Polonyalı gazeteci Dariusz Kalan, Balkan Insight’a yazdığı yazıda Polonya halkının Ukraynalılara yardım etme konusunda heveslerini yitirdiğini yazdı. Polonyalıların yorgunluğunun aşırı milliyetçiler tarafından istismar edildiğini belirten gazeteci, ekonomi ve tarihin mülteci düşmanlığında araç olarak kullanıldığına dikkat çekti.
SINIR TANIMAYAN ARGÜMAN: POLONYA KÜÇÜK KİEV’E DÖNÜŞTÜ
Kalan, Ukraynalıları evinde hissettirmeye çalışırken Polonya şehirlerinin Küçük Kiev ve Odessa’ya dönüştüğünü yazdı. Polonya’nın merkezindeki tekstil sanayi merkezi olan Lodz’u aşağıdaki gibi tasvir etti:
“Yeni gelenlerin diliyle cıvıl cıvıl bulvarlar, mağazalar ve otobüsler üzerindeki binalarda sarı-mavi bayraklar dalgalanıyor. Bu insanlara maaş, Polonya'nın işgücü piyasasına erişim ve sağlık ve sosyal yardımlar sağlanırken, yerel girişimcilere yerel yönetimlerin onları işe almaları için teşvikler teklif edildi. Polonyalıların aşina olmadığı Kiril alfabesiyle reklam afişleri bile sergilendi.”
İSTANBUL’DAN LODZ’A TOPLU TAŞIMA YALANI
Aşırı sağ Ulusal Hareket'in bir üyesi olan Darius Ziemba’nın mültecilere yönelik gerçekliği olmayan yardımlardan bahsettiğini söyleyen Kalan, yazısında Ziemba’nın aşağıdaki sözlerine yer verdi:
“Onlar toplu taşıma araçlarını ücretsiz kullanabiliyor, çocuklarım ise bilet parası ödemek zorunda. Neden böyle?”
“ENFLASYON VE ENERJİ FATURALARI DÖRTNALA GİDERKEN…”
Dariusz Kalan’ın aktardığına göre, Lodz Üniversitesi’nde tarihçi olan Rafal Kowalczyk da Polonya halkının Ukraynalılara yardım hevesini kaybettiğini belirtti. Kalan Polonyalıların bu dönemini “Enflasyon ve enerji faturaları dörtnala giderken” diyerek özetledi.
BAĞIŞLAR DURDU
Ayrıca Ukrayna Savaşı başladığından itibaren Polonyalıların 19 bin Zloti (4bin avro) bağış topladığını fakat Mayıs ortasından bu yana herhangi bir yardım yapılmadığını belirtti.
ŞEHRİN YÜZDE 11’İ UKRAYNALI
Belediyeden yapılan açıklamaya göre Lodz, Nisan başında 20.000'den fazla Ukraynalı mülteciye ev sahipliği yapıyordu. Bu sayı şehirde ve banliyölerde yaşayan 56 bin 500 Polonya vatandaşıyla birleştiğinde şehrin nüfusunun yaklaşık yüzde 11'ini oluşturuyor.
SAVAŞ YORGUNLUĞU İSTİSMAR EDİLİYOR
Polonyalı gazeteci şehirdeki Ukraynalılarla ilgili yeni bir bilgi olmadığını fakat birçoğunun hâlihazırda saldırı altında olmayan Kiev gibi şehirlere geri dönmüş olabileceğini yazdı.
Kalan ayrıca Polonya’da kalmaya karar veren Ukraynalıların, milliyetçiler tarafından istismar edilen savaş yorgunluğuyla karşı karşıya olduğunu belirtti.
HİZMETE ERİŞİM ÖNCELİĞİ YALANI: SİSTEMATİK Mİ TESADÜFİ Mİ?
Polonyalı gazeteci Kalan’ın belirttiğine göre, sosyal ve tıbbi hizmetlere erişimde mültecilere öncelik verildiği, işverenler Ukraynalıları işe almayı daha karlı bulduğu için Polonyalıların işten çıkarıldığına dair birçok iddia dolaşıyor.
Fakat bu iddiaların sistematik mi yoksa tesadüfi mi olduğu hala doğrulanamadı. Polonya devlet kurumları, herhangi bir partizanlığı kesin olarak reddediyor.
“DAYANIŞMA VE SEFERBERLİĞİN YERİNİ YABANCI DÜŞMANLIĞI ALDI”
Bir ırkçılık izleme örgütü olan Never Again'in başkanı Rafal Pankowski, halkın mültecilerle ilgili yorgunluğunun körükleyenlerin servetlerini canlandırmaya çalıştığını söyledi ve sözlerine aşağıdaki gibi devam etti:
"Son zamanlarda sosyal medyada ve YouTube'da çok yaygın yanlış bilgiler yayıyorlar. Bence COVID-19 pandemisinin patlamasından sonra meydana gelen benzer bir etkiye güveniyorlar: ilk dayanışma ve seferberliğin yerini kısa süre sonra komplo teorileri ve yabancı düşmanı ruh halleri aldı.”
“DÜŞMANIN DİLİNİ BİLMEK İÇİN”
Kalan, Aşırı sağ Ulusal Hareket'in bir üyesi olan Darius Ziemba’nın kızı ile konuşmasını aktardı. Sekiz yaşındaki kız okuldaki Ukraynalı arkadaşları hakkında hikâyeler paylaşıyor ve Ukraynaca kelimeler kullanıyor. Kız Ukraynaca öğrenmek istediğini söyleyince Ziemba “Ben de istiyorum. Ama neden biliyor musun? Düşmanın dilini bilmek için.” diyor.
“DÜŞMAN”LIĞIN KÖKENİ
Kalan, Ukraynalıların aşırı sağ gruplar tarafından “düşman” olarak nitelendirilmesinin ikinci Dünya Savaşı tarihine dayandığını belirtiyor. 1943 ve 1945 yılları arasında, Ukrayna İsyan Ordusu (UPA) üyeleri, o zamanlar Alman işgali altındaki Polonya'da bulunan Volhynia bölgesinde on binlerce Polonyalıyı katletti.
2016'da Polonya parlamentosu cinayetleri soykırım olarak tanıdı. Ukrayna sadece bu terimi reddetmekle kalmıyor, aynı zamanda ölü sayısının 20 bin ila 30 bin arasında olduğunu iddia ediyor. Polonyalı tarihçiler ise bu sayının 100 bine kadar çıkabileceği konusunda ısrar ediyor.
POLONYA VE İSRAİL TEPKİ GÖSTERMİŞTİ
Kalan Ukrayna’nın 1991'deki bağımsızlığından bu yana ulusal kimliğini güçlendirmek için tartışmalı birçok şahsiyeti rehabilite etmeye çalıştığını belirtti. Sovyetler Birliği'ne karşı direnişleri nedeniyle UPA'ya bağlı birçok milliyetçiye kahraman statüsü verilmesinin, sokaklara, stadyumlara ve okullara isimlerinin verilmesinin Polonya ve İsrail'den yüksek sesli protestolara neden olduğunu yazdı.
“UKRAYNA MİLLİYETÇİ KAHRAMANLARINI ZELENSKİY GİBİLERLE DEĞİŞTİRMEYECEK”
Ukrayna'yı UPA geleneğiyle bağlarını kesmesi için zorlamanın şimdi en iyi zamanı olduğunu belirten yerel bir parti lideri olan Wyrzykowski aşağıdaki gibi konuştu:
“Ukrayna'nın milliyetçi kahramanlarını Başkan [Volodymyr] Zelenskiy gibi daha güncel olanlarla değiştireceğine inanmıyorum. Bu miras hala yaşıyor ve onlara baskı yapmazsak savaştan sonra belki daha da güçlü olacak."
“İKİ ULUS ARASINDAKİ YAKINLAŞMA BİR BAŞLANGIÇ NOKTASI”
Soruşturma ve aklanma yetkilerine sahip bir devlet araştırma enstitüsü olan Ulusal Anma Enstitüsü'nün eski başkanı Lukasz Kaminski ise iki uzlaşmanın gerekliliğine dikkat çektiği konuşmasında aşağıdaki sözlere yer verdi:
“İki ulus arasındaki mevcut yakınlaşma, uzlaşma için mükemmel bir nokta. Ancak şunu unutmamak gerekir ki ilişkiler ne kadar iyi olursa olsun, asla ortak bir tarihe sahip olmayacağız. Temel gerçekler üzerinde anlaşabiliriz, ancak tarihi her zaman farklı yorumlayacağız ve bu bir başlangıç noktası olarak alınmalıdır.”
“UKRAYNA KARŞITLIĞININ GELECEĞİNİ EKONOMİ VE SAVAŞ BELİRLEYECEK”
Kalan, milliyetçilerin Ukrayna karşıtlığını Polonya toplumunun daha büyük bir bölümüne yaymayı başarıp başaramayacaklarının belirsiz olduğunu söyledi. Fakat gelecekte ekonomik durgunluk sebebiyle veya Ukrayna’nın savaşı kaybetmesi durumu değiştirebilir
“ORTAK DÜŞMANIMIZ RUSYA”
Lodz'dan bir tarihçi olan Kowalczyk, "Kaderlerimiz paylaşılıyor ve iç içe geçmiş durumda ve ilerlemek ortak çıkarımızadır" diyor. "Çünkü bir düşmanımız var: Rusya."
“UKRAYNALILAR İÇİN TARİHİ TARTIŞMALILARIN ÖNEMİ YOK”
Kalan, savaştan kaçan Ukraynalılar için tarihi tartışmaların endişelerinin en önemsizi olduğunu belirtti. Lodz'da sığınma evi kuran orta Ukrayna'daki Dnipro'dan avukat Oksana Skryl, görünüşe göre fazla bir şey bilmediği İkinci Dünya Savaşı geçmişini tartışmak istemiyor.
“HER GÜN EVE DÖNMEYİ HAYAL EDİYORUM”
Şu anki endişeleri arasında daha çok Polonyalı girişimcilerin iki çocuklu bir anneyi resmi olarak işe alma konusundaki isteksizliği, yüksek kiralar ve Ukrayna'da kalan bir koca için yakıcı bir özlem olduğunu söyleyen Skryl, sözlerini aşağıdaki gibi sonlandırdı:
“Polonya'da hayatımda ilk kez insanların nezaketini ve samimi kalbini yaşadım” diyor. “Ama her gün eve dönmeyi hayal ediyorum. Her şeyi özlüyorum: duvarlarını, kokusunu…”
Kaynak: Balkan Insight