Global Times Başyazısı
Çeviri: M. Hulusi Cengiz
ABD, diplomatik protokollere ve düzenlemelere saygı göstermeyerek, Çin'deki bazı yüksek teknoloji sektörlerine kısıtlamalar getirilmesi konusunda iş birliği yapmaları için Japonya ve Hollanda gibi ülkelere yetkililer gönderiyor.
Bu, tekrarlanan bir durumdur. ABD'nin Sanayi ve Güvenlikten Sorumlu Ticaret Müsteşarı Alan Estevez, birkaç gün önce Japonya ve Hollanda'yı ziyaret ederek her iki ülkeden de Çin'in son teknoloji yarı iletkenleri üretme kabiliyetinin daha da sınırlandırılmasını talep etti. Belki de bu taleplerin bazı direnişlerle karşılaşacağından endişe eden ABD, raporlar hakkında yorum yapmayı reddetti.
Bu yıl Nikkei Asia, ABD hükümetinin Japonya ve Hollanda'dan Çin'e yarı iletkenlerle ilgili ihracata yönelik kısıtlamalarını genişletmelerini talep ettiğini bildirmişti. Japonya ve Hollanda'nın o dönemde "yumuşak direnişi" seçmesi ve ABD'nin liderliğini tam olarak takip etmemesi nedeniyle, ABD hükümeti bir kez daha baskı uygulamak için üst düzey bir yetkili gönderdi. Müttefiklere baskı yapmak için üst düzey yetkililer gönderme yaklaşımı, ABD'nin müttefiklerini Çin'in yarı iletken endüstrisini kontrol altına almak için önlemler almaya zorlamasının popüler olmadığını gösteriyor.
Aslında, ABD, "müttefikleri bir araya getirme" adı altında diğer ülkeleri Çin'e yönelik "küçük bahçe, yüksek çit" ve "ayrıştırma" politikalarıyla iş birliği yapmaya zorladı, ancak beklenen sonuçları elde edemedi. Bloomberg'in analizinde, ABD hükümetinin ulusal güvenlik bahanesiyle Çin'in gelişmiş yarı iletkenleri satın alma ve üretme kabiliyetini yıllardır sınırladığına, ancak Huawei gibi şirketlerin kendi başlarına önemli teknolojik atılımlar yapmaları nedeniyle sonuçların istenen sonuca ulaşmadığına dikkat çekildi.
Stratejik ve Uluslararası Çalışmalar Merkezi Wadhwani Yapay Zekâ ve İleri Teknolojiler Merkezi Direktörü Gregory Allen da "ABD'nin küresel yarı iletken ekipman endüstrisindeki en kritik oyuncu olduğunu, ancak önemli olan tek ülke olmadığını belirtti. Japonya ve Hollanda da yarı iletken ekipmanlarının kilit tedarikçileridir. Hollanda ve Japonya'nın ihracat konusunda kısıtlamaları var ancak servis konusunda yok ve bu da genel teknoloji kontrolleri mimarisinde kritik bir sınırlama."
Ancak ABD'de bazıları korumacılık konusunda ısrarcı. Onlara göre, "küçük bahçe, yüksek çit" stratejisinin cansız etkisinin nedeni, çit inşa etmenin yanlış olması değil, Çin'in yarı iletken endüstrisinin gelişimini etkili bir şekilde boğmak için müttefiklere "boşlukları doldurmaları" için baskı yaparak ele alınması gereken çitlerde boşluklar olmasıdır.
Ocak 2023'ten bu yana, ABD'nin baskısı altında, Japonya ve Hollanda, Çin'e gelişmiş çip üretim ekipmanı ihracatını kısıtlamak için bir anlaşmaya varmıştır. Ancak her iki ülkede de güçlü bir muhalefet ve direniş söz konusudur. Örneğin, Murayama Bildirisini Devralma ve Yayma Derneği Genel Sekreteri Takakage Fujita, Asya'nın bir üyesi olarak Japonya'nın Çin'e karşı rasyonel bir politika benimsemesi ve Asya-Pasifik bölgesinde grup çatışmasına girme konusunda ABD'yi körü körüne takip etmemesi gerektiğine inanıyor.
Nikkei gazetesi de ABD ile müttefik olan Japonya'nın ABD ile aynı düzeyde bir kontrolü benimsemesi gerektiğine ve bunun da Japon şirketlerinin her zaman güvendikleri büyük Çin pazarını kaybetmelerine yol açacağına dikkat çekti. Hollanda siyasi arenasında da müttefikler tarafından bile tek taraflı kural değişikliğine karşı çıkıldığı duyulmuştur.
Sadece ABD'nin bencil ve hegemonik uygulamalarından duyulan memnuniyetsizlik değil, aynı zamanda Çin'den ayrılma konusunda ABD'yi takip etmek zorunda kalmanın yerli sanayilere ve ulusal çıkarlara vereceği zararla ilgili endişeler de söz konusudur. Ancak, ABD'nin hegemonyası nedeniyle, Japonya ve Hollanda hükümetleri sadece "öfkeli hissedebilir ancak seslerini çıkarmaya cesaret edemezler" ve sadece geçici bir çözüm olan "gecikmeli direniş" ile meşgul olabilirler.
ABD'nin son zamanlarda Japonya'nın da elektrikli araçlar (EV) alanında Çin'e karşı "taraf tutması" gerektiğini ima ettiğini belirtmek gerekir. Gerçekten de Çin'in elektrikli araç endüstrisi son yıllarda hızla gelişti ve birçok Japon otomobil şirketi de bu baskıyı hissetti. Ancak, yarı iletken sektöründe olduğu gibi elektrikli araç sektöründe de Çin'den ayrışma konusunda ABD'yi körü körüne takip etmek aslında Japonya'nın çıkarlarına hizmet etmemektedir. Bir yandan, elektrikli araçlar şu anda Japon yeni otomobil satış pazarının küçük bir bölümünü oluşturuyor ve Japon otomotiv endüstrisini "yok edecek" bir seviyeye ulaşmadı.
Öte yandan, Çin ve Japonya ekonomileri iç içe geçmiş durumda. Japonya'nın ABD ile Çin'e yönelik gümrük vergilerini arttırması basit gibi görünse de sonuç kesinlikle başkaları için zararlı ve Japonya'nın kendisi için de zarar verici olacaktır. Reuters tarafından 20 Haziran'da yapılan yeni bir anket, Japon şirketlerinin yüzde 60'ından fazlasının, hükümetlerinin Çin'den ithal edilen mallara yönelik gümrük vergilerini arttırma konusunda ABD'yi takip etmesine gerek olmadığını düşündüğünü gösterdi.
ABD'nin diğer ülkeleri Çin'e yarı iletken kontrolleri uygulamaya zorlama eylemleri, küresel yarı iletken endüstrisinin gelişimini ciddi şekilde engellemekte, teknolojik ilerlemeyi sekteye uğratmakta ve nihayetinde Amerikan teknolojisinin geleceğini tehdit eden bir "bumerang" haline gelecektir. İlgili ülkeler doğruyu yanlıştan ayırmalı, baskıya kararlılıkla direnmeli, adil ve açık bir uluslararası ekonomik ve ticari düzeni birlikte desteklemeli ve kendi uzun vadeli çıkarlarını korumalıdır.
Kaynak: Global Times
*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Makalede temsil edilen görüşlerin sorumluluğu yazara aittir, söz konusu yazı ve görüşler Hamaset'in editoryal politikasını yansıtmayabilir.