Yazar: Alfred Kueppers

Çeviri: M. Hulusi Cengiz

Saldırının başladığı 6 Ağustos'tan bu yana, Ukrayna birlikleri Kursk bölgesine yayılarak yaklaşık 500 mil karelik Rus toprağını ele geçirdi, yüzlerce esir aldı ve en az 133.000 sivili tahliyeye zorladı.

Bu yıl ve geçen yılki önceki saldırıların kısa vadeli doğası göz önüne alındığında, birçok kişi bu manevrayı, Ukrayna'nın hırpalanmış sivil altyapısına ve nüfusuna karşı daha fazla Rus saldırısına kışkırtması muhtemel, aptalca bir yaz sonu macerası olarak değerlendirdi. Ancak harekât ilerledikçe, Ukraynalı General Oleksandr Syrskyi'nin yeni bir cephe açarak Rusya'nın sarsılan güçlerini hazırlıksız yakaladığı giderek daha belirgin hale geldi.

Syrskyi'nin Ağustos sürprizinin etkileri, savaş alanının çok ötesinde yankı buluyor, tabuları yıkıyor ve Kremlin içindeki kargaşa işaretlerini açığa çıkarıyor. Odak noktası, artık Kiev'den Rusya'nın yönetici elitlerine ve onların giderek zayıflayan iktidarlarına kaymış durumda. Bir çöküşün zamanlaması her zaman belirsiz olsa da bir kez daha şu soru fısıldanıyor: Rejim düşecek mi?

Bir zamanlar sıkı bir şekilde kontrolü elinde tutan Devlet Başkanı Vladimir Putin, artık tehdit ve otoriteyle yönettiği toplantılarda sarsılmış görünüyor, uyurgezer bir halde. Nükleer gerilimi tırmandırma tehditleri, gömleksiz Sibirya yaz tatilleri ve Batı'ya karşı verdiği tuhaf nutuklar geride kaldı. Bu karakter dönüşümü, uzun ve anlamsız bir savaşı kaybetmenin birikmiş psikolojik etkilerini yansıtıyor olabilir.

Ancak aynı zamanda, kamera karşısındaki kişinin aslında başkan olmadığına dair ısrarlı söylentileri de canlandırıyor. Kremlin, Putin'in bir dublörü olduğu yönündeki spekülasyonları defalarca reddetti ve sözcü Dmitry Peskov, bu iddialar karşısında “Bizim tek bir Putin'imiz var” dedi.

Ne olursa olsun, 2022'deki geniş çaplı işgalin başlangıcında Moskova'daki Luzhniki Stadyumu'nda Rus ulusunu bir araya getiren ve geçen yıl isyanın ardından Yevgeny Prigozhin'e karşı öfkeli bir söylem geliştiren o adam artık yok.

Rus hükümeti baskı altında. Merkez Bankası'nın temel faiz oranı yüzde 18 ve artıyor, ancak enflasyon da yüzde 10'a yaklaşıyor. Hükümetin asker ailelerine ve emeklilere yaptığı cömert ödemeler, kuşku uyandıracak kadar pahalı altyapı projeleri ve savaş kaynaklı yüzde 3,2'lik GSYH büyümesi, acıyı hafifletmeye yardımcı olabilir, ancak sıkılaşan yaptırımların etkisini ve azalan merkez bankası rezervleri gerçeğini gizleyemez.

Sivil ekonomide savaşla bağlantılı işgücü açığı, çatışma ve asker talebi arttıkça kesinlikle daha da kötüleşecek, ücretler ve fiyatlar daha da yükselecektir. 1980'ler ve 90'larda büyük bir kararlılıkla protesto gösterileri düzenleyen Rus halkı, şu ana kadar ne savaşa karşı alenen gösteri yapma eğilimi gösterdi ne de 1941'den bu yana kendi ülkelerinin en büyük işgaline tepki olarak bir araya geldi. Ancak ekonomik zorluklar, daha derin bir Ukrayna saldırısı ya da başka bir geniş çaplı seferberlik girişimi, onları yeniden sokaklara dökebilir.

Rusya'nın etnik azınlık bölgelerinde huzursuzluk belirtileri şimdiden görülüyor. Ocak ayında Müslümanların çoğunlukta olduğu Başkurdistan'da hükümet karşıtı geniş çaplı gösteriler patlak verdi.

Huzursuz Kuzey Kafkasya'daki Dağıstan, haziran ayında sinagoglara, Ortodoks kiliselerine ve polise yönelik koordineli saldırılar da dahil olmak üzere birçok protestoya tanık oldu. Ukrayna siperlerine yönelik intihar saldırılarında ve cephedeki topçu ateşinde ölen Slav olmayan azınlıkların orantısız sayısı göz önüne alındığında, şiddet içeren muhalefetin artacağı kesin.

Kremlin, Wagner isyanının ardından gözaltına alınan ve iki ay sonra görevden alınan Hava Kuvvetleri Komutanı Sergei Surovikin de dahil olmak üzere üst düzey liderler arasındaki karmaşık sadakatleri ortaya çıkarmasından bu yana orduya karşı temkinli.

Bu durum, Savunma Bakanı Sergei Shoigu ve Savunma Bakan Yardımcısı Timur Ivanov'un da aralarında bulunduğu yüksek profilli kurbanlarla sonuçlanan bir tasfiyenin ilk adımı oldu. Kursk sınırının beceriksizce savunulması, Rus Silahlı Kuvvetleri Başkanı Valery Gerasimov'un görevinden alınmasına yol açabilir.

Ukrayna'nın şaşırtıcı başarısı, ordu içinde moralleri bozdu ve Rusya'nın sınırlarını açıkta bırakan bu savaşın amacı hakkında sorular ortaya çıkmaya başladı. Bazı tahminlere göre, çatışmalarda 600.000'den fazla Rus öldü ya da yaralandı; Donbas'ın büyük bölümünün yıkılması ve ülke genelinde sivil altyapının felce uğramasının ötesinde, çabalarının karşılığında elde edecekleri çok az şey var.

Rusya'nın topraklarını geri alabilmesi için daha fazla askere ihtiyacı var; ancak Ukrayna'daki mevzilerini terk etmedikçe ya da genç askerler göndermedikçe bunu yapamaz. Geçen yılki okul çocuklarını savaşa göndermek, Putin'in daha önce onları Ukrayna'ya göndermeme sözü ışığında siyasi olarak karmaşık bir durum oluşturuyor. Ancak şimdi, savaş onların ayağına geldi.

Ukrayna'nın hedefleri hala belirsiz olduğu için operasyonun başarısı da belirsiz. Ancak Kremlin yönetimi için tek bir sonuç kesin: Zorlu bir dönem başladı.

Kaynak: The Hill

*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Makalede temsil edilen görüşlerin sorumluluğu yazara aittir, söz konusu yazı ve görüşler Hamaset'in editoryal politikasını yansıtmayabilir.