Yazar: Sangsoo Lee

Çeviri: M. Hulusi Cengiz

Kuzey Kore'nin Rusya'ya asker gönderme kararı, bölgesel ve küresel jeopolitik dengelerde önemli bir değişim anlamına geliyor ve bu kararın etkileri Ukrayna çatışmasının çok ötesine uzanıyor. Çoğu kişi Avrupa'daki ani etkilere odaklansa da asıl risk, Kuzeydoğu Asya'da, özellikle Kore Yarımadası'nda güvenlik üzerindeki etkilerde yatıyor.

Ukrayna Savaşı: İki Kore İçin Yeni Bir Savaş Alanı 

Kuzey Kore'nin Rusya'ya asker gönderme kararı, bölgesel ve küresel jeopolitik dengelerde büyük bir değişimi işaret ediyor ve bu kararın etkileri Ukrayna çatışmasının çok ötesine uzanıyor. Pek çok kişi Avrupa'daki ani etkilere odaklansa da asıl risk, Kuzeydoğu Asya'da, özellikle Kore Yarımadası'ndaki güvenlik üzerindeki etkilerde yatıyor.

Kuzey Kore İçin Stratejik Kazanımlar

Askeri desteği karşılığında Kuzey Kore, ekonomik ve askeri gücünü yeniden şekillendirebilecek çeşitli avantajlar elde ediyor. En önemlisi, her bir Kuzey Kore askerine ayda yaklaşık 2.000 dolar ödendiğini belirten raporlarla desteklenen sabit para akışı.

Bu mali destek, Rusya'dan gelebilecek gıda ve enerji yardımlarıyla birleşince, Kim Jong-un’un iç gündemini, özellikle iddialı 10x20 kırsal kalkınma planını ilerletmesini sağlayacaktır. Daha da önemlisi, rejimin uluslararası yaptırımların sert etkilerini hafifletmesine yardımcı olacak ve Kim'in iç liderliğini güçlendirecektir.

Kuzey Kore'nin en büyük kazancı ise gelişmiş Rus askeri teknolojisi olabilir.

Gelişmiş kıtalararası balistik füzeler (ICBM), hipersonik silahlar, nükleer denizaltılar ve uzay silahlarına erişim, Pyongyang'ın askeri gücünü önemli ölçüde artırabilir. Bu artan caydırıcılık, Kuzey Kore’yi Güney Kore ve ABD’ye karşı askeri adımlar atma konusunda cesaretlendirebilir ve Kore Yarımadası ile Kuzeydoğu Asya'nın tamamını istikrarsızlaştırabilir.

Bu konuşlandırmanın, Haziran 2024'te Pyongyang ve Moskova arasında imzalanan askeri anlaşma kapsamında daha derin bir taahhüdü yansıtma olasılığı ise en endişe verici konulardan biri.

Bu anlaşma, Kuzey Kore’nin imzadan dört ay sonra asker göndermesine izin verirken, Rusya’nın Kore Yarımadası'na asker veya askeri teçhizat göndermesinin de önünü açabilir.

Bu tür bir hamle, gerilimi daha da tırmandırarak ABD ve Rusya'yı Kore Yarımadası'nda doğrudan bir çatışmanın içine çekebilir ve küresel güvenlik açısından ciddi sonuçlar doğurabilir.

Güney Kore'nin Tepkisi

Güney Kore, Kuzey Kore'nin Rusya'ya müdahalesini doğrudan ve giderek artan bir tehdit olarak görüyor. Seul Ulusal İstihbarat Servisi (NIS), Kuzey Kore'nin Rusya'daki asker konuşlandırmalarına ilişkin ayrıntıları kamuoyuna açıklayarak durumun ciddiyetini vurgulamış ve küresel dikkatleri üzerine çekmiştir.

Bu fırsatı değerlendiren Seul, özellikle ABD'deki başkanlık seçimleri yaklaşırken NATO ve ABD ile askeri iş birliğini artırma arayışına girmiştir. ABD dış politikasında seçim sonrası yaşanacak bir değişimin, özellikle de yeni yönetimin Kuzey Kore ile angajman arayışına girmesi halinde Güney Kore'yi savunmasız bırakabileceğine dair endişeler var.

Güney Kore için ortaya çıkan stratejik seçeneklerden biri, Ukrayna'ya doğrudan askeri destek vermek olabilir. Ukrayna'ya asker ya da silah gönderme fikri daha önce düşünülemezken, Seul, büyüyen Kuzey Kore-Rusya ittifakını dengelemeye çalıştıkça bu seçenek uygulanabilir hale geliyor.

Kuzey Kore ile üçüncü bir ülkede savaşmak, Güney Kore’ye yarımadada doğrudan bir çatışmadan kaçınmanın bir yolunu sunabilir ve ülke içinde yıkıcı hasar riskini azaltabilir. Güney Kore'nin bu kararı, Avrupa ve ABD'de Ukrayna'ya asker gönderme tartışmalarını alevlendirebilir ve Rusya'ya yönelik askeri stratejileri yeniden şekillendirebilir. Ayrıca, Güney Kore'nin nükleer silah geliştirme gerekliliğine dair süregelen tartışmalar da Kuzey Kore'nin Rusya'nın desteğiyle nükleer teknolojilerini ilerletmesi nedeniyle hız kazanıyor.

Her İki Kore İçin de Yüksek Riskli Bir Gelecek

Kuzey Kore için Ukrayna savaşına müdahil olmak, rejimin hayatta kalma meselesi haline gelmiştir. Pyongyang, büyük ölçüde Rusya'nın zaferine güveniyor; ancak Rusya’nın kaybetmesi durumunda, önemli bir ekonomik ve askeri müttefikini kaybetmiş olacağı için Kuzey Kore'nin kırılganlığı önemli ölçüde artacaktır.

Güney Kore için ise Yoon yönetimi yüksek riskli zorluklarla karşı karşıya. Başkan Yoon Suk-yeol’un onaylanma oranı %22-24 seviyelerinde seyretse de Kuzey Kore’nin eylemleri, muhafazakâr desteği toplamak için bir fırsat sunabilir.

Kuzey Kore’nin Rusya ile kurduğu ittifakın artan tehdidini vurgulayarak Yoon, Pyongyang ve Moskova’ya karşı hem ulusal hem de küresel güvenliği savunan güçlü bir lider olarak imajını güçlendirebilir.

Kaynak: The National Interest