ASSANGE CASUSLUK SUÇUNU KABUL EDEREK HUKUKİ EMSAL OLUŞTURDU

System.Web.UI.WebControls.Label / ASSANGE CASUSLUK SUÇUNU KABUL EDEREK HUKUKİ EMSAL OLUŞTURDU / ASSANGE CASUSLUK SUÇUNU KABUL EDEREK HUKUKİ EMSAL OLUŞTURDU / hamaset.com.tr

26 Haziran 2024 Çarşamba

141 Görüntüleme

DÜNYA
Çeviren:Haber Merkezi |

Julian Assange'ın serbest bırakılmasıyla Birleşik Krallık'ta bir hapishane hücresi boşaldı, ama neden bu kadar uzun sürdü, peki ya diğerleri?

ASSANGE CASUSLUK SUÇUNU KABUL EDEREK HUKUKİ EMSAL OLUŞTURDU / hamaset.com.tr

Yazar: Duncan Campbell

Çeviri: M. Hulusi Cengiz

 

Bu davanın gurur duyulacak bir yanı yok. Politikacılar seyirci kaldıkça, düzeltmek için çok az şey yaptıkları kaotik bir sistem içinde acı çekildi.

 

Sonunda. Britanya'nın en güvenlikli hapishanesi olan HMP Belmarsh'ta beş yıldan fazla bir süre tutulduktan ve Londra'daki Ekvator Büyükelçiliği'nde yedi yıl kapalı kaldıktan sonra Julian Assange biraz temiz ve özgür hava soluyabilir. Bu kesinlikle kutlanması gereken bir gün, ama aynı zamanda cevapların da talep edilmesi gereken bir gün. Neden- Tanrı aşkına neden- bu kadar uzun sürdü? Peki ya aşırı kalabalık İngiliz hapishanelerinde çürüyen diğerlerine ne demeli?

 

Assange'ın, ABD hükümetine bir suç itirafı inciri yaprağı veren bir anlaşma temelinde serbest bırakılmasının, onca yıl tutuklu kaldığı ülkede genel seçimlerden tam bir hafta önce gerçekleşmesi uygun görünüyor. Seçmenler, Priti Patel'den itibaren zayıf içişleri bakanları, Theresa May'in 2012'de içişleri bakanıyken izlediği cesur yolu izleyerek bilgisayar korsanı Gary McKinnon'ın ABD'ye gönderilmesine izin vermeyi kolayca reddedebilecekken, ABD'nin iade talebine boyun eğen bir hükümeti bertaraf edecek gibi görünüyor. Peki siyasetçilerimiz- ya da yargıçlarımız- ne gibi dersler çıkardılar?

 

Her ne kadar McKinnon İngiltere'de gözaltına alınmış olsa da şaşırtıcı bir şekilde bu konuda en çok gürültü çıkaranlar Avustralyalı siyasetçiler oldu. Bir yılı aşkın bir süre önce İşçi Partisi milletvekili Richard Burgon, ABD başsavcısına altı partiden 35 milletvekili ve Lordlar Kamarası üyesi tarafından imzalanan bir mektup gönderdi. Mektupta şu ifadeler yer alıyordu: "İngiliz parlamenterler Julian Assange'ın ABD'ye iade edilme olasılığı karşısında giderek daha fazla endişe duymaktadır... Herhangi bir iade, aslında basın özgürlüğünün yargılanması anlamına gelecektir. Bu da dünyanın dört bir yanındaki gazeteciler ve yayıncılar için tehlikeli bir emsal teşkil edecektir." Peki ama neden bu kadar az kişi bu konuda adını koymaya hazırdı?

 

Ne İşçi Partisi ne de Muhafazakârlar, suçluların iadesi konusunda ABD ile Birleşik Krallık arasındaki dengesizliğe esaslı bir şekilde meydan okumadı ya da Assange ve WikiLeaks'in Afganistan, Irak ve Guantánamo Körfezi'nde ABD adına işlenen suçları ifşa etme hakkı için açıkça mücadele etmedi. Patel 2022'de Assange'ın iadesine onay verdiğinde, İçişleri Bakanlığı sözcüsü bunu şöyle gerekçelendirdi: "Birleşik Krallık mahkemeleri Bay Assange'ın iadesinin baskıcı, adaletsiz ya da sürecin kötüye kullanılması olacağına karar vermemiştir. Ayrıca iadenin adil yargılanma hakkı ve ifade özgürlüğü de dahil olmak üzere insan haklarıyla bağdaşmayacağını da tespit etmemişlerdir."

 

Bu ne kadar saçma bir açıklamaydı, ama neden o dönemde hiçbir üst düzey siyasetçi buna itiraz etmedi?

 

Bu kadar korktukları şey neydi? İki yıl önce, Assange hayranı olmayan ve kesinlikle solcu olmayan Andrew Neil şöyle yazmıştı: "Ukrayna'dan Hong Kong'a demokrasi tehdit altındayken, Britanya'nın Assange'ı iade etmeyi reddetmesi ve özgür dünyaya ve ötesine açık bir mesaj- bir çağrı- göndermesi çok daha iyidir: muhaliflerimizi hapse atmayız." Ama biz bu "muhalifi" beş yıl boyunca hapiste tuttuk.

 

Dünyanın dört bir yanındaki gazeteciler için korkunç zamanlar yaşıyoruz. Bu ay Sheffield belgesel festivalinde prömiyeri yapılan ve Meksikalı gazetecilerin içinde bulunduğu kötü durumu anlatan mükemmel film "State of Silence," son yirmi yılda Meksika'da 162 gazetecinin öldürüldüğünü ve 32'sinin kaybolduğunu gösterdi. Gazetecileri Koruma Komitesi bu hafta, İsrail-Gazze savaşının tırmandığı Ekim 2023'ten bu yana 103'ü Filistinli, ikisi İsrailli ve üçü Lübnanlı olmak üzere en az 108 gazeteci ve medya çalışanının öldürüldüğünü ve bunun CPJ'nin veri toplamaya başladığı 1992 yılından bu yana gazeteciler için en ölümcül dönem olduğunu bildirdi.

Guardian'ın "House No 30 Kabul" adlı belgeseli, Afganistan'da haber yapmaya çalışan gazetecilerin başına gelenleri gözler önüne seriyor. Haiti'den Hong Kong'a, Rusya'dan Suudi Arabistan'a gazeteciler, Assange'a uygulananlara benzer baskılarla karşı karşıyalar. Assange'ın "gerçek bir gazeteci olmadığı" ve dolayısıyla medya desteğine layık olmadığı yönündeki o aldatıcı argüman artık kesinlikle gömülebilir.

 

Assange'ın serbest bırakılmasıyla cezaevi sistemine bir hücre daha kazandırılmış oldu ki bu sayı, daha birkaç gün önce Cezaevi Yöneticileri Derneği Başkanı Tom Wheatley'nin İngiltere'deki cezaevlerinin temmuz ayından sonra daha fazla mahkûm alacak yerlerinin kalmayacağı uyarısında bulunduğu düşünüldüğünde, küçük ama kayda değer bir sayıdır.

 

Evet, ama mahkumlar ya da Kamu Koruması için Hapis (IPP) yasaları kapsamında hala haksız yere tutulanların skandalı kimin umurunda?

 

Merhum belgesel yapımcısı Roger Graef, Adalet Bakanı Dominic Raab'ın 2022 yılında İngiltere ve Galler'de 4.000 yeni hapishane yeri yaratma planını "trajik bir hırs" olarak tanımlamıştı; bu da hapishane nüfusunu 100.000'in üzerine çıkararak rekor kıracaktı. Yine de bu ayın başlarında İşçi Partisi aynısından daha fazlasını vaat etti: "en tehlikeli suçluları hapsetmek için her zaman yeterli alan olmasını sağlamak üzere" 20.000 yeni hapishane yeri. Cezaevleri, tüm ceza adaleti sistemiyle birlikte kaos içinde ve kriz ABD'nin giderek daha fazla insanı hapsetme yolunu izleyerek çözülemeyecek- ancak bu konu seçim tartışmalarında neredeyse hiç yer almadı.

 

Julian Assange hikayesinin sonuncusunu duymadık. Artık nefes almasına izin verilmeli ve artık zindanda olmadığı için kutlama yapabiliriz. Umalım ki en azından bazı politikacılar bunu dikkate alsın ve gelecekte ifade özgürlüğü konusunda basmakalıp laflar etmek yerine zorbalara karşı durma cesaretini göstersinler.

Kaynak: theguardian.com/

*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Makalede temsil edilen görüşlerin sorumluluğu yazara aittir, söz konusu yazı ve görüşler Hamaset'in editoryal politikasını yansıtmayabili



DİĞER YAZILAR


Haritalar ile belirlenen sınırların ötesinde

2022 © Tüm hakları saklıdır.