Analiz: Dawn
Çeviri: M. Hulusi Cengiz
Şeyh Hasina, bir zamanlar Bangladeş'i askeri yönetimden kurtarmaya yardım etmişti ancak uzun iktidarı pazartesi günü protestocuların Dakka'daki sarayını basmasıyla aniden sona erdi.
İktidarda geçirdiği 15 yıla ekonomik bir yeniden doğuşun yanı sıra siyasi muhaliflerin kitlesel olarak tutuklanması ve güvenlik güçlerine yönelik insan hakları yaptırımları damgasını vurmuştu.
Protestolar temmuz ayında üniversite öğrencilerinin devlet memurluğu kotalarına karşı başlattıkları gösterilerle başladı ancak kısa sürede ölümcül olaylara ve istifa taleplerine dönüştü.
Geçen ay polis ve hükümet yanlısı öğrenci grupları tarafından göstericilere yapılan saldırılar da uluslararası kınamaya yol açtı.
Ekonomik Yükseliş
Hasina, 27 yaşındayken hain subayların 1975 darbesinde babası, başbakan Şeyh Mucibur Rahman, annesi ve üç erkek kardeşini öldürdüğü sırada yurtdışında seyahat ediyordu.
Altı yıl sonra babasının Awami League partisinin başına geçmek için geri döndü ve uzun süreli ev hapsini de içeren on yıllık bir mücadeleye başladı.
Hasina, 1990 yılında askeri diktatör Hüseyin Muhammed Erşad'ın devrilmesine yardımcı olmak için Khaleda Zia'nın Bangladeş Milliyetçi Partisi (BNP) ile güçlerini birleştirdi.
Ancak kısa süre sonra araları açıldı ve aralarındaki rekabet modern Bangladeş siyasetine damgasını vurdu.
Hasina, ilk kez 1996 yılında başbakan oldu ancak beş yıl sonra Zia'ya karşı kaybetti. İkili, 2007 yılında ordu destekli bir hükümet tarafından gerçekleştirilen darbenin ardından yolsuzluk suçlamasıyla hapse atıldı.
Suçlamalar düşürüldü ve ertesi yıl Hasina'nın ezici bir çoğunlukla kazandığı seçimlere katıldılar. Hasina o zamandan beri iktidardaydı.
78 yaşındaki Zia'nın sağlık durumu kötü ve 2018'de yolsuzluk suçlamasıyla 17 yıl hapis cezasına çarptırılmasının ardından hastaneye kapatıldı, üst düzey BNP liderleri de parmaklıklar ardında.
Destekçileri, Hasina'yı Bangladeş'i, büyük ölçüde hazır giyim ihracat endüstrisine güç veren çoğunlukla kadın fabrika işgücünün desteğiyle ekonomik bir patlamaya yönelttiği için övüyor.
1971'de Pakistan'dan bağımsızlığını kazandığında dünyanın en yoksul ülkelerinden biri olan Bangladeş, 2009'dan bu yana her yıl ortalama yüzde altıdan fazla büyüdü.
Yoksulluk azaldı ve 170 milyonluk nüfusun 95'ten fazlasının elektriğe erişimi var ve kişi başına düşen gelir 2021'de Hindistan'ı geride bırakacak.
Hasina, ayrıca, 2016 yılında beş Bangladeşli aşırılık yanlısının Batılı gurbetçiler arasında popüler olan bir Dakka kafesini basıp 22 kişiyi öldürmesinin ardından, çoğunluğu Müslüman olan ülkedeki militanlara yönelik kararlı baskısı nedeniyle de takdir edildi.
Muhalefeti Susturmak
Ancak hükümetinin muhalefete karşı hoşgörüsüzlüğü ülke içinde kızgınlığa, Washington ve başka yerlerde ise endişeye yol açtı.
Geçtiğimiz on yıl içinde beş üst düzey İslamcı lider ve üst düzey bir muhalefet figürü, 1971'deki acımasız kurtuluş savaşı sırasında işlenen insanlığa karşı suçlardan mahkûm edildikten sonra idam edildi.
Davalar kitlesel protestoları ve ölümcül çatışmaları tetikledi.
Muhalifleri bunları bir maskaralık ve muhalefeti susturmaya yönelik siyasi amaçlı bir uygulama olarak nitelendirdi.
ABD, 2021 yılında Bangladeş güvenlik güçlerinin elit bir koluna ve yedi üst düzey subayına yaygın insan hakları ihlalleri suçlamasıyla yaptırım uyguladı.
Hasina, artan protestolar karşısında ülkesi için çalıştığında ısrar etti ve geçen ay günlerce süren ölümcül huzursuzluk sırasında Dakka'nın hasar gören bölgelerini gezdi. Gazetecilere "15 yıl boyunca bu ülkeyi ben inşa ettim" dedi. "İnsanlar için ne yapmadım ki?"
Kaynak: dawn.com
*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Makalede temsil edilen görüşlerin sorumluluğu yazara aittir, söz konusu yazı ve görüşler Hamaset'in editoryal politikasını yansıtmayabilir.