Kuzey Afrika’da geçen yılın sonunda ve yeni yılın başında, aktif bir diplomatik hareketlilik olduğunu söyleyebiliriz. Bu yazıda bu diplomatik hareketliliğin en önemli yönlerini gözden geçireceğiz. 2021 Aralık ayının ortalarında Cezayir Cumhurbaşkanı Abdülmecid Tebboune’un Tunus'a iki günlük ziyareti bu faaliyetler arasındadır. Bu ziyaretin amacı iki ülke arasındaki ilişkilerin güçlendirilmesi ve Cezayir'in Tunus'a doğrudan siyasi ve ekonomik desteğini göstermektir. Ziyaret sırasında çeşitli alanlarda önemli anlaşmalar imzalandı.
“TUNUS’U YALNIZ BIRAKMAYACAĞIZ”
Cezayir Cumhurbaşkanı Tebboune bu ziyarette Tunus'a 300 milyon dolar faizsiz kredi sağladı. Uluslararası kuruluşlar, Tunus’a kredi verilmesini engellemek için Tunus hükümeti ve Uluslararası Para Fonu üzerinde baskı oluşturuyor. Tunus hükümeti aynı zamanda Tunus'un kredi değerini düşüren birtakım uluslararası kuruluşlarla karşı karşıyadır. Cezayir Cumhurbaşkanı konu ile ilgili, “…Tunus'u bu yolda yalnız bırakmayacağız, bu krizi aşmak için ona eşlik edeceğiz” dedi. Tunus Cumhurbaşkanı Kais Said ve Cezayir Cumhurbaşkanı Abdülmecid Tebboune görüşmesinde iki temel konu ele alındı. Bunlardan ilki, koşulların uygun olmaması nedeniyle seçimlerin kesintiye uğraması sorunuydu. Krizin aşılabilmesi için Libya’daki politikacıların eşlik etmesi gerektiği üzerinde duruldu. İkinci olarak da Fas’ın yürüttüğü normalleşme süreci ile birlikte İsrail’in bölgeye girmesiydi. Her iki başkan İsrail’le ilgili adımların bölgedeki güvenliğin bozulmasına neden olabileceği yönünde görüş bildirdi.
ORTAK KARARLILIK HEDEFİ
Kuzey Afrika’daki hareketlilik, Abdülmecid Tebboune'nin Tunus ziyaretiyle sona ermedi. Tebboune’nin dönüşünden bir hafta sonra Moritanya Cumhurbaşkanı beraberindeki bakanlar heyeti ile Cezayir'e resmi ziyarette bulundu. Dostluk ilişkileri çerçevesinde gerçekleştirilen bu ziyarette iki ülke arasındaki stratejik ilişkiler üzerinde duruldu. Ziyaret sonucunda iki ülke arasındaki iktisadî ilişkilere yön veren sınır yolu projesinin yeniden etkinleştirilmesine karar verildi. Bu kapsamda Cezayir Tindouf ve Moritanya’daki Zouerate şehirleri arasındaki kara yolunun yeniden işletilmesi planlandı. Ayrıca iki ülkenin limanlarını birbirine bağlayan bir deniz hattının açılmasına ve yük taşımacılığı için her hafta bir sefer düzenlenmesine karar verildi. Moritanya Cumhurbaşkanı ziyaret ile ilgili şunları söyledi: “Ziyaret verimli ve yapıcıydı. Bu süre zarfında halklarımızın, Mağribî’mizin ve İslam milletimizin hizmetinde, iki ülke arasındaki iş birliğini daha çeşitli seviyelere taşımak için, çabaları iki katına çıkarma kararlılığımızı yeniledik.”
Bu ziyaret kapsamında bir dizi ortak ekonomik ve siyasi anlaşma imzalandı ve Cezayir üniversitelerinde Moritanya öğrencilerine yer verilmesine karar verildi.
BEKLENMEDİK KRİZ
Bilindiği gibi Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un Cezayir tarihi ve yönetim sistemi ile ilgili yaptığı açıklamalar Cezayir-Fransız ilişkilerinde gerginliğe yol açmıştı. Macron’un Cezayir’in Fransız işgalinden önce var olmadığını, rejiminin ise askeri bir rejim olduğunu söylemesi sonrasında Cezayir, Paris büyükelçisini geri çağırmıştı. Kriz sırasında yapılan istişareler sonrasında Cezayir, hava sahasını Fransa’ya kapattı. İki ülke arasındaki ilişkilerde bir ilk olan bu karar Fransız yetkililer tarafından beklenmiyordu.
MACRON CEZAYİR KÖKENLİ VATANDAŞLARIN OYUNU KAYBETMEYİ GÖZE ALAMAZ
Cezayir ve Fransa arasındaki bu krizden sonra bir hamle de Mali’deki askeri rejimden gelmişti. Mali de Paris büyükelçisini geri çağırdı. Fransa Cumhurbaşkanı’nın Mali hakkındaki açıklamalarından sonra gelen bu hamleler Fransa ve Mali ilişkilerinin askıya alınması anlamını taşımıştır. Kuzey Afrika’daki bu hareketlilik karşısında Fransa Cumhurbaşkanı, Cezayir ile ilgili açıklamalarının yanlış anlaşıldığını, Cezayir’i veya onun tarihini rencide etmek gibi bir niyetinin olmadığını beyan etti. Ancak Cezayir, Fransa Cumhurbaşkanı’nın ve diğer cumhurbaşkanı adaylarının Fransa’daki üç milyondan fazla Cezayir kökenli vatandaşın oyunu kaybetmeyi göze alamayacağından emindi. Bu sebeple gerilimi daha da tırmandırmakta ısrar etti. Mali’deki yönetimi destekleyen Rus güçlerinin bölgedeki mevcudiyeti de krizin seyrini belirledi.
Macron açıklamalarından dolayı üzüntülü olduğunu, Cezayir’i gücendirme niyetinde olmadığını, sözlerinin bağlamından çıkartıldığını açıkça belitti. Aralık 2021’de Fransa Dışişleri Bakanı Le Drian’ı iki ülke arasındaki ilişkilerdeki çatlağı gidermek için bölgeye yolladı. Dışişleri Bakanı, iki ülke arasındaki ilişkilerde sükûnetin sağlanması ve sorunların çözülmesi için koordinasyon çağrısında bulundu. Fransa Dışişleri Bakanı, iki ülke arasındaki gerginliğin Rusya’nın Sahil bölgesindeki mevcudiyetine alan açacağını ve dolayısıyla bu bölgede işlerin daha da kötüleşeceğine resmî makamları ikna etmeyi başardı. Fransa ve Cezayir arasındaki gerginliğin giderilmesi için bazı kararların gözden geçirileceği, özellikle de iki ülke arasındaki vize sorununun üzerinde durulacağı mümkün görünüyor.