MANSA MUSA “KRALLARIN KRALI”

System.Web.UI.WebControls.Label / MANSA MUSA “KRALLARIN KRALI” / MANSA MUSA “KRALLARIN KRALI” / hamaset.com.tr

15 Eylül 2021 Çarşamba

825 Görüntüleme

DÜNYA

MANSA MUSA “KRALLARIN KRALI” / hamaset.com.tr

Mansa Musa, Kanku Musa veya Musa Keita diye anılır. “Mansa” Mandeng dilinde “kralların kralı” anlamına gelmektedir. “Kanku” ise Musa’nın annesinin adıdır. Yani “Kanku Musa”, Mandeng dilinde Kanku’nun oğlu Musa anlamına gelir. Kanga Musa veya Kankan Musa gibi şekillerde de anılır. Soy adı “Keita” olduğu için Musa Keita diye de bilinir. Babası Fadila Keita’dır.

Mansa Musa 1280 yılında dünyaya gelmiştir. Tahta geçmeden önce dönemin kralı olan ağabeyi II. Ebubekir’in veziri konumundaydı. Ağabeyi onu vekil tayin edip yeni limanlar bulmak ve Atlantik’in sınırlarını görmek için açıldığı deniz seferi sırasında kaybolmuştur...

OKYANUSA AÇILAN BİR İMPARATORUN VELİAHTI

II. Ebubekir’in çıktığı seferden geri dönmemesi üzerine, Mansa Musa ağabeyini aramaları için 2000 gemiyi hazırlayarak okyanusa göndermiştir. Fakat tüm çabalara rağmen ağabeyinden bir daha haber alınamayınca Mansa Musa, Mandeng âdeti gereği 1312 yılında tahta geçmiştir. O zamanlar Avrupa’da kıtlık ve ölümcül salgın hastalıklar baş göstermekteydi. İnsanlar açlık ve sefalet içinde yaşam mücadelesi veriyorlardı. Aynı zamanda yönetim sisteminin kötüye gittiği gerekçesiyle Avrupa’nın büyük bölümü iç savaşlarla harabeye dönerken Batı Afrika’da insanlar güven, bolluk ve refah içinde yaşıyorlardı.

MANSA: KRALLARIN KRALI

32 yaşında tahta geçmiş bir sultandı Musa, ülkesinin onuncu imparatoruydu. Güçlü ve zengin bir ülke devralmıştı. İyi ve cesur bir lider olmasının yanı sıra keskin bir ticarî zekâya da sahip olan Mansa Musa, ülkesinin zenginliğine zenginlik, servetine servet kattı. “Mansa” unvanını da bu şekilde elde etti. 1312’den 1337’ye kadar geçen 25 yıllık Saltanat dönemi içerisinde yaptığı yeni fetihlerle imparatorluğunun sınırlarını üç katına çıkarttı. Ülkenin sınırları içerisine Mali olmak üzere Moritanya, Senegal, Gambiya, Gine Konakiri, Gine Bisao, Burkina Faso, Nijer, Fildişi Sahil ve Batı Sudan gibi pek çok ülkeyi dâhil ederek imparatorluk sınırlarını tam üç milyon kilometreye kadar genişletmeyi başarmıştır.

DÜNYA’NIN GELMİŞ GEÇMİŞ EN ZENGİN İNSANI

Dünya’nın gelmiş geçmiş en zengin insanı kimdir?” diye sorulsa pek çok kişinin aklına Amazon'un kurucusu Jeff Bezos, Bernard Arnault, Rockefeller, Dubai Şeyhi Maktoum, Bill Gates, devrik liderler Hüsnü Mübarek veya Kaddafi isimler gelir. Oysa rakamlar bambaşka bir şey söylüyor. İnsanlık tarihinin gelmiş geçmiş en zengin insanı, bugün dünyanın en fakir kıtası olarak bilinen Afrika’dan çıkmıştır. Bu oldukça şaşırtıcı bir gerçektir. 8 Şubat 2021 tarihinde Forbes dergisinin yayımladığı dünya milyarderler listesinin tepesinde Amazon'un kurucusu Jeff Bezos yer alıyor. Bezos, yaklaşık 194,7 milyar dolar olarak tahmin edilen servetiyle günümüzün en zengin kişisi olma unvanını elinde tutuyor. Ancak Bezos'un tüm zamanların en zengin insanı olması pek mümkün görünmüyor. Zira bu unvan ABD'de bulunan web sitesi Celebrity Net Worth’ün 2012 yılında belirtiğine göre, 14'üncü yüzyılda Batı Afrika'da bulunan Mali Krallığı'nın lideri Mansa Musa'ya ait. Bu kaynağa göre Mansa Musa, bugünün parasıyla 400 milyar dolarlık servetiyle, ölümünün üzerinden yaklaşık 700 yıl geçmiş olmasına rağmen tarihin en zengin insanı unvanını elinde bulunduruyor. Ancak bu tahmin pek tutarlı değildir. Nitekim tarihçiler, Musa'nın servetini rakamlarla ifade etmenin mümkün olmadığı görüşünde.

University of California Tarih Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Rudolph Butch Ware, "Musa'nın servetiyle ilgili son yıllarda elde ettiğimiz bilgiler o kadar nefes kesici ki, ne kadar zengin ve güçlü olduğunu tam olarak tahayyül etme imkânımız yok" demiştir.

ALTIN, TUZ, KÖLE: MANSA MUSA’NIN DUDAK UÇUKLATAN SERVETİNİN KAYNAĞI

Doğu sınırları Nijer’e, batı sınırları Atlantik okyanusuna uzanan, 400 şehirli devasa Mali İmparatorluğu çok zengin yeraltı kaynakları barındırıyordu. Bunların başında da altın ve tuz geliyor. Mali İmparatorluğu, yaptığı ihracatla orta çağ boyunca dünyanın altın ve o dönemde neredeyse altın kadar değerli olan tuz ihtiyacının hemen hemen üçte ikisini karşılıyordu. Dünyada çok az şehir ve yer, Timbuktu kadar efsanelere sahiptir. Sahrada ticaret kervanlarının kesiştiği yer olması dolayısıyla Timbuktu, sadece Afrika'da değil tüm İslam dünyasında büyük bir ticaret ve kültür merkezi hâline geldi. Ticaretinin esas metâı altın olan bu şehirden yüklü miktarda altın develerle Sahra’yı geçerek Fas veya Trablusgarb (Tripoli) gibi şehirlere taşınırdı. Bu altınların çoğu Avrupa’ya satılırdı. Altın ve tuzun yanı sıra ülkenin diğer gelir kaynakları fildişi ve köle ticaretiydi.

CESUR SAVAŞÇI VE İYİ BİR TİCARET ADAMI

Mansa Musa iyi bir lider olmasının yanı sıra iyi bir komutan ve cesur bir savaşçıydı. Hükümdarlığı boyunca hiçbir savaşta yenilgiye uğramayan Musa, hükümdarlığı döneminde ülkenin gelir kaynaklarına, tuz ve altın ticaretinin yanı sıra fetihlerde elde edilen ganimetleri de ekledi. Fetihler yalnızca ganimet kazandırmadı, aynı zamanda ülke sınırlarının genişlemesini de

sağladı. Mali İmparatorluğu doğuda bakır madenleriyle ünlü Nijer’e, batıda Tekrur’a, güneyde ormanlık bölgesiyle ünlü Volta Calon’a ve en önemlisi kuzeyde Sahra’nın tuz madenlerine dek geniş ve zengin bir coğrafyaya hükmediyordu. Mansa Musa akıllıca bir siyaset takip etmiş, maden ve hammadde bakımından güçlü bölgelere odaklanmıştı.

Devam edecek...



Yazara Ait Diğer Yazılar

DİĞER YAZILAR


Haritalar ile belirlenen sınırların ötesinde

2022 © Tüm hakları saklıdır.