kapsayan bir istisna değildir. Şaşırtıcı bir şekilde Ukrayna, en az dört alanda üstünlük sağlarken kalan iki alanda Rusya'ya karşı mücadele ediyor. İşte en temel alanlara stratejik bir bakış:
Hava Alanı
Hava üstünlüğü, savaşları kazanmak için kritik öneme sahiptir. Önemli ölçüde daha küçük hava kapasitesine rağmen Ukrayna, Rusya'nın hava üstünlüğünü etkili bir şekilde etkisiz hale getirmiştir. Rus hava kuvvetleri, Ukrayna hava savunma sistemleri, artan Ukrayna hava kuvvetleri varlığı ve kritik Rus hava kuvvetleri altyapısına yönelik etkili uzun menzilli saldırılar nedeniyle derinlemesine çalışamamakta ve belirleyici bir operasyonel etkiden yoksundur.
Sonuç olarak, 2024 sonbaharı başlarında Beyaz Saray, Rusya'nın savaş uçaklarının %90'ını ATACMS balistik füzelerinin 300 km (186 mil) menzilinin ötesine taşıdığını bildirmiştir. Ayrıca Rus hava saldırılarının sıklığı ve kara taarruz operasyonlarının kilit bileşenlerinden biri olan güdümlü süzülme bombalarının konuşlandırılması, bazı cephe bölgelerinde %75'e kadar azalmıştır.
Deniz Etki Alanı
Karadeniz'deki durum o kadar açık ki çok az açıklamaya ihtiyaç var. Rusya, Karadeniz filosunun üçte birinden fazlasını kaybetmiştir. Askeri uzmanlar, bu kayıpların kritik olduğunu ve filoyu operasyonel işlevlerini yerine getiremez hale getirdiğini düşünmektedir.
Ukrayna'nın deniz alanındaki etkisi, Rusya'nın amfibi operasyonlar da dahil olmak üzere temel yeteneklerinin çoğunu kaybetmesine yol açmıştır. Deniz operasyon yeteneklerini ve birkaç deniz üssünü kaybeden Rusya, Ukrayna limanlarını abluka altına alamamaktadır. Aralık 2023'te Rusya, önemli gemilerinin çoğunu Ukrayna saldırılarından korumak için Kırım limanlarından Novorossiysk'e taşımıştır.
Uzay ve Siber Alanlar
Ukrayna, uzay ve siber alanlarda dikkate değer bir uyum kabiliyeti göstermiştir. Son teknoloji araçlardan yoksun olan ülke, siber dayanıklılık için ortaklıklardan ve tüm toplumu kapsayan bir yaklaşımdan yararlanmıştır. Vatandaşlar tarafından finanse edilen ortaklardan ve ticari kaynaklardan gelen uydu verilerini kullanarak sağlam hükümet ve finans hizmetleri sağlamaktadır. Öte yandan Rusya, kamu inisiyatifi ve esnekliğinden yoksun, tekelleşmiş ve katı bir sistemle mücadele etmektedir.
Arazi Alanı
Geleneksel olarak Ukrayna'nın en zayıf noktası olarak görülse de arazi alanı daha nüanslı bir tablo ortaya koymaktadır. Ukrayna, 2022'deki tam ölçekli işgalden bu yana yaklaşık 75.000 km²'lik bir alanı özgürleştirmiş ve Kursk bölgesindeki Rus topraklarına sınırlı saldırılar düzenlemiştir (şu anda yaklaşık 800 km²'lik bir alanı elinde tutmaktadır). Buna karşılık Rusya, 2023'te sadece 505 km² ve 2024'te yaklaşık 4.000 km²'lik bir alan kazanmıştır. Bunun başlıca nedeni, toplamda yaklaşık 700.000 ölü ve yaralıya mal olan maliyetli "insan dalgaları" taktikleridir.
Bu operasyonlar, insani ve diğer kaynakların ilkel bir şekilde israf edilmesini gerektirdiği ve sürdürülemez olduğu için açıkça siyasi olarak yönlendirilmektedir. Aktif operasyonların sürdüğü cephe hattı alanı 2023'te 1.300 km'den 2024'te 970 km'ye düşerek dinamiklerdeki değişimi yansıtmaktadır.
Üstünlük Kimin Elinde?
Bir yıpratma savaşında lojistik sürdürülebilirlik belirleyicidir. Rusya'nın lojistiği başından beri zayıftır ve büyük ölçüde demiryollarına dayanmaktadır. İşgal altındaki Ukrayna Donbas'ında iyi gelişmiş bir demiryolu ağı, Rusya'nın ilerlemesini desteklemiş olsa da güçleri demiryolu merkezlerinden uzaklaştıkça bu varlık azalacaktır.
Rusya içindeki ikmal yolları, merkezlere, mühimmat depolarına ve üretim tesislerine yapılan uzun menzilli saldırılarla hedef alınmıştır. Rusya'nın saldırı odaklı askeri doktrininin bir sonucu olarak kendi topraklarını koruyamaması, bu kırılganlıkları daha da arttırmaktadır. Buna karşılık Ukrayna için savunma üretimi, Rus saldırılarına karşı büyük ölçüde güvenlidir.
Çünkü çoğu fabrika yurtdışında bulunmaktadır. Ukrayna'nın lojistik ve tedariki, uluslararası ortaklıklar ve merkezi olmayan yerli üretimle desteklenmektedir. Özel girişimler ve Batı yatırımlarıyla desteklenen yüksek teknolojili savunma üretimi artmıştır. Ukrayna'nın hava savunması genellikle Rusya'nınkinden daha iyi performans göstermekte, kilit varlıkları ve üretim hatlarını korumaktadır.
Savunma Üretimi Trendleri
Rusya'nın GSYİH'sinin yaklaşık %8'ini savunmaya harcadığına dair çok sayıda açıklamaya rağmen Kremlin, Sovyet döneminde üretilen ekipmanları geri çekerek ve restore ederek tank, zırhlı araç ve topçu sağlayabilmektedir. Savunma üretimi ağır darbe almıştır ve örneğin tanklar gibi Rus üretim rakamları oldukça şüphelidir. Ordusunu ayakta tutma kabiliyeti giderek azalmaktadır.
Tanklar, toplar ve diğer kritik ekipmanlar yenilenebileceklerinden daha hızlı bir şekilde tükenmektedir. OSINT verileri, Rusya'nın tank ve piyade savaş aracı stoklarının 2027 yılına kadar, topçu ve roketatar stoklarının ise 2025-2026 yıllarında tükenebileceğini göstermektedir. Yaptırımlar ve inovasyon eksikliği, Rusya'nın cephaneliğini modernize etme kapasitesini engellemektedir. Rusya'nın 2025'in ikinci yarısında ekonomik stagflasyona gireceğine dair analitik tahminler de eklendiğinde, İran ve Kuzey Kore'den gelen tedariklerle bile durum iyi görünmemektedir.
Öte yandan Ukrayna, AB yatırımlarının da desteğiyle savunma üretimini önemli ölçüde arttırmıştır (2022'de 1,3 milyar Grivna'dan 2024'te 20 milyar Grivna'ya (474 milyon $)). Ayrıca Ukrayna ekonomisi, ciddi kayıplara rağmen, oldukça sınırlı bir enflasyon, yüksek düzeyde Merkez Bankası rezervleri ve istikrarlı bankacılık sistemi ile birlikte 2025 yılında %2,5-%7 GSYİH büyümesi öngören tahminlerle dayanıklılık göstermektedir. Batı'nın mali desteği, Rusya'nın ekonomik kırılganlığı ve azalan savunma üretim kapasitesi ile keskin bir tezat oluşturarak istikrarlı bir mali temel sağlamaktadır.
Demografik ve Tarihsel Bağlam
Rusya'nın demografik avantajı (Ukrayna'nın 38-42 milyonluk nüfusuna karşılık 149 milyonluk bir nüfus) sık sık kendi lehine bir faktör olarak gösterilmektedir. Ancak daha küçük uluslar, örneğin İsrail Bağımsızlık Savaşı ve Kore Savaşı'nda görüldüğü gibi, daha büyük düşmanlara karşı galip gelebilir. Taktikler, moral, yerel bilgi, diplomasi ve teknik yenilikler zaferin kazanılmasında önemli rol oynayabilir. Ukrayna halkı, tüm sorunlarına rağmen, yüksek direnç, yenilikçilik ve savaşma yeteneği ve iradesini açıkça göstermektedir.
Sonuç
Ukrayna önemli zorluklarla karşı karşıya olsa da stratejik tablo savaşı kaybetmediğini göstermektedir. Yıpratma savaşı, uzun vadeli sürdürülebilirliği, lojistiği ve yenilikçiliği daha iyi olan tarafın lehinedir. Rusya'nın lojistik, üretim ve ekonomik dayanıklılık alanlarındaki kritik zafiyetleri onu dezavantajlı duruma düşürmektedir.
Ortakları tarafından desteklenen Ukrayna, birçok alanda üstün performans sergilemekte ve yakın bir çöküş belirtisi göstermemektedir. Bu yıl yalnızca bu eğilimlerin altını çizecektir.
Rusya'nın zaferine giden tek yol, Batı'nın kararlılığını zayıflatmak ve Rusya'nın güçlü olduğu yanılsamasını beslemekten geçmektedir. Stratejik odağını koruyarak ve uluslararası desteği sürdürerek Ukrayna'nın galip gelmek için her türlü şansı vardır.
Kaynak: Avrupa Politika Analizi Merkezi (CEPA)
*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Makalede temsil edilen görüşlerin sorumluluğu yazara aittir, söz konusu yazı ve görüşler Hamaset'in editoryal politikasını yansıtmayabilir.