Analiz: Dawn

Çeviri: M. Hulusi Cengiz

İsrail'in Gazze'ye yönelik 10 aydır süren saldırıları ve Tel Aviv'in bölgedeki çeşitli Müslüman devletlerin egemenlik haklarını ihlal etmesine Müslüman dünyasının tepkisi, en hafif tabirle zayıf kaldı.

Çoğunluğu Müslüman olan devletlerin çoğu, İsrail'i sadece sert ifadelerle kınamakla yetinirken, İslam İşbirliği Teşkilatı'ndan (İİT) ortak bir tepki gelmedi. Ancak, Müslüman devletler İsrail'in şiddetine ve Orta Doğu'daki istikrarı bozucu etkilerine tepki gösterdikçe, bu tutum yavaş da olsa değişiyor gibi görünüyor.

Çarşamba günü Suudi Arabistan'da düzenlenen olağanüstü İİT toplantısında, memnuniyet verici bir birlik gösterisi vardı. Bu toplantı, Hamas lideri İsmail Haniye'nin geçen ay Tahran'da öldürülmesinin ardından İran ve Filistin tarafından çağrıldı.

İİT Genel Sekreteri, Haniye'nin öldürülmesini ve İsrail'in işgal altındaki topraklarda gerçekleştirdiği "soykırım"ı kınadı. Ayrıca, İran ile her zaman aynı görüşte olmayan ve Hamas ile sorunlu ilişkileri olan Suudi Arabistan da Haniye'nin öldürülmesini İran'ın egemenliğinin "açık bir ihlali" olarak kınadı.

Başka bir yerde, İsrail ile bağları olan Türkiye, Güney Afrika'nın Uluslararası Adalet Divanı'nda İsrail'e karşı açtığı soykırım davasına katılmaya çalışarak, İsrail'in Gazze ve ötesindeki suç teşkil eden eylemlerine karşı Ankara'nın tutumunun sertleştiğini gösterdi.

İsrail'e yönelik bu kararlar ve eleştiriler memnuniyetle karşılansa da İİT artık sözlerin ötesine geçmeli ve Gazze'deki soykırım kampanyasını sona erdirmek için somut adımlar atmalıdır.

Bu adımlar, Müslüman devletlerin tüm uluslararası platformlarda Filistin'i savunmak için tek ses olarak konuşmalarını ve İsrail ile ona Filistinlileri öldürmesi için silah sağlayan devletlerin yanı sıra Tel Aviv'in korkunç suçlarını küresel sahnede savunan ülkelere karşı cezai tedbirler almalarını içerebilir.

Sözler eylemlerle desteklenmezse, her zamanki gibi içi boş kalacaktır. Dahası, Gazze katliamının başlamasından bu yana İsrail, Suriye, Lübnan, Yemen ve İran dahil olmak üzere birçok Müslüman devletin egemenliğini ihlal etti. Bu provokatif eylemler, bölgeyi savaşın eşiğine getirmiştir.

Bu nedenle, Müslüman blok, İsrail'in Ortadoğu'yu ateşe vermeden önce Batılı destekçileri tarafından dizginlenmesini sağlamalıdır. Uluslararası toplum, bölgedeki çatışmaların büyümesi halinde bunun etkilerinin tüm dünyada hissedileceğini bilmelidir.

Kaynak: dawn.com

*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Makalede temsil edilen görüşlerin sorumluluğu yazara aittir, söz konusu yazı ve görüşler Hamaset'in editoryal politikasını yansıtmayabilir.