Yazar: Peter Tonguette
Çeviri: M. Hulusi cengiz
Donald Trump, 2024 başkanlık kampanyasının son haftalarında McDonald’s’ın mutfağından daha dostane bir alan bulamadı. Eski başkan, şüphesiz ikonik Amerikan fast-food zincirinin restoranlarında sayısız sipariş vermiştir. Ancak 20 Ekim’de, Pennsylvania Feasterville-Trevose’deki bir McDonald’s’ta, patates kızartması pişirme, tuzlama ve paketleme konusunda eğitim almak için tezgâhın diğer tarafına geçti.
Bu reklam gösterisi, Harris-Walz kampanyasının Trump’a karşı sunduğu en tuhaf ve en kötü tasarlanmış argümanlardan birinin tabutuna son çiviyi çaktı: Demokrat adaylardan herhangi birinin Big Mac ve McNuggets’a rakibinden daha aşina olduğu iması. Bu klasik bir Trump pişkinliğiydi- bir McDonald’s mutfağında yolunu bulamamakla suçlanan Trump, Undercover Boss’taki bir yarışmacının cesaretiyle kamera karşısında işi öğrenmeye devam etti. Ancak bu zafer, eski başkanın bu ayki en önemli McDonald’s anı değildi.
Fritözle buluşmasından yaklaşık bir hafta sonra, Trump X’te cesur bir açıklama yaptı: “BEN BAŞKAN OLDUĞUMDA MCDONALD’S DONDURMA MAKİNELERİ YİNE HARİKA ÇALIŞACAK!” (Vurgular orijinalinde tabii ki.) Trump’ı bu sözü vermeye iten neydi? Pennsylvania’daki McDonald’s’ta çalıştığı dönemde arızalı bir dondurma makinesiyle mi karşılaştı?
Ya da daha büyük olasılıkla, McDonald’s’ta geçirdiği yıllar boyunca kendisi de dondurma sipariş etmek istemiş ve makinenin çalışmadığını mı öğrenmişti?
Aslında McDonald’s dondurma makineleri, güvenilirlik konusunda o kadar kötü bir üne sahip ki, yalnızca kullanıcıları yerel McDonald’s dondurma makinelerinin durumu hakkında bilgilendirmek için oluşturulmuş bir web sitesi var- hangilerinin sadece çalışır durumda olduğu gibi. Dondurma makinesi kâbusumuzu düzeltmeye yönelik olası bir ilk adımı Federal Ticaret Komisyonu Başkanı Lina Khan attı. Khan, geçen hafta X’te yaptığı açıklamada, ABD Telif Hakları Ofisi’nin artık franchise sahiplerine üreticiye güvenmeden arızalı dondurma makinelerini tamir etme yetkisi vereceğini duyurdu.
Trump’ın Beyaz Saray’ı kazanması halinde, dondurma makinesi altyapısının güvenilirliğini sağlamak için herhangi bir ek yetkiye sahip olup olmayacağı belli değil, ancak sözünün uygulanabilirliği konunun dışında.
Birincisi, Trump’ın dondurma makinesi kesintilerinden haberdar olması bile onun gerçekten popülist bir duyarlılığa sahip olduğunu yansıtıyor. Tatlı bir ikram beklentisiyle bir fast food restoranına gitmenin -ya da en azından götürülmenin- ancak ikramın mevcut olmadığı ya da hazırlanmasının çok zahmetli olduğu ve ancak isteksizce yapıldığı bilgisini almanın nasıl bir şey olduğunu biliyor.
Birkaç yıl önce, ailemden biri bölgedeki Burger King’lerden birine gitti ve büyük bir beklentiyle restoranın milkshake satıp satmadığını sordu. Cevap hoparlörden derin bir iç çekiş eşliğinde geldi: “Ne yazık ki evet.” Bu cevap, milkshake yapım ekipmanının arızalı ya da güvenilmez olduğunu kuvvetle düşündürüyordu. Trump’ın bu durumla ilişki kurabilmesi, onun bir halk adamı olduğunu teyit etmektedir.
İkinci olarak, Trump’ın dondurma makinelerini çalışır hale getirme sözü, onun bir inşaatçı, bir eylem adamı olarak imajını yansıtıyor. Bill Clinton, 2015 yılında The Late Show with Stephen Colbert‘e katıldığı bir programda, Trump’ın Cumhuriyetçi seçmenler arasındaki popülaritesinin bir parçasını bu şekilde öngörülü ve anlayışlı bir şekilde tanımlamıştı.
Clinton, dokuz yıl önce Trump’ın cazibesini açıklamak için onun sesiyle şöyle demişti: “Trump diyor ki, ‘Tamam, Demokratları destekledim, Cumhuriyetçileri destekledim, evet, eskiden Bill Clinton’la arkadaştım, kimin umurunda- ben bir şeyler yürüttüm ve bir şeyler inşa ettim ve sizin oraya gidip düzeltecek birine ihtiyacınız var.’ O usta bir markacı ve ‘Hiçbir şeyin olmamasından bıktım’ demenin maço bir çekiciliği var. Ben bir şeyler yaparım. Bana oy verin.”
Bu, Trump’ın tek başına McDonald’s’ın dondurma makinesi operasyonlarında iyileştirmeler yapamayacağını kabul etsek bile geçerlidir. Trump’ın ülkenin gereksiz yere arızalandığı ve bozulduğu çeşitli yönlere dair farkındalığı başlı başına faydalıdır. Eğer çalışmayan bir fast food dondurma makinesi sizi hayal kırıklığına uğrattıysa, musluklardaki düşük su basıncından rahatsız olduysanız ya da sözde enerji tasarruflu ampuller almak zorunda kaldığınız için mağdur olduysanız, Trump sizin adayınızdır. (Kendisi tüm bu modern zaman rahatsızlıkları hakkında görüş bildirmiştir).
Günlük yaşamın anlamsız sıkıntılarını kabul eden kamuya mal olmuş kişilerin olması iyidir. Andy Rooney’nin 60 Dakika’da popüler olmasının bir nedeni vardı. Umarım Trump artık kese kâğıdı vermeyen marketlerden, gazeteleri kaldırımdan öteye atmayan gazete dağıtıcılarından ve 25 dakikalık reklam ve ön gösterimleri hesaba katmadan bir filmin başlama saatini ilan eden sinema salonlarından bahsetmeye başlar.
Trump bunları tek başına düzeltebilir mi? Muhtemelen hayır, ancak bazen bir şeyi düzeltme sözü, onu gerçekten düzeltmek kadar anlamlıdır.
Kaynak: The American Conservative
*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Makalede temsil edilen görüşlerin sorumluluğu yazara aittir, söz konusu yazı ve görüşler Hamaset'in editoryal politikasını yansıtmayabilir.