KURSK TAARRUZU VE DAHA GENİŞ BİR SAVAŞ RİSKİ

System.Web.UI.WebControls.Label / KURSK TAARRUZU VE DAHA GENİŞ BİR SAVAŞ RİSKİ   / KURSK TAARRUZU VE DAHA GENİŞ BİR SAVAŞ RİSKİ   / hamaset.com.tr

19 Ağustos 2024 Pazartesi

143 Görüntüleme

MERCEK
Çeviren:Haber Merkezi |

Novo-Ogaryovo'daki konutunda güvenlik danışmanlarıyla bir araya gelen Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, “Batı, Ukraynalıların eliyle bizimle savaşıyor” diyerek öfkesini Ukrayna'nın destekçilerine yöneltti.

KURSK TAARRUZU VE DAHA GENİŞ BİR SAVAŞ RİSKİ   / hamaset.com.tr

Yazar: James W. Carden

Çeviri: M. Hulusi Cengiz

 

Bu kampanyanın amacı sadece savaşı uzatmak değilse nedir?

 

Kursk saldırısı ikinci haftasına girerken, Ukrayna güçleri yaklaşık 1.000 mil karelik Rus topraklarını kapsayan 30 Rus köyünü kontrol ettiklerini iddia ediyor.

 

Novo-Ogaryovo'daki konutunda güvenlik danışmanlarıyla bir araya gelen Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, “Batı, Ukraynalıların eliyle bizimle savaşıyor” diyerek öfkesini Ukrayna'nın destekçilerine yöneltti. Kursk saldırısı, iki buçuk yıldır süren çatışmada önemli bir tırmanışa işaret ediyor.

 

Peki, Kursk taarruzunun daha geniş kapsamlı sonuçları nelerdir?

 

Birkaç gözlem: Kursk saldırısı, diğer unsurların yanı sıra, benim “müttefik olmayan müttefiklik” olarak adlandırdığım şeyin doğasında var olan riski de vurgulamaktadır. Washington'un Ukrayna ile resmi bir ittifak anlaşması bulunmuyor, ancak Biden yönetimi, Ukrayna'nın mevcut haliyle hayatta kalmasının ABD'nin ulusal güvenliği için elzem olduğunu düşünüyor.

 

Washington'un Ukrayna'ya müttefik olmayan bir müttefiklik sunması, Kiev'in kendi bekasına zarar verecek şekilde hareket etmesine yol açmıştır. Buna, Kiev'in Minsk Anlaşmalarının üzerinde mutabık kalınan hükümlerini uygulamayı reddetmesi de dahildir; bu hükümler uygulansaydı muhtemelen Ruslara bir savaş yürütmenin gereksiz olduğunu gösterecekti.

 

Kursk saldırısı ayrıca, “Ruslar Ukrayna'da durdurulmazsa Doğu Avrupa'yı fethetmeye devam edecekler” düşüncesinin ne kadar temelsiz olduğunu bir kez daha göstermiştir.

 

Rusya 2022'de Kiev'i fethedemedi ve o zamandan beri maliyetli bir yıpratma savaşı yürütüyor. Ancak Rusya hâlâ dünyanın önde gelen taktik nükleer gücüdür, bu nedenle Ukrayna'nın Kursk'a saldırısı, onu ve ABD ile NATO üyesi ülkeleri misilleme riskiyle karşı karşıya bırakmaktadır.

 

Saldırının başarısına ve Rusya'nın uğradığı prestij kaybına rağmen, dengede Ukrayna'nın savaşı kaybettiğini unutmamak önemlidir. Financial Times'ta yer alan yeni bir habere göre, “Mayıs başından bu yana Rus birlikleri tarafından ele geçirilen toprak miktarı, Ukrayna ordusunun bir yıl önceki yaz saldırısıyla can ve askeri malzeme açısından ağır bir maliyetle geri kazandığının neredeyse iki katı.”

 

Devlet Başkanı Volodomyr Zelensky'nin savaşı Rusya'ya taşıma kararı- Ukrayna ve Washington'daki pek çok destekçisi için şüphesiz içgüdüsel olarak tatmin edici olsa da- Moskova'ya Kiev'de müzakere edecek bir muhatap olmadığını ve Ukrayna askeri ve siyasi liderliğinin ortadan kaldırılmasının, nihai savaş hedeflerine, yani Ukrayna'nın tarafsızlığına ulaşmak için gerekli bir ön koşul olduğunu gösterecektir. Kursk kesinlikle Ukrayna için bir moral desteği ve Rusya için bir utanç kaynağıdır. Ancak muhtemelen savaşı da uzatacaktır.

 

Rusya'ya yapılan saldırı bir kez daha gösteriyor ki Başkan Joe Biden ve ulusal güvenlik danışmanı Jake Sullivan, bazı yüksek profilli neoconların iddia ettiği gibi çok temkinli davranmak yerine, Kiev'in tırmanma merdivenindeki yolculuğunu kolaylaştırıyorlar. Bu, bilinmeyen bir hedefe doğru yapılan bir yolculuktur.

 

Ukrayna, Washington'un onayı ve maddi desteği olmadan bu saldırıyı gerçekleştiremezdi. Bu nedenle ABD ve Avrupa, tarihteki en büyük tank savaşının yapıldığı yer olan Kursk'a yönelik bu son derece sembolik saldırının suç ortağı olarak görülüyor. Nazilere karşı 1943 yılında yapılan savaşta Rusların 800,000 kayıp verdiği tahmin ediliyor. Topraklarında bir kez daha Alman tanklarıyla karşı karşıya kalan Moskova'nın vardığı sonucu tahmin etmek zor değil.

 

Nihayetinde, yönetim Ukrayna'da gerçekte neyin tehlikede olduğu konusunda dürüst davranmadı.

 

 Şimdi, Başkan ya da Başkan Yardımcısının, “demokrasiyi” savunmak gibi alışılagelmiş söylemlerden uzak durarak, Ukrayna'nın NATO üyeliğinin ve Ukrayna'nın doğusundaki birkaç vilayeti kimin yöneteceğinin neden Rusya ile savaş riskini göze almaya değer olduğunu ifade etmeleri için uygun bir zaman olabilir.

 

Joe Biden ve Kamala Harris, bu durumun böyle olduğuna inanıyorlarsa, nedenini açıklamalıdırlar. Belki de bu açıklamayı gelecek hafta Chicago'da yapılacak Demokratik Ulusal Kongre'de prime time sırasında yapabilirler.

 

Bugüne kadar, yönetim Ukrayna’daki çatışmayı, “demokrasiyi savunmak” gibi soyut ideallere dayandırarak meşrulaştırmaya çalıştı. Ancak Ukrayna’nın NATO üyeliği ya da doğudaki birkaç vilayeti kimin yöneteceği gibi somut konuların, Rusya ile potansiyel bir savaş riskini göze almaya değip değmeyeceği konusunda net bir açıklama yapılması gerekmektedir.

 

 Bu soruların cevabı hem Amerikan halkı hem de uluslararası toplum için büyük önem taşıyor. Özellikle de Ukrayna'da devam eden çatışmanın yalnızca bölgesel bir mesele olmaktan çıkıp, daha geniş bir savaşa dönüşme potansiyeli taşıdığı dikkate alındığında, bu açıklamaların yapılması zorunludur.

 

Washington, bu noktada stratejik bir yol ayrımında bulunuyor. Kursk taarruzunun ardından Ukrayna’ya verilen destek, sadece bu ülkenin geleceğini değil, aynı zamanda dünya genelindeki jeopolitik dengeleri de etkileyecek nitelikte. Dolayısıyla, Biden yönetiminin ve müttefiklerinin bu duruma nasıl yaklaşacağı, gelecek yıllarda uluslararası ilişkilerin seyrini belirleyecek.

 

Sonuç olarak, Kursk taarruzu, yalnızca Ukrayna-Rusya savaşı açısından değil, küresel çapta barış ve güvenlik açısından da kritik bir dönüm noktasıdır. Bu noktada, Biden ve Harris’in Ukrayna'daki çıkarların ne kadar hayati olduğunu ve bu çıkarlar uğruna ne kadar ileri gidilebileceğini açıkça belirtmeleri gerekiyor. Aksi takdirde, ABD ve müttefiklerinin bu savaşın sonuçlarına daha fazla katlanmak zorunda kalabilecekleri gerçeği ile karşı karşıya kalabiliriz.

 

Kaynak: The American Conservative

*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Makalede temsil edilen görüşlerin sorumluluğu yazara aittir, söz konusu yazı ve görüşler Hamaset'in editoryal politikasını yansıtmayabilir.



DİĞER YAZILAR


Haritalar ile belirlenen sınırların ötesinde

2022 © Tüm hakları saklıdır.