Yazar: Stephen Bryen
Çeviri: M. Hulusi Cengiz
ABD Başkanı Joe Biden'ın Ukrayna'nın Rusya topraklarına uzun menzilli füze saldırısı düzenlemesine izin verdiği bildirildi. Bu karar, Ukrayna'ya uzun menzilli Taurus füzeleri göndermeyi reddeden Almanya Cumhurbaşkanı Olaf Scholz'un elini kolunu bağladı. Almanya'da hükümetin neredeyse çökmüş olduğu bu dönemde, Biden sayesinde Scholz'un ülkesindeki güvenilirliği daha da zedelenmiş görünüyor.
Scholz, Biden'ın ATACMS füzelerine izin vereceğini biliyor olabilir. Bu yüzden Biden'ın bu hamlesinden önce Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'i telefonla aramış olabilir. Putin'in Almanca bildiği için tercümansız bir saat süren bu görüşmede ne konuşulduğu bilinmiyor. Ancak Scholz'un Biden'ın açıklamasından sonra Almanya'daki hedefleri Rusya'nın listesinden çıkarmak istediği düşünülebilir.
Rusya, bu kararın kırmızı çizgiyi aşmak olduğunu ve NATO'yu doğrudan savaşa dahil edeceğini açıkça ifade etti. Ruslar, HIMARS fırlatma platformlarından ateşlenen ATACMS füzelerinin Ukraynalılar tarafından değil, NATO teknisyenleri tarafından kullanıldığını iddia ediyor.
Bu iddianın gerçeklik payı olabilir.
Eğer Ukrayna ATACMS füzelerini kontrol ediyor olsaydı, çoktan bu füzeleri Rus hedeflerine, örneğin Kursk nükleer santraline yönlendirmiş olurdu. İyi haber şu ki, Ukraynalılar bu sistemleri kontrol etmiyor.
ATACMS füzelerinin kullanımı savaşın gidişatını ya da sonucunu değiştirmeyecek. Ancak bu karar, savaşın Ukrayna sınırlarını aşan sonuçlara yol açabileceği için bazı kötü sürprizleri beraberinde getirebilir.
Rusya savaş boyunca NATO ikmal üslerine saldırmadı. ABD ve NATO müttefikleri de Rus topraklarına saldırmaktan kaçındı. Ancak özel uzun menzilli insansız hava araçlarının kullanımı ve Karadeniz'deki Rus gemilerine yönelik saldırılar sınırı aşmış durumda.
Biden'ın kararı, Rusya'nın elindeki seçenekleri artırıyor.
Örneğin Rusya, Ukrayna dışında Polonya'daki ABD ve NATO üslerine saldırabilir. Bu tür bir hamle Avrupa genelinde bir çatışmayı tetikleyebilir. Rusya, üstünlüğü elinde tutarak Avrupa'nın büyük bölümünü harap edebilir.
Rusya ayrıca saldırılarını Ukrayna'ya odaklayarak Kiev'i yok edebilir. Ukrayna'nın başkentine yapılacak topyekûn bir füze ve bombardıman saldırısı çok sayıda can kaybına ve büyük yıkıma yol açabilir. Biden'ın bu kararı ve Ukrayna Devlet Başkanı Volodymyr Zelensky'nin bu karara olan hevesi, böyle bir misillemeyi tetikleyebilir.
ATACMS füzeleri yeterli miktarda değil ve ABD'nin başka bölgelerdeki savunma sistemleri için kritik öneme sahip. Özellikle Asya-Pasifik bölgesindeki savunma planlarının bir parçası olan bu füzeler, Tayvan ve Okinawa'daki ABD Deniz Piyadeleri için büyük bir ihtiyaç.
ABD, geçtiğimiz ilkbaharda Ukrayna'ya gizlice ATACMS füzeleri göndermeye başlamıştı.
Bu füzeler, Ukrayna'nın savaşta geri düşmesini engellemek amacıyla gönderilmişti. Yaklaşık 190 mil menzile sahip olan bu füzeler, Rus hava savunması tarafından engellenmedikleri takdirde önemli hasar verebilir.
ATACMS füzelerinin Ukrayna'nın Kursk operasyonunda kullanılacağı belirtiliyor. Ancak Rusya son haftalarda Ukrayna güçlerini geri püskürtüyor ve arka toplanma alanlarını bombalayarak büyük kayıplara neden oluyor. Ukrayna'nın bu operasyonda 32.000 askerini kaybettiği bildiriliyor.
Rusya da kayıplar veriyor ancak gerçek sayılar bilinmiyor.
Mücadele asimetrik bir hal almış durumda. Ukrayna hem Kursk operasyonunu sürdürecek hem de başka cephelerde Rus ordusuna karşı koyacak yeterli insan gücüne sahip değil.
Ukrayna ve NATO'nun kullandığı diğer uzun menzilli silahlar arasında İngiltere ve Fransa tarafından sağlanan seyir füzeleri bulunuyor. İngilizlerin Storm Shadow, Fransızların ise Scalp olarak adlandırdığı bu füzeler, savaşın seyrini etkileyen önemli silahlar arasında yer alıyor.