SUİKAST MUHALEFETİ BASTIRMAK İÇİN BİR BAHANE Mİ OLACAK?

System.Web.UI.WebControls.Label / SUİKAST MUHALEFETİ BASTIRMAK İÇİN BİR BAHANE Mİ OLACAK? / SUİKAST MUHALEFETİ BASTIRMAK İÇİN BİR BAHANE Mİ OLACAK? / hamaset.com.tr

20 Mayıs 2024 Pazartesi

132 Görüntüleme

SİYASET
Hazırlayan:Haber Merkezi |

Slovakya'da "düzeni yeniden tesis etmenin" ne anlama geldiğini biliyoruz. Başbakanın vurulmasından sonra bu, her türlü muhalefeti bastırmak için bir bahane olacaktır.

SUİKAST MUHALEFETİ BASTIRMAK İÇİN BİR BAHANE Mİ OLACAK? / hamaset.com.tr

Yazar: Monika Kompaníkova

Çeviri: M. Hulusi Cengiz

Robert Fico'nun vurulmasından kısa bir süre sonra kız kardeşimden bir telefon aldım. Son derece üzgündü- sadece şok edici saldırıdan dolayı değil, aynı zamanda haberin duyulmasından sonraki dakikalarda işten eve dönerken otobüste yaşanan bir olaydan dolayı da. İki yaşlı yolcu, suikast girişimine tepki göstererek genel olarak liberalleri ve ilericileri, özel olarak da muhalif bir siyasetçi ve Avrupa Parlamentosu eski başkan yardımcısı Michal Šimečka'yı suçladı. Bir yolcu idam cezasının geri getirilmesi ve düzenin yeniden tesis edilmesi çağrısında bulundu.

Bu noktada, silahlı saldırının koşulları tamamen belirsizdi, bilgiler kısmiydi ve herhangi birini kınamak ya da suçlamak için henüz çok erkendi. Kendini liberal olarak gören kız kardeşim, diğer yolculara karşı çıkmak için söz aldı.

Ama beni arayıp bundan sonra olacaklar konusunda endişeli olduğunu söylediğinde titrediğini hissedebiliyordum.

Slovakya'nın "düzeni yeniden tesis etme" konusunda uzun bir deneyimi var. Halkın liberal kesimi bu sözleri duyduğunda sadece Viktor Orbán tipi otokrasi tehdidini değil, 40 yıllık komünist diktatörlüğümüzü ya da savaş zamanındaki faşist Slovak devletini de hatırlıyor. Ancak nostalji ve düşük beklentilerle beslenen Slovak nüfusunun giderek daha büyük bir kısmı, bu tür rejimlerin vaat ettiklerini kucaklamaya hazır- ve bir bakıma bunun nedenini anlayabiliyorum.

Geçtiğimiz beş yıl içinde Slovakya, çökmüş ya da gözden düşmüş hükümetler, faili meçhul cinayetler, kitlesel protestolar, feci şekilde idare edilen bir Covid salgını, Rusya'nın Ukrayna'yı işgali ve ardından gelen komşu savaşı, sınırın ötesinden gelen mülteci akını ve rekor enflasyonla çalkalandı.

Bu tür olayların her biriyle birlikte, derin bir şekilde bölünmüş toplumumuzdaki çeşitli fikir kabileleri, karşıt akıntılar üzerindeki kırık buz kütleleri gibi birbirinden uzaklaşıyor. Polonya ya da Macaristan'da olduğu gibi, muhafazakâr seçmenler ile liberaller, gençler ile yaşlılar, Avrupa Birliği'nde somutlaşan Batı'nın bir parçası hissedenler ile doğuya, Rusya'ya doğru bakanlar arasında oldukça net ayrım çizgileri var. Bazıları özgürlük, bireysel sorumluluk ve eşitlik isterken, diğerleri devletin güçlü elini, otokratik bir sistemin güvenliğini, emniyetini ve düzenini talep ediyor. Bir tarafta muhalefet destekçileri ve onların lideri genç Šimečka; diğer tarafta ise başında Fico'nun bulunduğu iktidar koalisyonu.

Slovak haber sitesi Aktuality'nin genel yayın yönetmeni Peter Bárdy, "iyi haber Robert Fico'nun sağlığının stabil hale gelmiş olması. Pek çok şey buna bağlı."

Ancak arkadaşlarım ve gazeteci dostlarım arasındaki tartışmaları takip ediyorum- ve onlara göre Fico'nun sağlığı ne olursa olsun, işler daha da kötüye gidecek. Başbakanın hayatını kurtarmak, iyileşmesi, suçlananları cezalandırmak, gerekçelerini aydınlatmak- bunların hiçbiri Slovakya'nın içinde bulunduğu ve giderek tırmanan krizi yatıştırmayacak.

Ve durum gerçekten de tırmandı- bundan önce bile, ister siyasetten bahsediyor olun ister kedi resimleri hakkında yorum yapıyor olun, sosyal ağlardaki sözlü saldırılar çok şiddetliydi. Gazeteciler ve siyasetçiler her gün ölüm tehditleri, zarflar içinde kurşunlar, kaba içerikli mektuplar alıyor.

Başbakana yönelik fiziksel saldırı, yakın Avrupa tarihinde eşi benzeri görülmemiş bir şiddet eylemiydi ve siyasi yelpazedeki herkes tarafından kınandı.

Ancak bu olay Slovakya'da yakın zamanda yaşanan tek siyasi şiddet olayı değildir. 1990'larda tanık Robert Remiáš suikast sonucu öldürülmüştü. 2018 yılında araştırmacı gazeteci Ján Kuciak ve nişanlısı Martina Kušnírová'nın öldürülmesi kitlesel protestoları tetikledi ve sonunda Fico'yu iktidardan uzaklaştırdı. LGBTQ+ topluluğu arasında popüler bir mekân olan Tepláreň kulübünün dışında iki genç vurularak öldürüldü. Roman yerleşim yerlerine acımasız polis baskınları düzenlendi. Görevden ayrılan Cumhurbaşkanı Zuzana Čaputová ve ailesi evlerinde ölüm tehditleri aldı.

Dolayısıyla Slovak toplumunun büyük bir kısmı son zamanlarda, hayal kırıklığına uğramış bir bireyin öfkesinin şiddet eylemine dönüşeceği korkusuyla yaşıyor. Čaputová'nın dediği gibi: "[Fico'ya] olan bireysel bir eylemdi ama biriken nefret kolektif bir eylemdi."

Koalisyon politikacıları insanlara nefret yaymamaları konusunda vaaz verirken, kendileri de bağımsız medyaya karşı tutumları aktif bir şekilde alevlendiriyorlar. Fico'nun müttefiki ve etkili milletvekili L'uboš Blaha, silahlı saldırıdan birkaç saat sonra yaptığı konuşmada, saldırının sorumluluğunu doğrudan liberal medyaya, muhalefete ve bazı siyasetçilere yükledi. "Bizi hedef haline getirdiniz" dedi. Bir başka bakan da Facebook'ta muhalefetin elinin kanlı olduğunu yazdı. İktidardaki koalisyonun Slovak Ulusal Partisi Başkanı Andrej Danko, Slovakya'nın artık bir "siyasi savaşın" eşiğinde olduğu gerekçesiyle medyaya karşı yasal değişiklikler yapılacağını duyurdu. Gazetecilere sordu: "Şimdi tatmin oldunuz mu?" Danko, haber kuruluşu Denník N'deki meslektaşlarımdan "çirkin domuzlar" olarak bahsetti. Kısa bir süre önce Fico'nun kendisi de gazetecilere "pis anti-Slovak fahişeler" demişti.

Durum, devlet güvenlik güçlerinin bariz başarısızlığı ile yatışmış değil. Eğer başbakanı- şüpheli 71 yaşında bir emekli - seyrek bir destekçi kalabalığı içinde koruyamadılarsa, vatandaşlar güvenlik güçlerine, enformasyon servisine ve polise güvenebilir mi?

Fico'nun Eylül 2023'te iktidara gelmesinin ardından neredeyse bir gecede devlet kurumlarında büyük çaplı yeniden yapılanma emri vermesi, özel savcılığı kapatması ve üst düzey görevlere parti üyeliğine göre atamalar yapması bir paradokstur.

Koalisyon politikacıları şimdi sükûnet çağrısı yapıyor ama parmak sallayanlar ve kalabalığın öfkesini körükleyenler de onlar. Güvenliğin arttırılması çağrısında bulunuyorlar ama sadece kamuya mal olmuş kişilerin değil hepimizin güvenliğini tehdit eden yasaların peşine düşüyorlar. Mahkemeleri zayıflatıyor, yolsuzluk cezalarını sınırlandırıyor, demokratik kurumları zayıflatıyorlar.

Fico ve adamları siyaseti vatandaşlara bir hizmet olarak değil, feodal güç ve mülkiyet hakkının kullanılması olarak görüyor. Onlar için ülke, ellerinden geldiğince uzun süre faydalanmaları gereken bir derebeylik. İstediklerini elde etmek için anayasayı, yasaları değiştirmeye, sansür uygulamaya ve demokrasiyi zayıflatmaya hazırlar.

Ve şimdi, onların popülist, kanun ve düzen çözümleri, kız kardeşimle otobüste olanlar gibi, intikam ve idam cezası talep eden birçok insana hitap edecek.

Başbakana yönelik bir suikast girişiminden sonra, her şeyi haklı gösterebilirsiniz.

Kaynak: theguardian.com

*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Makalede temsil edilen görüşlerin sorumluluğu yazara aittir, söz konusu yazı ve görüşler Hamaset'in editoryal politikasını yansıtmayabilir.



DİĞER YAZILAR


Haritalar ile belirlenen sınırların ötesinde

2022 © Tüm hakları saklıdır.