UTANÇ İMPARATORLUĞU

System.Web.UI.WebControls.Label / UTANÇ İMPARATORLUĞU  / UTANÇ İMPARATORLUĞU  / hamaset.com.tr

20 Mayıs 2024 Pazartesi

201 Görüntüleme

KÜLTÜR
Yunus Özdemir | Türkiye

Shashi Tharoor; eleştirel tarih okuması örneği “Utanç İmparatorluğu – İngilizler Hindistan’da Ne Yaptı?” eseri ile baskıcı, ırkçı ve emperyalist yönetim örneğini veren İngilizlerin mirasını muazzam bir şekilde en ince ayrıntılarıyla bizlere aktarıyor.

UTANÇ İMPARATORLUĞU  / hamaset.com.tr

Hint Alt Kıtasının İki Asırlık Lekesi

Aslen Hintli olup Londra’da doğan Shashi Tharoor; Amerika’da Fletcher School’da doktorasını tamamladı. Bakanlık düzeyinde görevler yürüten Shashi Tharoor; Birleşmiş Milletlerde diplomat görevini yaptı. Yirmiden fazla kitabı olan yazar, hâlen milletvekili görevini sürdürmekte. Merkantilist zihniyetin kurumsal faaliyetleri Britanya İmparatorluğunun temelleri olduğu aşikâr. Avrupalı devletlerin yayılmacı sömürge yarışında Hindistan’ı iki asır sömüren Britanya; kıyım ve yıkımın her türlüsünü tarihin safhalarına birer leke olarak bıraktı. Eleştirel tarih okumanın bir örneğini Shashi Tharoor; “Utanç İmparatorluğu – İngilizler Hindistan’da Ne Yaptı?” kitabıyla yağmalama, demokrasi, parlamenter sistem, böl ve yönet, aydınlanmacı despotizm miti, sömürgecilik sonrası düzen konularıyla sekiz bölüm işlenmektedir. 

Avrupa devletleri sanayi gelişimiyle seri üretime geçip pazar potansiyelini güçlendirmesi toplum refahını zenginleştirmiştir. Hammadde ihtiyacı ve ulaşımın güçlenmesiyle Avrupalı devletlerin farklı coğrafyalarda koloni yani gelişmiş haliyle şirketler kurmuşlardır. İspanya ve Portekiz’in başlattığı bu sömürgecilik yarışını İngiltere ve Franga galip olmuştur. İngiltere sömürgeciliği acısından en önemli ve bilinen sömürgesi “Hindistan”dır. 1600’de İngilizler tarafından Hindistan’da “Doğu Hindistan Kumpanyası” kurarak günümüzdeki Hindistan, Pakistan ve Bangladeş sınırlarını kapsayan sömürge süreci başladı.

1858’de İngilizler ilk defa Hindistan’a memuriyet vermesi, 1876’da ise Kraliçe Victoria Hindistan İmparatoriçesi ilan edildi. Yaklaşık üç buçuk asır süren İngilizlerin Hindistan kumpanyası Müslüman Birliği Hareketi ve Mahatma Gandi önderliğinde Hindistan Bağımsızlık Hareketi mücadelelerin sonucunda 1947’de Hindistan bağımsız olabilmişti. Tüm bu sürecin başlangıcı olan İngiliz Kraliyet Şirketi’nin Doğu Hindistan Kumpanyası’nı kurmalarıyla başladı. Shashi Tharoor, kitabın birinci bölümünde Hindistan’ın sanayisizleştirilmesi, çeliğin çalınması, gemiciliğin yok edilmesi, kaynakların kurutulması yönlerinin sürecini anlatmakta.

İngiliz Kraliyet yönetimi üzerindeki baskıcı, ırkçı ve emperyalist yönetimini “Hindistan’ın siyasî birliği İngilizler sağladı.” Söylemiyle faaliyetlerini meşrulaştırmaya çalışmaktadırlar. Kitabın ikinci bölümünde Hindistan’ın siyasî birliği İngilizler sağladı, tezine karşı antitez yönünde analizler mevcut. Maurya, Gupta, Babürler, Vijayanagara Krallığı ve Marasa Birliği devletleri sırasıyla Hindistan’da kurulan devletlerdir. Bu yönetimlerden sonra güçlü silahlarıyla İngilizler Hindistan’da hakimiyet kurdular. Bu süre zarfında günümüzde ayrılan üç devlet birleşikti. Tüm bunlara rağmen orta çıkan siyasi, sosyal, ekonomik sonuçlarla İngilizler sömüren, Hindistan sömürülen vahim sonuçları ortaya çıkmıştır.

Tharoor; Hindistan’ın siyasi statüsü hakkında İngiliz ve Hindu siyasetçilerin aralarındaki ilişkileri ve yaşananları anlatarak İngiliz yönetiminin analizini yapar. I. Dünya Savaşında İngilizler’in Mahatma Gandi ve taraftarlarına savaşı desteklemelerine karşılık ülkelerine Dominyon statüsü verileceği vaadedildi. Ancak savaştan galip ayrılan İngilizler, en gözde müttefiki olan Hindistan’a vadedilenleri vermeyerek ve özerklik yerine kısıtlı bir yetki tanıyan Montagu-Chelmsford Reformları’nı uyguladı. Kitabın bu bölümü İngilizler için I. Dünya Savaşında her şeyini veren Hindistan’ın karşılığında ise hiçbir şey alamamanın ve ihanetin tarihi anlatılmakta.

İngiliz Kraliyet ve Hükümetinin Doğu Hindistan Kumpanyası ile yönetim tarzı tartışmalara ucu bucağı gelmeyecek cinstedir. Doğu Hindistan Kumpanyası ile halk arasındaki ilişkisinin gerçekte neler bıraktığını anlamak için ortaya çıkan kalıntılar ve uygulama yöntemleri incelemek gerekmekte. Tharoor kitabın üçüncü bölümünde Doğu Hindistan Kumpanyası’nın Hindistan’a “demokrasiyi getirdi” tezine karşılık antitez sunmakta. Sömürgecilik dönemindeki demokrasi tecrübesini üç yönüyle ele almakta: özgür basın, genç parlamenter sistem ve hukukun üstünlüğü. Hindistan toplumsal iletişim ve haberleşme araçları İngiliz idarecilerin istedikleri gazeteyi arama ve ‘kışkırtıcı’ buldukları herhangi bir şeye el koyma hakkına sahiptiler.

Bunun sonucunda İngiliz idarecilerin yönettiği Hindistan’da basın özgür değildi. Yürütme ve yasama organlarını güçlü bir iş birliğiyle yönetme anlamına gelen parlamenter sistem; liberaller, özerklik için ortalığı ayağa kaldıran aşırıcılar, şiddet karşıtı Gandi ve takipçileri, Müslüman Birliği ve diğer taraflar Hindistan parlamenter sisteminde konum sahibiydiler. Yazar İngiliz parlamenter düzenin Hindistan’a uygun olmadığını ve bu kanısını destekleyecek analizler vermekte. İngiliz idarecilerin ‘hukukun üstünlüğü’ tezini kullanarak sömürgeci amaçlarını meşrulaştırmaları, ayan beyan ortada. Tharoor’un vurgusuyla resmî gözetim mekanizması; şahsî mektupları okuyor, telgrafları gözden geçiriyor ve her adımları takip ederek Hindistanlılara uygulanan hukuk; sömürgecilerin kontrol aracı olmuştur.

Siyasî kurumlar, demokrasi ruhu, etkin bürokrasi ve hukukun üstünlüğü Hindistan’a getirdiğini iddia eden İngilizler; ‘Hindular ile Müslümanları’ ayrıştırarak ‘böl ve yönet’ tarzını kullanmışlardır. Yazar, Gottschalk’ın çalışmalarını referans göstererek İngilizlerin kastî bir projeleri de Hindu-Müslüman ayırımının oluşturulması ve körüklemesi siyaseti olmuştur. Yazar kitabın bu dördüncü bölümünde Hinduların Müslümanlaşması, Müslüman ve Hinduizm ilişkisinin boyutlarını tarih sahnesindeki gelişim dönemlerini ayrıntılı açıklamakta. Ancak İngiliz idarecilerin böl ve yönet projelerinin 1947’de başarılı hale gelmesinden de söz etmekte. Günümüz Pakistan, Bangladeş ve Hindistan kuruluş sürecini anlatmaktadır.

İngilizler Hindistan’da ‘Aydınlanmacı despotizm’ olduğunu halk kıtlık, zorunlu göç ve gaddarlıkla yönettiğini, analizlerini kitabın beşinci bölümünde anlatmakta.

Büyük Hint demiryolu, eğitim ve İngiliz dili, çay endüstrisi, kriket sporu alt başlıklarla yazar kitabın altıncı bölümünde İngilizlerin Hindistan’da geriye neler bıraktığı konusunu işlemektedir. Kitabın yedinci bölümüyle “Bilanço Tablosu” ile bir muhasebe yapılarak sömürgenin sonuçlarını, izlerini ve vakalarını ele alınmaktadır. Emperyal Amnezi, Taçtaki Mücevherlerin İadesi, Sömürgeciliğe Direniş: Gandizmin Çağrısı, Kaybolmayan Gölge: Sömürgecilik Kalıntısı Sorunlar alt başlıklarla Tharoor, kitabın son bölümünde Hindistan’daki sömürgecilik sonrası düzensizliği anlatmaktadır.

Avrupalı bir devletin doğulu bir devleti baskı altında 200 yıl sömürmesinin boyutlarını ve vahim sonuçlarını anlamak açısından Hintli siyasetçi Shashi Tharoor; eleştirel tarih okumanın bir örneğiyle “Utanç İmparatorluğu – İngilizler Hindistan’da Ne Yaptı?” kitabıyla baskıcı, ırkçı ve emperyalist yönetim örneğini veren İngilizlerin mirasını anlatmaktadır.

 

Kaynakça: Shashi Tharoor, Utanç İmparatorluğu – İngilizler Hindistan’da Ne Yaptı? Çev. Yusuf Selman İnanç, Kronik Yayınları, Asya Tarihi Dizisi-32, 1. Baskı Ocak 2023, 300 sayfa.

*Makalede temsil edilen görüşlerin sorumluluğu yazara aittir, söz konusu yazı ve görüşler Hamaset'in editoryal politikasını yansıtmayabilir.



Yazara Ait Diğer Yazılar

DİĞER YAZILAR


Haritalar ile belirlenen sınırların ötesinde

2022 © Tüm hakları saklıdır.