ORTA ASYA’DA YENİ DENKLEM

System.Web.UI.WebControls.Label / ORTA ASYA’DA YENİ DENKLEM / ORTA ASYA’DA YENİ DENKLEM / hamaset.com.tr

15 Nisan 2025 Salı

Çeviren:Haber Merkezi |

Avrupa Birliği, Orta Asya'da nüfuz kazanma yarışında zayıf bir performans sergiliyor; Çin, Rusya ve Körfez ülkeleriyle rekabet edebilmek için oyun planını güçlendirmesi gerekiyor.

ORTA ASYA’DA YENİ DENKLEM / hamaset.com.tr

Yazar: Emil Avdaliani

Çeviri: M. Hulusi Cengiz

Nisan ayında Özbekistan’ın Semerkand kentinde düzenlenen ilk Orta Asya–AB Zirvesi, iki taraf açısından da bir ilkti ve AB’nin bölgedeki etkisini artırma çabası olarak görüldü. Avrasya bağlantıları üzerindeki büyük güç rekabetinin arttığı bir dönemde, Brüksel daha sağlam bir zemin kazanmak istiyor.

En somut sonuç, ticaret yollarının genişletilmesi, madencilik sektörü ve dijital bağlantıların güçlendirilmesi amacıyla hazırlanan 12 milyar avroluk (13,6 milyar dolar) yardım paketi oldu. Ancak bu fonların nasıl dağıtılacağı ya da 2024'te düzenlenen Küresel Geçit Yatırımcılar Forumu’nda vaat edilen 10 milyar avroluk kalkınma yardımıyla nasıl ilişkilendirileceği konusunda pek az ayrıntı mevcut.

Şu ana kadar bilinenler arasında, 12 milyar avronun 3 milyarının ulaştırma sektörüne, 6,4 milyarının enerji projelerine ve 100 milyonunun uydu internetinin geliştirilmesine ayrılacağı yer alıyor. Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) ise 2027 yılına kadar toplam değeri 7 ila 8 milyar avro arasında değişen projeler planlıyor; ancak bunlar hakkında da henüz detay verilmedi.

Kazakistan, Kırgızistan, Tacikistan, Türkmenistan ve Özbekistan’dan oluşan Orta Asya, AB için Çin’in devasa Kuşak ve Yol Girişimi’ne karşı geliştirilen Trans-Hazar Ulaştırma Koridoru (orta koridor) projesi bağlamında kilit bir ortak konumunda.

Amaç, Avrupa ile Orta Asya arasında Rusya’yı baypas eden güzergâh üzerinden yapılan kargo taşımacılığının süresini yarıya indirerek 15 güne düşürmek. Halihazırda AB, Orta Asya’daki en büyük yabancı yatırımcı ve toplam doğrudan yabancı yatırımların %40’ını sağlıyor. Bölge başkentleri de AB ile daha yakın iş birliği arayışında.

Zirvede, Özbekistan Cumhurbaşkanı Şevket Mirziyoyev, Avrupa Yatırım Bankası'nın (EIB) bir ofisinin açılması konusunda anlaşmaya varıldığını ve Orta Asya’dan Avrupa’ya elektrik sağlanmasını öngören bir projenin onaylandığını açıkladı.

Tacikistan Cumhurbaşkanı İmamali Rahmon, AB’den ticaret kolaylıkları ve yatırım beklediğini dile getirirken, Kazakistan Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev, ülkesinin AB petrol ithalatının %13’ünü karşıladığını ve bu miktarı artırmaya hazır olduklarını söyledi. Kazakistan ayrıca, Özbekistan ve Azerbaycan ile birlikte Hazar Denizi üzerinden Avrupa pazarına erişimi kolaylaştıracak yeşil enerji iletim hattının inşasına başladığını duyurdu.

Zirvenin zamanlaması, iş birliğinin bir diğer önemli boyutu olan nadir toprak elementlerini gündeme taşıdı. ABD, Rusya ve Çin, bu çok değerli ve stratejik kaynakları paylaşmak (ve siyasallaştırmak) için kıyasıya yarışırken, AB de Orta Asya’yı potansiyel bir tedarikçi olarak görüyor.

Tokayev, Kazakistan’ın AB'nin ihtiyaç duyduğu 34 hammadde türünün 19’unu ürettiğini belirtirken, Mirziyoyev de Özbekistan ile AB arasındaki kritik maden kaynakları konusunda iş birliğini güçlendirme sözü verdi.

Bu açıklamalara rağmen zirve, daha somut sonuçlar üretme konusunda sınırlı kaldı; önemli bir gelişme ya da duyuru yapılmadı. Bu haliyle zirve, daha çok sembolik bir başlangıç noktası olarak değerlendirildi. Liderler tarafından kabul edilen ortak bildiri 20 maddeden oluşuyordu ve çoğunlukla mevcut önceliklerin ve ortak çıkarların tekrarı niteliğindeydi.

Belgede, ilişkilerin “stratejik ortaklık” seviyesine yükseltilmesi gibi taahhütler yer alsa da atılacak somut adımlara dair bir yol haritası sunulmadı. Ayrıca 2023’te kabul edilen “İlişkileri Derinleştirme Ortak Yol Haritası”nın önemi bir kez daha vurgulandı.

Zirvede, Orta Asya liderlerinin heyecanının düşük olduğu da dikkat çekti.

Zira bu liderler artık hem Asya ülkeleri hem de Avrupa’daki bireysel başkentler tarafından sıkça ilgi görmeye alışmış durumda. AB’nin sunduğu maddi yardım da pek etkileyici bulunmadı; çünkü Çin ve Körfez İş birliği Konseyi (GCC) çok daha fazla teklif sunuyor ve çok daha hızlı hareket ediyor.

AB’nin Orta Asya’daki etkinliği, aynı zamanda bölgeye açılan stratejik köprü olan Güney Kafkasya’daki performansına da bağlı. Ancak Brüksel’in Gürcistan ve Azerbaycan’la ilişkileri hâlen sıkıntılı ve jeopolitik zorunluluklar tarafları yakınlaştırsa da bir uzlaşı hâlâ uzakta görünüyor.

Zirvede genel olarak siyasi irade ve geniş hedefler ön plana çıksa da bu hedefleri somut eylemlerle destekleyen bir strateji eksikti.

Sonuç olarak asıl mesele, AB’nin etkili bir jeopolitik aktör olup olamayacağı. 2019’da büyük güç rekabetine yanıt vermek üzere kurulan “Jeopolitik Komisyon” bugüne kadar kayda değer sonuçlar üretemedi.

 

AB dış politikada daha hızlı ve çevik davranmak zorunda.

Büyük güç rekabetinin yeniden şekillendiği bir dönemde, “yumuşak güç” gösterileri için uygun zaman olmayabilir. Ancak AB, Orta Asya’da etkin olmak istiyorsa, güçlü yatırımlar, kaliteli ticaret ilişkileri ve güvenilir bir enerji ortağı olarak öne çıkma becerisini sergilemek zorunda. İlk zirve, bu konuda daha çok yol alınması gerektiğini gösterdi.

Kaynak: Avrupa Politika Analizi Merkezi (CEPA)

*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Makalede temsil edilen görüşlerin sorumluluğu yazara aittir, söz konusu yazı ve görüşler Hamaset'in editoryal politikasını yansıtmayabilir



DİĞER YAZILAR


Haritalar ile belirlenen sınırların ötesinde

2022 © Tüm hakları saklıdır.