Ashab el-Kehf isimli Şii milis grup, Irak'taki siyasi krizin sebebi hakkında tehdit niteliğinde bir açıklama yaptı. Açıklamada “ABD ve İngiliz büyükelçiliği ile diğer NATO ülkelerinin Irak Şiileri arasında huzursuzluğu körüklediği” buna karşılık “bütün büyükelçilik ve üslerinin hedef alınacağı” ifadeleri yer aldı.
MUKTEDA ES-SADR, İRAN DESTEKLİ Şİİ PARTİLER İLE KARŞI KARŞIYA
İran destekli milisler, 10 yıldır devam eden müzakerelerin başarısız olmasının ardından ülkedeki Şii bloklarını şiddetli bir güç mücadelesine çeken faktörlerin altını çizdi.
Ekim seçimlerinin en büyük kazananı olan Şii din adamı Mukteda es-Sadr, hükümet kurma girişimlerini boşa çıkaran İran destekli Şii partilerin koalisyonuyla karşı karşıya geldi.
GERGİNLİK HAD SAFHAYA ULAŞTI
Sadr'ın milletvekilleri bloğunu meclisten çekmesi ve destekçilerine ülkenin gizli güç merkezi olan Irak'ın yeşil bölgesine saldırmalarını söylemesinin ardından Haziran ayında gerginlik had safhaya ulaştı.
PARLAMENTO ÖNÜNE KAMP KURDULAR
Liderler iki haftadan fazla bir süredir ülke siyasetinin yeniden gözden geçirilmesi, yeni seçimler ve yeni bir anayasa için çağrı yaparken binlerce Sadr destekçisi parlamentonun önünde kamp kurdu.
ABD’NİN IRAK’TAKİ GÜCÜ AZALDI MI?
İranlı milisler Irak’taki kaosun arkasında ABD’nin yer aldığını iddia ediyor. Analistlere ve ABD’li eski yetkililere göre ise Washington’un Irak'taki olayları yönlendirmesi bir yana, mevcut kriz, ABD'nin Irak’taki gücünün azaldığını gösteriyor.
ARTIK IRAK’TA GÖRÜNÜR DEĞİLLER
Washington, bugün Irak’ta on yıllardır olduğundan farklı olarak çok daha az görünür durumda. Ekim’deki seçimlerden bu yana yalnızca iki üst düzey ABD’li yetkili Irak’ı ziyaret etti. 2019’dan itibaren ise güvenlik tehditleri nedeniyle “acil olmayan” tüm personel Irak’tan ayrıldı.
Savunma Bakanlığı'nda eski bir Irak direktörü ve şu anda bir Washington düşünce kuruluşu olan CNAS'ın Ortadoğu güvenlik programının başkanı Jonathan Lord, Middle East Eye'a verdiği demeçte, "ABD'nin Irak'ın siyasi sürecine katılımı neredeyse tamamen yok oldu" dedi.
“TAHRANA KARŞI KORUMA”
Son yıllarda Sadr kendisini Irak milliyetçisi olarak ilân ediyor. Washington'dan bazı açıklamalarda ise “iktidar heveslerine ve İran’ın kendi teokrasisine uygun bir dini hükümet kurma hedeflerine rağmen Sadr’ı Tahran'a karşı potansiyel bir koruma” olarak gösteriliyor.
“ABD YARARINA YÖNLENDİRİLMESİ GEREKEN BİRİ”
Uluslararası Kriz Grubu’nun kıdemli Irak analisti Lahib Higel Middle East Eye’a verdiği demeçte, “ABD’nin Sadr’ı “geniş bir tabana sahip uçucu bir milliyetçi ve ABD yararına yönlendirilmesi gereken biri” olarak gördüğünü söyledi.
ABD İLE DOĞRUDAN GÖRÜŞMÜYOR
Irak hükümetindeki Sadr yanlıları Batılı yetkililerle ilişki kurarken, doğrudan ABD ile konuşmayı reddediyor. İletişim, aracılara bırakılmış durumda.
Analistere ve ABD’li eski yetkililere göre Ekim seçimlerinin ardından Washington, Kürt KDP ve KUP partileri arasında bir başkan adayı üzerinde anlaşmaya varmak için müzakerelere aracılık etmeye çalışıyor.
IRAK ARTIK BIDEN’IN ÖNCELİĞİ DEĞİLDİ
Ekim seçimlerinin ABD’nin Irak’tan çekilmiş olmanın sonuçlarıyla uğraştığı döneme denk gelmesi Biden’ın Irak’a öncelik vermesini engelliyordu. ABD’nin Iraklı grupları bir araya getirme konusundaki isteksizliğinin bir diğer sebebi ise 2015 nükleer anlaşmasına yeniden girme konusunda İran ile müzakerelere başlamış olmasıydı.
KRİZ DERİNLEŞİYOR: ABD NEREDE?
Irak görülmemiş bir kuraklığın yanı sıra, gıda ve diğer yaşam maliyetlerinin artışı, Rusya-Ukrayna Savaşı’nın etkileri ve yaygın yolsuzlukla baş etmeye çalışırken İran destekli Şii milislerin artması iç sorunları da beraberinde getiriyor.
Irak’ta siyasi kriz devam ederken Bağdat’taki ABD büyükelçiliğinin boş olduğu dikkat çekiyor.
Kaynak: Middle East Eye