SUDAN İÇ SAVAŞI VE BELİRSİZ BİR GELECEK

System.Web.UI.WebControls.Label / SUDAN İÇ SAVAŞI VE BELİRSİZ BİR GELECEK / SUDAN İÇ SAVAŞI VE BELİRSİZ BİR GELECEK / hamaset.com.tr

24 Ağustos 2024 Cumartesi

93 Görüntüleme

DÜNYA
Çeviren:Haber Merkezi |

Yaklaşık 500 gün süren şiddet ve çatışmalar, Sudan'ı dünyanın en büyük insani krizlerinden biriyle karşı karşıya bıraktı.

SUDAN İÇ SAVAŞI VE BELİRSİZ BİR GELECEK / hamaset.com.tr

 

Analiz: Anadolu Ajansı

Çeviri: M. Hulusi Cengiz

 

Dünya Neden En Büyük İnsani Krizlerden Birini Unuttu?

 

Nisan 2023'te General Abdel Fattah Al-Burhan liderliğindeki Sudan ordusu ile eski yardımcısı Mohamed Hamdan Dagalo liderliğindeki paramiliter Hızlı Destek Güçleri (RSF) arasında patlak veren iktidar mücadelesi sonucu yaklaşık 52.000 kişi öldü ya da yaralandı, on milyonlarca kişi ise yerinden edildi.

 

Krizin büyüklüğü, BM'nin Sudan'ın "dehşet verici bir kırılma noktasında" olduğuna dair tekrarladığı uyarılardan da anlaşılmaktadır. Ancak, Sudan'daki savaşın boyutlarına ve ciddiyetine rağmen, analistler Sudan'ın, özellikle Batı'da, Ukrayna veya Gazze kadar küresel ilgi görmediğine dikkat çekiyorlar.

 

Afrika meseleleri uzmanı ve akademisyen Francois Sennesael, "Sudan'daki çatışmanın şiddeti çok yüksek, ancak Batı için jeopolitik açıdan Ukrayna veya Gazze kadar önemli değil" diyor. "Ukrayna, Avrupa'nın güvenliği için hayati öneme sahip, Sudan ise değil... Bu bile Batı'nın tüm ilgisinin neden Sudan yerine Ukrayna'ya yöneldiğini açıklıyor. İsrail'e baktığımızda da bu mantık benzer."

 

Sudan'a yönelik bu ilgisizliğin diğer nedenleri arasında BM'nin küresel meselelerdeki etkisinin azalması ve Batılı ülkelerin diğer ülkelerin içişlerine doğrudan müdahale etme konusundaki isteksizlikleri yer alıyor. Sennesael, Batı medyasının Sudan'ı büyük ölçüde unuttuğunu ve Batılı halkların Afrika'daki çatışmalara karşı duyarsızlaştığını ifade ediyor.

 

Batılı hükümetler Sudan konusunda harekete geçmeye zorlanmazken, bu çatışma "2004'teki Darfur krizi sırasında olduğu gibi sol partilerin gündeminde üst sıralarda yer almıyor, çünkü Gazze onların birinci önceliği" diyor. Batılı ülkelerin Sudan'a müdahale etme isteksizliğini de vurguluyor.

 

Oxford Üniversitesi'nde doktora adayı olan Sennesael, Batı'nın Afrika'daki çatışmalara yönelik yaklaşımının, savaşan elitler arasında hızla güç paylaşımı anlaşmaları imzalamak ve Afrika'da barışı sağlamak için asker ya da para ayırmamak yönünde olduğunu belirtiyor. "Kimse Sudan için yeni bir barışı koruma misyonu oluşturma niyetinden bahsetmiyor... Sudan, aslında güvenlik konularında çok taraflılığın etkisinin azaldığını ve Batılı ülkelerin Afrika'dan uzaklaştığını gösteren mükemmel bir örnek."

 

Batılı hükümetler temkinli bir şekilde müdahil olurken, Körfez ülkeleri, Mısır ve Türkiye gibi bölgesel aktörlerin barış ve güvenlik açısından daha aktif rol oynamaya çalıştıklarını da ekliyor. Ancak bu ülkelerin yaklaşımlarının zayıf olduğunu ve Sudan'ı ayakta tutma konusunda ortak bir kararlılığa sahip olmadıklarını belirtiyor.

 

İnsanların Çektiği Acılar Ancak Manşetlerde Yer Buluyor

 

İngiliz-Sudanlı yorumcu ve aktivist Mohanad Elbalal da Sudan'daki insani krizin küresel vicdanın çok altında kaldığını ifade ediyor. "Sudan, dünyanın en büyük yerinden edilme krizlerinden biri. İnsanların çektiği acılar büyük, ancak bu durum manşetlerde neredeyse hiç yer bulmuyor" diyor. Sudan halkı, Sudan'daki duruma daha fazla küresel farkındalık ve insani yardım çağrısı yapılmasını istiyor.

 

Elbalal, Gazze gibi başka önemli çatışma alanlarının da var olduğunu kabul ederken, Sudan'ın 50 milyonluk bir ülke olduğunu ve 10 milyondan fazla insanın yerinden edildiğini belirtiyor. "Bu durumun siyasi ve insani açıdan küresel ilgiye ihtiyacı var, çünkü Sudan'a daha fazla yardım gelmesi gerekiyor."

 

Cenevre'de 14 Temmuz'da başlayan ABD destekli müzakerelerin yeni turu bu hafta da devam ediyor. Ancak Elbalal ve Sennesael, Suudi Arabistan ve ABD'nin öncülük ettiği önceki görüşme turlarının büyük ölçüde sonuçsuz kaldığını belirtiyorlar. Elbalal, Cenevre'deki müzakerelerin sonuçsuz kalma olasılığının yüksek olduğunu, çünkü sadece bir tarafın katılımıyla müzakere yapılamayacağını söylüyor. "Ateşkes sağlansa bile, ateşkes şartlarına uyulmasını sağlayacak katı önlemler alınmadıkça bu oldukça anlamsız" diyor.

 

Elbalal, RSF'nin orduyla savaşmadığı zamanlarda yağmalama ve sivilleri hedef alma eğiliminde olduğunu belirtiyor. İnsani yardımın RSF bölgelerine ulaşmasının çoğu zaman çok tehlikeli olduğunu ifade ediyor. "Dolayısıyla ateşkesler tek başına bir çözüm değil, çünkü ateşkes sağlansa bile insani durumlarda iyileşme getirmiyor" diye ekliyor.

 

Sennesael ise İsviçre'deki barış girişimlerinin, özellikle Burhan kampının katılmaması nedeniyle başarısız olabileceğini düşünüyor. "Tango yapmak için iki kişi gerekir, bu yüzden önümüzdeki birkaç hafta içinde bir barış dansının başlayacağından pek emin değilim" diyor. "RSF insani erişimi artırma sözü verdi, ancak RSF sürekli olarak sözlerini tutmadı" diye ekliyor.

 

500 Günlük Savaş

 

Sennesael'e göre, Sudan şu anda bağımsızlığından bu yana en karmaşık dönemini yaşıyor. "Sudan ikiye bölünmüş durumda ve en çok Libya'ya benziyor. İki hükümet egemenlik iddiasında bulunuyor, ancak hiçbiri tüm toprakları kontrol edemiyor" diyor. "İki general arasındaki güç mücadelesi, ülkedeki tarihi fay hatlarını yeniden açtı ve her grup, komşusuyla hesaplaşmak için bu şiddetten yararlanıyor."

 

Elbalal, yerel çatışmaların ulusal şiddeti körükleyebileceği ve bu şiddetin Sudan'ın birçok bölgesinde çatışmalara yol açabileceği konusunda uyarıda bulunuyor. Başkent Hartum'un kontrolü meselesinin çözüme kavuşturulmasının, Sudan'da istikrar sağlanması için hayati önem taşıdığını vurguluyor. "Durum istikrarsız... RSF başkentten çıkarılmadıkça ne hükümet ne de RSF tarafından ciddi bir müzakere yapılamaz" diyor.

 

Kaynak: Middle East Monitor

*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Makalede temsil edilen görüşlerin sorumluluğu yazara aittir, söz konusu yazı ve görüşler Hamaset'in editoryal politikasını yansıtmayabilir.



DİĞER YAZILAR


Haritalar ile belirlenen sınırların ötesinde

2022 © Tüm hakları saklıdır.