Yazar: Alex Thurston
Çeviri: M. Hulusi Cengiz
Senegal Devlet Başkanı Diomaye Bassirou Faye, Fransız askerlerinin Dakar yakınlarındaki Thiaroye kampında Alman savaş esiri kamplarından yeni kurtulan Senegalli askerlere yönelik katliamının 80. yıldönümünü hatırlatarak Le Monde'a verdiği demeçte "yakında Senegal'de Fransız askeri kalmayacak" dedi.
Yaklaşık 3,000 mil doğuda, Çad hükümeti Fransa ile 2019'da imzalanan savunma iş birliği anlaşmasından çekildiğini açıkladı. "Açıklamada "Çad Cumhuriyeti'nin ilanından 66 yıl sonra, Çad için tam ve eksiksiz egemenliğini teyit etme ve stratejik ortaklıklarını ulusal önceliklerine göre yeniden tanımlama zamanı gelmiştir" denildi.
"Egemenlik" Washington'un kendi Afrika politikasını değerlendirirken üzerinde dikkatle düşünmesi gereken bir kelime. Yeni gelen Trump yönetiminin, özellikle de başlangıçta, bir Afrika politikası olmayabilir; ancak ABD Afrika Komutanlığı (AFRICOM) ve Dışişleri, USAID ve diğer yerlerdeki daimî sivil bürokrasiler, Afrika'nın ve özellikle de Sahel bölgesinin mevcut siyasi ikliminde kendi "ortaklık" versiyonlarının amaçlandığı gibi olmayabileceğini bilmelidir.
2020'den bu yana Sahel'de büyük siyasi değişimler yaşandı.
Mali, Burkina Faso ve Nijer'deki darbeler, prosedürel anlamda demokratik olarak seçilmiş, ancak aynı zamanda büyük Afrobarometre anket projesinin birbirini izleyen turlarının açıkça ortaya koyduğu gibi, çok sayıda Sahelili tarafından beceriksiz ve yolsuz olarak görülen başkanları devirdi. Bu arada devrilen cumhurbaşkanlarının üçü de 1990'lardan beri kendi ülkelerinin siyasetinin demirbaşlarıydı ve hepsi de Fransa'ya büyük ölçüde saygı duyuyordu.
Mali, Burkina Faso ve Nijer'de iktidardaki cuntalar, Fransız askerlerini kovmayı, Batı destekli Batı Afrika Devletleri Ekonomik Topluluğu'nu reddetmeyi ve Rusya gibi ortaklara daha fazla yaslanmayı içeren yeniden canlandırılmış egemenlik fikrine dayanan popülist bir politika denediler.
Nijer'de cunta Amerikan askerlerini de kovarak Washington'un bir insansız hava aracı üssüne yaptığı devasa yatırımları, yıllarca süren eğitim programlarını ve askerden askere iş birliğini baltaladı.
Çad'da Devlet Başkanı Idriss Déby'nin 2021'de savaş meydanında aniden ölmesi farklı türde bir darbeye yol açtı: Déby'nin oğlu Mahamat'ın başa geçmesiyle rejimi koruyan bir darbe. Ancak genç Déby'nin yeni egemenlik söyleminin bir kısmını benimsemesiyle Çad'ın siyaseti de değişti.
2021'de yeniden sağlamlaştırılan Déby rejiminin ilk, hassas günlerinde Fransız desteği önemliyken, o zamandan beri Mahamat Déby, Çad'ın sadece Fransa değil, aynı zamanda ABD de dahil olmak üzere patronlarıyla ilişkilerini yeniden değerlendirmekten çekinmedi. Nisan 2024'te Çad, bazıları geri dönebilecek olsa da ABD askerlerine ülkeyi terk etmelerini söyledi. Diğer Sahelya ülkeleriyle ortak tema, N'Djamena'nın şartları belirlemek istemesidir.
Senegal darbelerden uzak kalmaya devam ediyor.
Yine de bu yılın başlarında yapılan cumhurbaşkanlığı seçimleri paralel türde bir altüst oluşu beraberinde getirdi; uzun süredir sindirilmiş olan muhalefet, dönemin Cumhurbaşkanı Macky Sall'ın seçim takvimini altüst etmeye çalışmasının ardından mart ayında çığır açan bir zafer elde etti. Senegal daha önce de muhalefetin zaferlerine tanık olmuş olsa da Faye'nin (ve daha da önde gelen başbakanı Ousmane Sonko'nun) bilindik siyasi sınıftan değil, sol eğilimli, Pan-Afrikanist ve evet, egemenlikçi bir siyasetten gelmeleri nedeniyle bu seferki farklı.
Faye ve Sonko'nun ne kadar radikal olacaklarını zaman gösterecek ancak partileri kısa süre önce yapılan erken genel seçimlerde büyük bir başarı elde ederek ikiliye geniş kapsamlı bir reform gündemi vaat ettiklerini uygulama şansı verdi. Bölge genelinde, sömürgeci efendisi Fransa ile her zamanki gibi iş yapmaktan bıkan siyasetçiler ve subaylar iktidara geldi.
Amerika Birleşik Devletleri için bu değişikliklerin etkisi Fransa'ya kıyasla biraz daha az dramatik oldu- her ne kadar cuntalar Washington'a karşı oldukça soğuk davransa da. Afrika kıtasının başka yerlerinde olduğu gibi Washington, Fransa'nın sömürgeci bagajına sahip olmamaktan ve ayrıca son on yılda Sahel'de terörle mücadelenin ana yüzü olmamaktan faydalanıyor.
Fransa'nın bu alandaki başarısızlıkları bölgede önemli ölçüde güvensizlik ve öfke yarattı. Aynı zamanda Washington kolaylıkla emperyalist bir güç, hatta sadece buyurgan bir güç olarak algılanma riskiyle karşı karşıyadır- ABD'li diplomatların tutumu 2023'te Nijer ile müzakerelerin kesilmesinde bir faktör olarak görülüyor.
Ancak mesele Washington'un daha alçakgönüllü davranarak Afrika'daki üs ve konuşlanmalarını sürdürmesi değil. Daha da iyisi ABD'nin geri çekilmesi olacaktır. Nijer deneyiminin de kanıtladığı üzere, kitlesel eğitim tatbikatları ve yoğun güvenlik yardımları uzun vadeli müttefikler kazandırmıyor. Ve Batılı bir gücün ordusunu Afrika ülkeleri üzerinde bir tür yeni sömürgeci baskı uygulamak için kullandığı algısı, diğer iş birliği biçimlerine yönelik beklentileri zayıflatabilir.
ABD'nin Afrika'ya Çin ve Rusya'nın nüfuzuyla mücadele etmek için bir tiyatro ya da El Kaide ve İslam Devleti'ni kovalayacağı bir alan olarak değil, istikrarsız bir dünyada gerçek bir ortak olarak ihtiyacı var.
Fransa'nın eski sömürgelerinde tepkilerle karşılaştığı bir dönemde Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un Nijerya Cumhurbaşkanı Bola Tinubu'yu başarılı (en azından diplomatik anlamda) bir devlet ziyaretinde ağırlaması ve iki devlet başkanının "Stratejik Özerkliğimizi Destekleyen Eşitler Arası Bir Ortaklık" olarak adlandırdıkları konuya odaklanması manidardır. Şimdi, hiç kimse iki tarafın da bu söylemine itibar etmemeli- ancak güvenliği merkezden uzaklaştırmanın bir ilişkinin diğer yönlerinin gelişmesine nasıl izin verdiği çarpıcıdır.
Bu arada Macron da Thiaroye katliamı konusunda Faye'ye yanıt verirken alışılmadık bir tevazu gösterdi ve Faye Fransa'nın Senegal ile ilişkilerinde yeni bir rota çizmesi için açık bir yol bırakmış gibi görünse de bu yol güvenlikten ziyade ticarete yönelik bir yol olacak.
Hatta ABD, Afrika'daki mevcut "egemenlik konuşması" dalgasının ABD'nin Afrika politikası için bir kazanç olabileceğini ve ABD'nin geçmiş yılların orantısız, terörle mücadele odaklı "ortaklıklarından" kıtayla daha sağlam bir ilişkiye geçmesi için yollar açabileceğini görebilir.
Kaynak: Responsible Statecraft
*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Makalede temsil edilen görüşlerin sorumluluğu yazara aittir, söz konusu yazı ve görüşler Hamaset'in editoryal politikasını yansıtmayabilir.